Şiddeti önlemek için benim de yapabileceklerim var!
Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür. Şiddetin çeşitlerini; fiziksel şiddet, duygusal şiddet, cinsel şiddet, ekonomik şiddet vb olarak sıralayabiliriz. Burada şiddetin özelliklerinden, nedenlerinden ziyade yazımın da başlığında belirtildiği üzere, şiddeti önlemek için bizlerin neler yapabileceğini, fazla detaya girmeden, sizleri sıkmadan anlatmaya çalışacağım.
Şiddeti önlemek için benim de yapabileceklerim var diyorsanız, şiddeti önleme yolunda ilk adımı zaten atmış bulunuyorsunuz!
Şiddeti önlemek için;
* Öğretmen olarak, öğrencilerimizin, anne-baba olarak çocuklarımızın öfke denetimini sağlamaya yönelik psikolojik destek sürecinde onlara yardımcı olmamız gerekli.
* Öğrencilerimize, çocuklarımıza şiddete karşı duruş sergileyerek iyi örnek olmalıyız. Evimizde veya okulumuzda, sevgi ve saygı duygularını daimi kılmalıyız. ‘Su, hiçbir zaman ateşten korkmaz’ demiş Mevlâna. Bu sözden hareketle, şiddeti sevgi, saygı ve hoşgörü ile yenebiliriz.
* Kitle iletişim araçlarının iyi yanları dışında bazı olumsuz yanları da bulunmaktadır. Bunların en önemlisi, şiddet içerikli haber, program, dizilerdir. Duyarsızlaştırma yöntemi bireylerin, bir olay ya da durum karşısında verdikleri tepkiyi azaltmayı yok etmeyi sağlayıcı bir yöntemdir. İstemeyerek de olsa kitle iletişim araçları ile yayınlanan şiddet içerikli program, haber ve diziler, bireylerin şiddeti normalleştirmesini ve bir müddet sonra şiddete karşı duyarsız kalmalarını sağlayabilir. Bu nedenle; şiddet içerikli dizi ve programları izlemeyerek şiddeti önleme konusunda büyük bir adım atabiliriz.
* Sabretmeyi, sevgiyi, şükretmeyi dilimizden, gönlümüzden eksik etmemeliyiz.
* Özgüveni sağlam, bireyler yetiştirmeye özen göstermeliyiz.
* Toplumsal normlara, ilişkilere özen göstermeli, kültürümüzde var olan saygı kültürünü eksik etmeden devamı için özen göstermeli, ileriki nesil için kültürümüzü daha da sağlam tutmalıyız.
* Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dememeli ve başkalarına yapılan şiddetin bir gün bize de yapılabileceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu nedenle, şiddete maruz kalan kişiyi korumalı veya yetkililere haber vermeliyiz.
* Öğrencilerimize veya çocuklarımıza kazandırmaya çalıştığımız sorumluluk bilinci üzerinde daha fazla durmalıyız. Sorumluluk sahibi birey önce kendine ve sonrasında çevresindekilere ve ülkesine faydalı olan bir bireydir.
* Hayır diyebilme becerisini, kendimizde ve çevremizdeki kişilerde geliştirmeliyiz. Hayır diyebilen bir kişi, kendisine ve başkalarına zararlı olan şeyleri yapmaktan kaçınır.
* Spora ve sosyo-kültürel faaliyetlere ağırlık vermeli, bireyleri bu tür faaliyetlere yönlendirmeliyiz.
* Empati duygusunu kendimizde ve çevremizdeki kişilerde geliştirelim. Her şeyden önce karşımızdaki kişiyi anlayalım.
* Öğrencilerimiz veya çocuklarımız üzerinde olumlu davranış değişiklikleri yaratmaya çalışırken, bizlerin ( anne-baba- öğretmen vb.) çok iyi model olmamız gerekli.
Şiddeti önlemek için daha sayılabilecek bir sürü öneri ve uygulama var. Ama, biz yukarıda sayılanları yapsak, şiddeti önleme yolunda büyük adımlar atmış bulunacağız. Şiddeti önlemek bir süreçtir. Bu süreçte kararlı olmak ve yılmamak gerekli. Yukarıda da bahsetmiştim, sabır ve sevgi bu süreçte çok önemlidir. ‘’Su, hiçbir zaman ateşten korkmaz.’’ diyen Mevlâna’nın sözünü unutmamak gerekli. İyiliğe iyilik her kişinin kârı; iyiliğe kötülük şer kişinin kârı; kötülüğe iyilik er kişinin kârı atasözünden hareketle, şiddete şiddetle karşılık vermeyelim.
Sevgiyle kalın…
Ahmet TURAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.