ALACA 'DA TOPLANTI
Alaca Belediyesi Seviye Dergisi’nde gerçekleştirilen
Cumartesi Toplantısında konuşan Eğitimci Mustafa Özarslan:
SAYGI VE SEVGİ MEDENİYETİMİZİN YENİDEN DİRİLMESİ ŞARTTIR!..
Alaca’da sevilen ve sayılan saygın kişilerden Mustafa Özarslan’ın konuşmacı olarak katıldığı Cumartesi sohbetlerinin üçüncüsü, 25 Nisan 2009 Cumartesi günü akşam saat 8’de Alaca Belediye’si Seviye Dergisi Bürosu’nda gerçekleştirildi.
Alaca Kaymakamı Şahin Arsal, Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Durmuş Arslan’ın da hazır bulunduğu Cumartesi sohbetlerinin üçüncüsünde konuşan eğitimci Mustafa Özarslan; Serdar Coşkun, Kadir Şimşek, İsmet Durmuş, Mefail Özbek, Mithat Kaya, Halil Gülşen, Murat Canbolat, Muttalip Karakurt, Mustafa Bolat, Mustafa Taşgöz, Cemalettin Gürpınar, Durdu şahin, Osman Sarıbıyık, Mahmut Dündar, Murat Danlı ve Yalçın Kaplan gibi eğitimci, esnaf ve eşraftan kişilere medeniyetimizin insan anlayışını ayrıntılarıyla anlattı.
Aynı gün akşam saat 8’de başlayıp gece 10.30’a kadar süren toplantı, zaman, zaman dinleyicilerin de katkılarıyla tam bir kültür ziyafetine dönüştü.
Medeniyetimizin insana ve insan haklarına saygıyı esas aldığını, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetiyle insanlığa, insanımıza huzur, saadet ve mutluluk bahşettiğini özellikle vurgulayan Özarslan; “Medeniyet; insanların birbirlerine yük olmadan yaşabilme durumudur. Bizim medeniyetimiz ise insanın izzetinin yükseltilmesini esas alan uygulamaları gerçekleştirmiş bir medeniyettir. Tarih bunun uygulanmış ve uygulanabilir olduğunu gösteren örneklerle doludur. Tarihimizde kurduğumuz ve insanlığa ilim, kültür, sanat, adalet ve hizmet götürdüğümüz Selçuklu ve Osmanlı medeniyetine bakıldığında durum daha iyi anlaşılacak ve gerçek olanca açıklığı ile görülecektir.
Şanlı Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in zamanında kurulan vakıfların vakıfnamelerinde görülen “evlenemeyen fakir genç kızlara çeyiz sağlama” ile ilgili bugün bile bizleri hayran bırakan hükümleri, “kuşların barınması için yapılan kuş sarayları”, “ her kim bir garibe dokuna, dokuna sinesi Allah okuna” anlayışı ile insana verilen değer örnekleri zamanımızda da hayranlıkla, takdirle karşılanmaktadır.
Batı da “ insan insanın kurdudur” anlayışı ile insanlar birbirlerini kendilerine ve insanlara yük olarak görürken, güzelliği şekil ile sınırlayıp parası, mevkisi ve kuvveti daha çok olanı daha çok insan sayarken, “Bu âdem dedikleri el ayakla baş değil/ Âdem manaya derler suret ile kaş değil” anlayışı ile öze, gönle, yüreğe, bilgiye ve insani değerlere yakınlığı oranında insanı kıymetli gören medeniyetimiz, gurur kaynağımızdır.
“Savaşlarda yeşil araziyi tahrip etmeyiniz, mamur yerleri yıkmayınız, yaşlılara, çocuklara, kadınlara dokunmayınız, ormanları yakmayınız, düşmanlarınız da dâhil herkese adaletli olunuz, aşırı gitmeyiniz, ölçüyü aşmayınız, edep - erkân gözetiniz” anlayışını yaşanan hakikat kılan ecdadımız geçmişten günümüze kadar varlığımızı koruyup hizmetlerimize her gün bir yenisini eklememize vesile olmuşlardır. Mesela Gazneli Sultan Mesut’un sadağındaki okların temreni (ucundaki metal kısım) altındı. Kendisine sebebi sorulduğunda “ savaş esnasında benim okumla yaralanan düşman askeri yarasını bu altıla tedavi eylesin. Ölürse eğer yakınları mağdur olmasın ve bu altını ihtiyaçlar için kullansınlar” diye cevaplandırmıştır. Bu ve buna benzer yüzlerce örnek medeniyetimizin insan tipinin insanı yücelten, koruyan, değerli gören tarafına işaret eylemektedir.
Elbette ki bizim medeniyetimizin kaynağı bizim dinimizdir. Dinimiz İslamiyet insanı eşref-i mahlûkat olarak görmekte ve insanı eşyanın halifesi kabul etmektedir. Bu yüzdendir ki kul hakkı Allah’ın bile affetmeyeceği bir önemli haktır. Dini ve milli tarihimiz hep insan ve insan hakları üzerine bina edilmiştir. Dinimizin olmazsa olmazlarından sayılan “ aklı muhafaza, canı muhafaza, malı muhafaza, nesli muhafaza, dini muhafaza, hürriyeti muhafaza” gibi hususlar tüm tarihimiz boyunca hem hassasiyetle korunmuş hem de korunması istenmiştir. Öyle ki medeniyetimizde insanın ölüsü de dirisi de kıymete haizdir.
O halde insanımız mutlu, huzurlu ve refah içerisinde yaşamak istiyorsa, medeniyetimizin bu sır oklarını bulup “asrın idraki”ni yeniden inşa etmelidir. Hem insanımızın hem de problem ve buhranlar içerisinde kıvranan dünya insanlığının kurtuluşu bu değerlerin uygulanmasına bağlıdır.” dedi.
Toplantı sonrasında içilen demli çaylar ve yenilen meyvelerin akabinde konuyla ilgili çeşitli soruları da büyük bir vukufiyetle cevaplandıran Özarslan; İlçe kaymakamı Şahin Arsal, Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Durmuş Arslan başta olmak üzere katılan ve katkıda bulunan tüm dinleyicilere ve hassaten toplantının düzenleyicisi şair-yazar Durdu Şahin’e de teşekkürlerini iletti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.