- 775 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
32 - KAYIK SEFASI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Onur BİLGE
Akif, suyun ve kahvenin etkisiyle, biraz ayılır gibi oldu ama yine dayanamadı, masanın üzerinde kavuşturduğu kollarına başını dayadı ve uyudu kaldı.
Bahçeye bir huzursuzluk çökmüştü. Onu, Ahmet’le Duygu’ya havale edip, dedeyi de alarak çıktık. Öğle sıcağında serin yerler bizi kendisine doğru çekiyordu. Kültür Park’a doğru yürümeye başladık.
Yolda, bir turist kafilesine rastladık. Orta yaş grubuydu. Beyaz veya çok açık renkli
...
Bu sıcakta, kayıkla gezenler vardı. Hele üç askerin bindiği kayık, çok dikkati çekiyordu. Onlardan birisi oturmuş, kürek çekiyordu; diğer ikisi de iki uçta dikilmiş, şakalaşıyorlar, eğilip eğilip su alıyor, birbirlerine atıyor, bağırıyor, gülüyorlardı. Biz de başladık gülmeye. Çünkü kürek çeken arada kalmış, her ikisinin attığı sularla sırılsıklam olmuştu; atanlara sadece birkaç damla su gelmişti. Açık renk askeri giysileri ıslandıkça koyu yeşile dönüyor, kimin ne kadar ıslandığı uzaktan dahi gayet net fark ediliyordu.
Kıyıdan, iki askerin ayağa kalkmamaları için sürekli uyarı geliyor:
“On numara, dikkat! Ayağa kalkmayın! Çok tehlikeli Batarsınız!” diye anons ediliyordu.
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 2
DEFİNE - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
her zamanki tasvirler harika, sarhoşu kave bile ayıltamamış, dede olmadan hikaye olmuyor,insanların iç duygularını gerçekci bir şekilde yansıtılmış, engelliye bakış acısı çok iyi ama dile getirilemeyen duyguydu.. on üzerinden on vermek isterdim. Tasvirlerin o kadar güzel ama o kadar çok ki bazan onları okurken gerçek konuyu kaçırmak mümkün, onun tekrar okudum...