- 751 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEKTUP...(Sondan bir önceki)
Artık mektubuma nerden başlayacağımı çok iyi biliyorum. Ellerim titremiyor hem, heycanlanmıyorum da seni düşünürken. Değil yüzünü görmek, adını duyduğumda tebessüme eğilen yüzümün, şimdilerde soğuk bir duvardan çok farklı olduğunu söyleyemem.
Denizi olan bir şehir bilmedik biz seninle. Ben denizi gördüğümde yirmi yaşındaydım. Bilmem martılar falan. Seninle hiç yürümedik iskelede. Ellerimizde kağıt helva, güvercinlere buğday ettığımızda yalan. kupkuru bir aşKtI seninle yaşadığımız.
Bunu sana söylerken, nedenini bilmiyorum ama hep utanırdım; çünkü ben asgari ücretin dört katının sekizde biri maaşla çalışan bir garibandım. Hatırlarmısın bu soruyu bana ilk sorduğunda bu cevabı vermiştim sana. şakaya vurursam belki üstelemez sormazdın. Ama sen yinede sordun ısrarla. Duyduğunda o hiç hoşuma gitmeyen yüz ifaden hala gözlerimin önündedir.
Önceden nerden başlayacağımı bilmezdim şimdi nerde bitireceğimi. O halde en iyisi senin yaptığın gibi yapmak, yani bir sonuca bağlamadan bırakıp gitmek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.