Nazlıcan / 1- İmdat..Lütfen bana cevap yazın.
---------------------«»---------------------
Sayın hocam
Ben 31 yaşında bir bayanım. Maalesef hem bilgisiz, hem fikirsiz yaşamaktayım. Sizden yardım bekliyorum. Ben de bir Esra’yım. Lütfen bana cevap yazın.
Saygılarımla Nazlıcan .
---------------------«»---------------------
Tarih:19 Aralık 2008 Cuma 17:46:13
RE:manevi destek
Nazlıcan hanım,
Hayırlı akşamlar olsun.Cuman mübarek olsun.
Sayfiye’yi okuyor musun.Blok sayfamda yayınlanıyor.Her ikisini de takip etmeni istesem,yapar mısın.Lütfen.
İki gündür yeni bir arkadaşımızla yazışmaya başladık.Çok akresif.Bütün ruhsal enerjimi ve zamanımı ona harcıyorum.Dualarım ve dikkatim onun üzerinde yoğunlaşmış durumda.
Onu sakinleştirip,rahatlatmak için bana birkaç gün tanır mısın.
Bu arada sen Sayfiye’yi oku.Esra’yı bir sefer daha oku.Oradan kendine notlar al.Söylediklerimin çoğunu senin için de önerebileceğimi farzet.Duaları bir deftere not et ve ezberinde olmayanları ezberle.Yeniden yazışalım.
Umulur ki yararımız dokunur.
Selam üzerine olsun.Allah yardımcın olsun.
---------------------«»---------------------
nazın .....( 12/20/2008 )
---------------------«»---------------------
Saygıdeğer hacı ali bey, Bana yazdığınız cevaba çok sevindim.
İlgilendiğiniz için teşekkür ederim. Benim de sizinle paylaşmak istedim bir konu var. Bana yardımcı olmak istediğinize çok sevindim. O günü sabırsızlıkla bekleyeceğim. Müsait olduğunuzda bana da yardım edeceğinizden eminim.
Ben Esra’dan bazı notlar aldım. Ezbere başladım bile. Seviyeyi bulup okuyacağım. En kısa zamanda sizinle görüşmek istiyorum. İlgilendiniz, bu yoğun zamanınızda bana da yer verdiğiniz için teşekkürler.
ALLAH yar ve yardımcınız osun.
ALLAH RAZI OLSUN, SİZDEN. msj bekliyorum.
Saygılarımla.
Tarih:20 Aralık 2008 Cumartesi 14:31:53
RE:RE:RE:manevi destek
İyi günler Nazlıcan hanımefendi,
Tamam.İnşaallah önümüzdeki günlerde daha sık ve faydalı görüşmeler yapabiliriz.Şimdilik siz o mektuplardan yararlanmaya devam ediniz.
saygılar.
Tarih:31 Aralık 2008 Çarşamba 22:02:43
manevi destek
*******************************************Burada bir yazışmayı yayınlamaktan imtina ettik.devamı aşağıdadır...********************
İyi yıllar efendim
O anki kadar cesaretim yok ama, elimden geldiği kadar yazmaya çalışacağım.
Babam çalışmayı sevmez, sabahlara kadar içer, gündüzleri uyurdu.
Annem bir evde hizmetçilik yapmaktaydı. 7 kardeşin 4 numaralı çocuklarıydım ben. Benden 3 büyük, 3 küçük vardı. 1 numaralı ablam parke fabrikasında çalışıyor, 2 numaralı ablam benden küçük olan 3 kardeşimize bakıyor, 3 numarada abim ve ben okula gidiyorduk.
Hayatın gerçekleriyle 7 yaşında tanıştım. Evimize sık sık gelen babamın bir arkadaşı, her fırsata beni taciz ediyordu. Kimseye söylememem için beni tehdit ediyordu. Annem bazı akşamlarda beni alıp bir ahbabının evine gidiyor, o babamın arkadaşı da gelip orada kalıyor, ertesi günde eve gelirken, nerede, kiminle olduğumuzu söylememem konusunda beni sıkı sıkıya tembihliyordu.
Okul çağım bitip 12 yaşana gelince ablamın bir tanıdığının yanına işe başladım. Orası bi atölyeydi. Herkes benden uzak duruyor, beni anlamadığım bir şekilde dışlıyorlardı. Bir tek ustabaşımız benimle yakından alakadar olup, ilgi gösteriyordu. Bu ilgi de zamanla tacize dönüştü. Tepki verdiğimde hemen işten kovuldum.
13 yaşında bir ailenin evinde yatılı işe başladım. Aile hem çok asi, hem çok iyi niyetli insanlardı. 15 yaşına kadar orada çalıştım.Annem aldığım maaşı az bulduğu için beni o ailenin yanından aldı.
O dönemde 3 numaralı abim askere gitti. Ben günlük ev işlerine gitmeye başladım. İşe gidip gelirken lüks bir arabanın sürekli yoluma çıkmasıyla, benden yaşça büyük olan bir erkekle tanıştım.
Onunla düzenli olarak gezmeye gidiyor,onun bana verdiği paraları ki normal kazanabileceğimden de çok olan paraları anneme getirip veriyordum.Annem ve babam bu değirmenin suyu nerden geldi demiyor,umurlarında olmadan, benim eve zamanlı zamansız sarhoş geldiğimi gördükleri halde göz yumuyorlardı.
Bu arkadaşlık sonunda, bir gün benim hamile kalmamla son buldu.
O adam ortadan kayboldu. Henüz 17 yaşında bir kız çocuğunun anne olması onu korkuttu. Kariyeri ve evliliği daha önemliydi.
20yaşına geldiğimde annemin baskısı üzerine eşimle tanıştım. Her ne kadar bu evliliğe itiraz etsem de eşimi ve annemi ikna edemedim. Geçmiş günahlarımı ona anlatamadan, evlendim.
Eşim olup bitenlerden habersizdi,hiç bir şekilde hesap sormadan, evliliğimize devam eti ama,
bana olan tavrı güvensizdi.
Beni kabullenmediğini hemen her davranışıyle gösteriyordu. Her fırsatta ayrılmak için bir bahane bulsam da o buna yanaşmadı.
Eşim namazında niyazında birisidir.Her akşam kuranını okur. İşine ve evine sadık.
O da benden ayrılmak istemiştir zaman, zaman ama, 2 kız çocuğumuz olduğu için onları anasız babasız bırakmamak için aşırı çaba sarf ediyordu. Hayırlı evlat yetiştirmek istiyordu.
Evlenmeden önce hayata bağlı, hayatı seven cıvıl cıvıl bir insandım.
Evlendikten sonra eşim sürekli bana kitap okumam, namaz kılmam için elinden geleni yapıyor. Bu ise beni rahatsız ediyordu. Sinir krizleri geçirdiğim zamanlarda bana okuduğu duaları okudukça ben daha da rahatsız oluyordum.
Ben beni 7 yaşında taciz eden o adamdan korumayan,15 yaşında hayatıma girip te 17 hamile kalmama neden olup sonra da beni terk eden o adama karşı aciz bırakan,bana sormadan, o annenin ve o babanın kızı olarak dünyaya gelmemi sağlayan Allah’ı hiç kabul edemiyor, nedenini anlayamadığım bu hayatı bana yaşattığı için, onun varlığını kabul edemiyordum.
Huzursuz bir evliliğimiz vardı. Gelgitler, kaoslar yaşanıyor,sık sık ayrılıklar yaşıyorduk.
Gene öyle bir ayrılık döneminde (evliyken eşimi hiç aldatmamıştım fakat o dönemde) biri karşıma çıktı ve ben ona aşık oldum.
Evi terkettim....
Eşimden beni boşaması içim çok yalvardım. O, kızlarımız için dayan, bir daha deneyelim, yeter ki kızlar akılları erecek yaşa gelsinler, bende istiyorum ama bu mümkün değil,diyerek bir daha denemek üzere beni evine aldı.
Evine geri gelmek, ondan nefret etmeme sebep oldu.
Yaptığım yanlışa rağmen beni affedip yeniden kabullenmesi karşısında eziliyordum.
Yüzüne bakmaya gücümün olmadığını görüyordum.Yaşadıklarımı ona anlatamadım.
O gün kriz geçirdim. Kızları öldürmek, evi yakmak, eşimi öldürmek gibi aklıma türlü türlü kötü şeyler geliyor, kendime hakim olamıyordum.
Kızları odaya kilitlemiş, evde ne kadar cam varsa kırıp, eşyaları kesmişim. Kendimi tamamen kaybetmişim.
Eşim eve geldiğinde gördüğü manzara karşısında şaşırarak,yanıma gelip, bunları neden yaptın, defol git, ne hakkın var bize bunları yaşatıyorsun,dedi.
Ya benim yaşadıklarım…. Kimin hakkı vardı ki bunları bana yaşatmaya..Yaptıklarımı yapmasaydım, kızlara, kendime zarar verecektim, dedim.
O da tamam, sakin ol, herşey yoluna girecek, dedi.
İlk kez o akşam ağladığını, dayanamadığını, yardım etmesi için Allah’ına çok içten dua etiğini gördüm..
Ertesi gün işe gitmek üzere evden ayrılırken, küçük kızım baba gitme diye ağlıyor, yalvarıyordu.
Eşim o gün işe gitmedi. Gün boyu konuştuk. Yaşadıklarımın ilk kez hesabını o gün verdim. Benim ve onun için hiç kolay olmadı.
Ben anlatıyordum o ağlıyordu. O ağladıkça ben ağlıyordum. Gece epey ilerlemişti. Uymak için yatağa yattığımda, ilk kez huzurluydum.
İlk kez şükrettim.
Nedenini bilmediğim bir huzur vardı.
O an bambaşkaydı.
Ertesi gün kalktığımda içimde tarifsiz,büyük bir huzur vardı. Eşim ve kızlarım kahvaltılık almak için markete gitmişlerdi.
Salonun orta yerinde duruyordum.
Birden titremeye, sendelemeye başladım.Sandalyeye uzandım ama, oturamadım. Sandalyeyi sımsıkı tutuyordum. İçimden kararlı bir ses bana,
-kuranı kerimi aç, diyordu.Emre itaat ettim, güçlükle dolaptan kuranı çıkardım.
İlk açtığım sayfada
-‘’tövbe çokça tövbe et, Allah af eder’’ yazıyordu.
Ağlamaya başladım. Eşim içeri girdi. Kuranı saklamak istedim.
-O ne dedi.
-Senin kuranın,dedim.
-Hımmm.
-İstersen kahvaltıdan sonra sana okurum, dedi.
-Oku lütfen. Şimdi oku,dedim.
Sanki o günkü ben,ben değildim. O gün boyunca eşime, anlat, onu, Allah ı bana anlat, diye yalvardım.
O gece, rüyamda düz bir tepede, yemyeşil çimenlerin üzerinde, namaza durmuş, namaz kılarken kendimi gürdüm. Sabahleyin eşime,
-başımı hep örtmemi istemiştin. Acaba örtsem ne derler,dedim. O,
-en çok ben istiyorum, ben çok sevinirim, dedi.
Başımı örttüm ve ilk defa namaz kıldım.
Artık hayata başka türlü bakıyordum ama, annemi babamı bir türlü af edemiyorum. Onlara karşı öfkem hala devam ediyor.
Babam 10 yıldır yatalak. Annemin hala biriyle münasebeti var. Evet o adamla yıllardır. O adam, her defasında karşıma çıkıyor.
1 yıldır o manevi duygum azaldı ya da azalacak diye korkuyorum.
Bir de o son bahsettiğim, aşık olduğum kişiyle zaman zaman sadece telefonda hal hatır soruyor, bazen dertleşiyoruz.
Hala birilerine, anneme, babama, eşime, kardeşlerime herkese öfkem var.
Bana yardım edin.
Bütün bu yaşadıklarımı sileyim. Yaratana daha sıkı sarılayım. Nefsime yenilmeyeyim.
Bir daha hata yapmayayım.
Lütfen yardım edin.
Allah aşkına, dayanamıyorum artık.
İki yol arasında sıkışıp kaldım. Yardımlarınızı bekliyor, ellerinizden saygıyla öpüyorum.
İyi yıllar
YORUMLAR
hacı ali bey,yine okuyorum mektuplarınızı,annebabaları yüzünden hayatları kararmış kızları,küçük kadınları.ne diyeyim bu denli çirkinlikleri 7 yaşındaki bir bebeye tacizi aklım hafsılam almıyor.ve bakın okumak istemiyorum,zira okudukça bir insanın bir erkeğin cinselliğine bu denli çirkince düşkün olması zaaf derecesinde bencilce,çirkince hareketlerde bulunması böyle insanların varolması ,bir annenin buna şahit olupda dur dememesi,bakın dur diyememesi demiyorum,dememesi aklım almıyor.bazen çok dertliyim derim çok yorgunum ama okuyunca rabbimin ne şanslı kullarından olduğunu düşünüp tekrardan şükrediyorum.dilerim yaptığınız bu yardımlar ulaşıyordur yerine.sizinde hayattaki göreviniz budur belkide.zira ben hepimizin bir nedenle geldiğine, bir görevle geldiğine inanırım bu dünyaya
hayırlar ola diyorum size
dualarım hiç tanımadığım ama çok etkilendiğim bu hayatların huzur bulması içindir