- 440 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Masal Edasında
Bir zamanlar kalemin sadece okul zamanlarında yada yaptığı işleri not almakta kullanıldığını sanan bir bayan varmış… Öyle her şekilde değil, yazmasını sadece yazılanları seslendirerek yön verirmiş şiirlere yada yazılara; ta kii kendini öyle güzel bir yerde bulana dek…
Bir uzak diyara dayamış sanki sırtını. Ne güzel demiş içinden…
Sesinle yön bulacağın insanın içini kıpır kıpır eden kıpır kıpır ederkende düşündüren, düşündükçe gizemliliği altında derin izler bırakanlar var diye geçirmiş içinden… Ve yavaş yavaş başlamış kendince yön vermeye yazılara
kimi zaman eklemeler yapmış okurken. Kimi zaman okul sıralarında kullandığı kalemi almış eline. Bakmış ki yüreğindekiler bir çoşku içerisinde; sesi ile yetinmesini bilmemiş yada artık içindeki cümlelerin coşkusuna kapılmıs diye kendi kendine düşünürken farkında olmadan kapattığı ve bir daha sanki hiç açılmıyacakmış gibi karın altında debelenen kardelen gibi ılık bir güneş ile yeniden boy vermiş hayata…
Hayata yeniden abı hayat gibi tutunurken de içini ısıtanın aslında kendisinde derin izler bıraktığını görmüş… Ve artık kalem elinden düşmez olmuş.
Bir sese bir kelimeye sayfalarca yazmaya başlamış.. Aslında içindekileri bulmasını sağlayana öyle büyük bir hayranlık duyuyormuş ki hangi kelimeyi düşünse yetersiz kalıyormuş anlatmak için…
Ve farkındalığını ortaya çıkarmasına neden olan asıl nedeni bildikçe yüreği yerinde duramaz, bir çocuk edasında ordan oraya koşarmış… Konuşmaya başladıkça sesi titrer ama belli olmasın diye de çabalamazmış…
Çünki bilirmiş ki farkındalığını yaratanı almış yüreğine ve artık kalemine dair dokunmasını unutmuş… Yazmaya başlamış yavaş yavaş, yazdıkça çoğalan kelimelerde aslında yüreğinin çoşkusunu sağlayana olan özlemini güzelliğini ve en önemlisi sevgisini sunmaya kalemin yetersiz kaldığını anlamış…
Anladıkça sessizleşmiş ve derinlerdeki kardelen gibi bir sisli boğucu bir günün gecesinde içindeki tarifsiz özlemi dile getirememiş…
Susmuş…
Susmuş…
Ama aslında susmasına sebep hangi kelimenin doğruluğunu bulamayışındanmış…
Doğru kelimeyi bulamayınca da özlemlerinin sahibine öylece sessizce sarılmış ama bilememiş hangi kelime doğru hangi kelime daha anlamlı… Ve bilemediği için korkmuş. Korkusunu yenmeye çalışırken farkında olmadan kırmış ve üzmüş…
Aslında korkusunun nedeni kaybetmekten geçiyormuş…
Bunu nasıl dile getirebilirmiş ve yavaş yavaş sessizliğinde esen fırtınadan gözyaşlarını sorumlu tutmuş… Bir elinde sigarası ve bir elinde o ayrılmaz ikili olduğu kalemine dokunmuş… Kalemi hükmüne girmemiş…
Hükmüne girmediği için gözyaşlarını sele teslim etmiş ya giderse; ya kaybedersem diye…
evet ya giderse, ya kaybederse ne yaparmış.
……..
Ve bu şekilde devam ederse yazmaya bir kez daha ağlayacağı bildiği için masalı bitirmiş… aslında masal anlatmasını bilmezmiş. Çünki masal diye değil içindekileri dökermiş dizelere, bir masal edasında okunsun ama bilinsin diye
….
Yaralı Yürek
21.04.2009 23:40
YORUMLAR
Ama aslında susmasına sebep hangi kelimenin doğruluğunu bulamayışındanmış…
Doğru kelimeyi bulamayınca da özlemlerinin sahibine öylece sessizce sarılmış ama bilememiş hangi kelime doğru hangi kelime daha anlamlı… Ve bilemediği için korkmuş. Korkusunu yenmeye çalışırken farkında olmadan kırmış ve üzmüş…
Aslında korkusunun nedeni kaybetmekten geçiyormuş…
Bir sese bir kelimeye sayfalarca yazmaya başlamış.. Aslında içindekileri bulmasını sağlayana öyle büyük bir hayranlık duyuyormuş ki hangi kelimeyi düşünse yetersiz kalıyormuş anlatmak için…
Dostum,kaleminden anlamlı bir yazı okudum.Kendi kendisiy-
le içsel bir hesaplaşmaya giden insanın yazı yazmak dürtü-
sü içerisinde kalemiyle ve kendi beyin aktivitesi ile olan
debelenmeleri yerli yerinde yansıtmaşsınız.
Korkulardan korkmadan üstüne gidildikçe halledilmeyecek bir mesele yoktur.
Sanırım bunu da sizler başaracaksınız...
Saygılarımla... Selamlar...
mesele yotur.