- 434 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Okuyan .. Okuyan.. Okuyan ve yazan oğlum
Sevgili oğlum,
Bu mektubumda sana okumak ve yazmak üzerine farklı şeyler anlatmak istemekteyim. Umarım anlattıklarımı sende dört gözle okuyacak, okuduklarını beynine nakşedecek ve hayatında okuma ve yazma yaparken babanın naçizane anlattıklarına sevgi ve saygıyla bakacaksın.
Canım oğlum,
Türkiye’de derler ki, “Her 3 Türk’ten 5 tanesi şairdir” Yani ülkemiz insanı duygusal olup, kağıdı kalemi eline alan ve genel kültürü olmayanlar bile hemen bir şeyler karalamaya başlarlar. Herkesin de kendilerine büyük yazar ve şair muamelesi yapmak isterler. Kıyaslama güzel şey değil ama , iyi ile kötüyü kıyaslamamız gerekmektedir. Bu yüzden yazılan şiirler ile ün yapmış, sözleri nakış gibi işlemiş usta şairlerimize baktığımız zaman şair ve yazar geçinenimiz çok, usta şair ve yazarımız az olan memleketiz.Neden böyle ?
Canım oğlum,
Bu sorunun nedeni şu ki, kültürlü insan olmaya , okumaya hevesli değiliz. Okumayı adam gibi yaparak , her gün planlı ve düzenli okusak, belki de hedeflerimize daha çabuk ulaşacağız. Mesela şiir yazan insanımız çok şiir yazmaktan ziyade, şiir tahlilleri ve ünlü şairlerin şiirlerini çok olmadan ama düzenli okusa, tahlilleri güzel yapsa , belki de yerinde sayan şairliği ilerleyecektir. Şiir yazmak , duygusal olmanın güzel bir sonucu ama , her şiir kitabı çıkaran şair olmaz. Şair olmak için şiirlerin gelecek nesillere kalması, geniş kitlelerce okunması ve sevilmesi gerekir.
Canım oğlum,
Bu anlattığım gelişme her meslek içinde geçerli salında . Ben sana sadece şairliği örnek vererek anlattım. Bu mühendislikte , tıpta da başka bilim dallarında da geçerli olan ve önemli olan kural. Bizler bile yaşımız ilerleyerek , aklımız kemale erince bazı şeylerin farkına ancak varıyoruz.
Canım oğlum,
Okumak , insanları boş konuşmaktan, kötü arkadaşlar edinmekten alıkoymakta , bir meslek edinmemizde bizlere çok faydalı olmakta . Bununla kalmayarak çok ve düzenli , güzel kitaplar okuyan insanlar kötü alışkanlıklardan uzak kaldıkları için hem maddi , hem manevi mutluluğu da yakalamaktalar. Ben en azından yakalayanlardan birisi olarak , bir baba olarak sana da tavsiye etmekteyim.Gerçi okumayı sevmeyenler, okuyanı sevenleri fazla sevmeyerek alay etseler de , nedense kendi çocuklarının güzel okullarda okumasını ve kitap okumayı sevmesini isterler. Kitap okuyanı sevmemelerinde mi samimiler, yoksa çocuklarının kitap okumasını isterken mi samimiler , ben anlamakta zorlanmaktayım.
Canım oğlum,
Hayat böyle tezatlıklar, zıtlıklarla dolu olsa da , gene de okumaktan ve okuduklarımızı süzgeçten geçirerek , bunları da not alarak ve notlarımızı da gene bir süzgeçten geçirerek , kitaplar , bilimsel çalışmalar halinde başka insanlarında istifadesine sunmak , aydın ve geleceğe , geleceğin aydınlanmasına önem veren insanın hayat felsefesi olmalı bence. Bunu benden sonra senin de devam ettirmeni ve , çocuklarına da aşılamanı çok isterim. İnsan çok yaşamakla yarına kalmaz, çevresinde sevgi bırakmakla yarına kalır .
Canım oğlum,
Okumayan insan ile ve bilgili insanın önemi şu ilahi kanunda gizlidir. Gizli değil aslında açıktır. “ Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu ?” Bilgili insan , bilmeyen, okumayan insanlar kabul etmese de bunu yapamayanlara nazaran üstündür. Bilgi insanı kötülüklerden korur. Ben bilgili olmanın ve okumanın hayatta hiç zararını görmedim ve terzine beni kötü alışkanlıklardan ve kötü alışkanlıkları olan arkadaşlardan uzak tuttuğu için “ Keşke daha çok okusaydım da daha bilgi ile dolu olsaydım “ diyerek hayıflandığım zamanlarda çok oldu.
Canım oğlum,
Bilgiye ulaşmanın en kestirme iki yolu vardır .Bunların ilki senin her zaman yaptığın gibi ,dersini derste can kulağı ile dinlemek ve bilmediğin zaman mutlak surette öğretmenine anında sorarak kafanın takıldıklarını öğrenmen, sonra anne ve baba sorman ve öğrenmen, sonrasında dershane ve bilim sanat merkezi derslerini dikkatle dilemen ve sorularla konuyu pekiştirmen , ödevlerini zamanında yapman. Bilgiye ulaşmanın ikinci yolu da okumak ve anlayarak okumaktır. Anlayarak okuyan ve okuduklarını güzel analiz eden insan hem okulda , hem de hayatta başarılı olur. Okumakla kalmamalı , okuduklarını da, yazıya ve söze dökerek insanları aydınlatmanın da yollarını bulmalı.
Canım oğlum,
Yıllardan bu yana Üniversite giriş sınavlarında derece yapanlarla röportajlar yaparım. Öğrencilerin çoğu derslerinde başarılı olup , yüksek puan almalarına rağmen , düşüncelerini yazılı ve sözlü ifade etmekte zorlanmaktaydılar ve ben buna üzülürüm. Bu gençler belki Üniversitede sıkıntı çekmeyecekler ama hayata atıldıkları zaman iletişimde sorun yaşayacaklardır. Bu da onların hayal kırıklıklarına uğramalarına sebep olacak. Bu yüzden seninde küçük yaşlarda düşüncelerini yazılı ve sözlü olarak başkalarına anlatmanı ve kendini çok okuyarak ve yavaş yavaş düşüncelerini de yazılı sözlü anlatarak gelişmeni istemekteyim.
Canım oğlum,
Bunları sana anlatırken, seninde okumayı sevmeni, babanın doğrularını anlayarak , yanlışlarını da söylemeni doğrunun, mazlumun yanında , zalimin karşısında olduğunu gördükçe , sana olan güvenim ve gelecek nesillerin bizlerden daha ilerde olacağı konusundaki ümitlerim gerçekten de artmakta ve mutlu olmaktayım.
Canım oğlum,
İnsanlar aslında bilmediklerinden değil, cahillikte ısrar ettiklerinden ve sevmediği insanların bilgilerini almamak için kuru inattan dolayı zararlı çıkarlar. Nedense hayatta mutlu olmak var iken, kindar ve inatçı tutumları ile hayatı güzelleştirecek yerde zindan eder ve çocuklarına fark ederek veya fark etmeden bu saçma tutumları aşılayarak onlara da zarar verdiklerinin farkına bile varmazlar.
Canım oğlum,
Cahil, saçma sapan konuşan, sohbet edeyim derken,karşısındaki insanın kalbini kıran ve onlardan özür dilemesini bile bilmeyen insanlardan canavar görmüş gibi kaçmak isterim. Bilgisi ve sevgisi olmayan insan bence insanlıktan çıkmış , adete canavarlaşmış, yırtıcı hayvanlara dönmüş gibi gelmekte bana . Bilgili ve gülen , seven , bunları da en güzel şekilde yapan insanlara ise her zaman bitmek , onlarla saatlerce sohbet etmek , hem bilgi , hem de sevgilerinden ilham almak isterim.İşte beni kendilerine bağlayan ve onları sevmeme sebep olan şey onların okuyarak gelişmeleri ve benim de okumayı sevmem işte.
Canım oğlum,
“İyiliği emreden , kötülükten alıkoyan insan “ insanların hayırlısıdır. İnsanlara faydası olmadığı gibi onları üzen insan okumuşsa boşa okumuş demektir. Hayatta böyle okumuş insanlara da rastlayacaksın. Bu insanlar gibi olmaktansa , yani okudukların sana faydalı olmayacaksa ben sana hiç okumamanı tavsiye ederim. Okumak başka insanlara faydalı olacaksa yapılmalı.
Canım oğlum,
Okuyacak… Okuyacak… Okuyacak… Dinleyecek… Dinleyecek… Dinleyecek.. sonra sevecek… sevecek.. sevecek ve sonra da yazacaksın. Yani okumadan, dinlemeden , sevmeden yazmak karşındaki insanı etkilemez. Bilgi ve sevginin yaygınlaşması ve hayatta sana faydalı olması için bunları yapman lazım
Seni seviyor ve muhabbetle kucaklıyorum.
Bu memlekete sevgin , ilgin , bilgin daim olsun.
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.