- 817 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ACI TECRÜBE
...annesi mutfakta akşam yemeğini hazırlıyor,babası çalışma odasında evraklarla uğraşıyordu…Nazlı ise evin içinde,gününü çok iyi geçirmiş olmanın verdiği mutluluk ile oradan oraya dolaşıyordu…mutfaktan aldığı salatayı salonda ki masaya bırakmak üzereydi ki babasının telefonundan ses geldi…
“baba sana mesaj geldi”diye seslendi Nazlı.
“geldiyse bak kızım”diye karşılık verdi babası.
…Nazlı sehpadaki telefonu eline alıp koltuğa attı kendini…mesajı açtı okudu…şaşırdı biraz,yanlış mı okumuştu…tekrar okudu…hafif yüzü kızardı,ne yapacağını bilemedi…tekrar tekrar okudu…numara kayıtlı değildi….bu sırada mutfaktan annesi seslendi…eli ayağına dolaştı,alelacele mesajı sildi…mutfağa yürüdü ama donuk bir haldeydi…annesine belli etmemeye çalıştı…sofraya oturdular…Nazlı durulmuştu…babası tombulluğuna takıldı her zaman ki gibi,pek oralı olmadı…aklı çok başka yerlerdeydi…bir ara babası mesajı sordu,Nazlı cevabı hazırlamıştı,”hiçç kontör mesajı”
… mesaj aklından bir türlü çıkmıyordu…babasına yazılmış bir aşk mesajını okumuştu az önce…üstelik mutlu ilişkilerinden bahsediyordu karşıdaki kişi…arada göz ucuyla annesine bakıyordu Nazlı…bunu hiç hak etmiyordu…Allah’ım oysa ne güzel yuvaları vardı…
…Nazlı evin tek ve de geç gelen nazlı gülüydü…bir dediği iki edilmezdi…annesine ve babasına çok fazla düşkündü…oysa şimdi,sadece izlediği dizilerde olduğunu zannettiği bir durum vardı ortada….morali çok bozulmuştu…ders çalışmam gerekiyor diyerek erken kalktı sofradan…
…babası ile ilgili güzel olay her şey kararmıştı bir anda…henüz 13 yaşındaydı ama ihanetin ne kadar kötü olduğunu biliyordu…ne yapacaktı şimdi…annesine hayatta söyleyemezdi…türlü türlü senaryolar yazdı kafasında…kimdi acaba…ne zamandır vardı…yazık değimliydi annesine…
…Nazlının günleri artık bu düşüncelerle geçmeye başladı..okul ortamında biraz unutur gibi oluyordu fakat tam olarak kafasından atamıyordu…evde annesine daha yakın duruyor babasından kaçıyordu…babasının şakalarına gülmüyordu artık…her geçen gün kafasında babası ile ilgili bir sürü olumsuz düşünce birikiyordu…babasının telefonu her çaldığında şüphe ile bakıyordu…anne ve babası ne olduğunu öğrenmek istediklerinde türlü türlü bahaneler buluyordu…
…bu karmaşık ruh hali 2 hafta devam etti…
…Nazlı ,erken yattığı bir gece,saat 1 sularında alt komşusu tarafından uyandırıldı…evde ne annesi nede babası vardı…ne olduğunu anlayamadan alt komşunun salonunda buldu kendini…
…gece babası aniden rahatsızlanmıştı ve durumu ağır olduğu için il deki bir hastaneye sevk edilmişti…Nazlı rüyada gibiydi…etrafında anlamsız bir kalabalık vardı...gözü kapıdaydı ve birazdan anne ve babasının içeri gireceğinden emindi…
…aradan 2 gün geçti…babası hala komadaydı…etrafındaki herkes Nazlıya çok iyi davranıyordu…dayıları,teyzeleri,kuzenleri,eve gelen gidenin hesabı yoktu…
…ikinci günün akşamında evden feryatlar yükseldi….babasının ölüm haberi gelmişti…sabaha da cenazesi gelecekti…
….hıçkırıklara boğuldu Nazlı…yoktu artık babası…
…son gece,yatmadan önce babasının odasına geldiğini hatırladı…tombul deyip yanaklarını sıkmıştı…
“gel öpsün seni bir baban demişti”…isteksizce yanağını uzatmıştı Nazlı…uykum var deyip apar topar yatağına girmiş,sırtını dönmüştü babasına…şimdi eli babasının öptüğü yerdeydi…arada mesaj geliyordu aklına…sanki bir kızgınlık geçiyordu içinden…sonra unutuyordu …Allah’ım yüzlerce mesaj gelseydi de yaşasaydı babası…ama çok geçti…kim bilir ne çok kırmıştı babasını…
…günler,taziye için gelenleri karşılamakla geçiyordu…Nazlı annesine hayrandı…büyük bir sabırla karşılamıştı bu ölümü…üstelik taziye için gelenlere karşı dik durmak için büyük çaba sarf ediyordu…
.....
…bir gün babasının işyerinden bayan arkadaşları gelmişti…Herkes Nazlının babasının çok iyi çok anlayışlı olduğundan bahsediyordu…yaşanan hoş anılar anlatılmaya başlanmıştı…Nazlı salonun bitişiğindeki odada,bazen derinlere dalıyor,arada da konuşulanlara kulak veriyordu…bir ara bayanlardan sarışın olanı ;
“ayy hele ben ne yaptım geçenlerde bir bilseniz,ayy nasıl da utanmıştım” diye söze başladı…konuşmasını bitirdiğinde Nazlı afallamıştı…
… bu bayan kafasının karışık olduğu bir gün, nişanlısına yazdığı mesajı yanlışlıkla babasına atmıştı…üstelik nişanlısıyla,babasının ismi aynıydı…ve de genç bayana göre,Nazlının babası o kadar anlayışlıydı ki,utandırmamak için mesaj konusunu hiç sormamıştı bile…ne kadar olgun bir insandı…
…şimşekler çaktı Nazlının beyninde…fırtınalar koptu yüreğinde…bir kez daha yandı ciğeri…bulunduğu odadan hıçkırıklar yükseldi…annesi koştu yanına…sakinleştirmeye çalıştı…annesi bir bilseydi bu gözyaşlarının asıl sebebini…
…ah babası,canı babası,böyle çocukça bir şey yüzünden nasıl haksızlık etmişti sana…neden sormamıştı bir kerecik..neden açıklama yapma fırsatı vermemişti sana…biliyordu ki artık çok geçti,ama sana söz veriyordu ki hayatı boyunca böyle bir hatayı bir daha asla yapmayacaktı…
… her ne olursa olsun,insanlara açıklama yapma fırsatı vermesi gerektiğini,maalesef çok acı bir tecrübeyle öğretmişti hayat Nazlı ya….
Karakelle