- 5351 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİLGİ EDİNİP BUNU KULLANMAYAN İNSAN, TARLASINI SÜRÜP EKMEYEN İNSANA BENZER
Bilgi, insan yaşamının hayatta tadabileceği en güzel değerlerden biridir. Bir toplumun gelişip büyümesi için her şeyden önce bilgi gelir. İnsan bilgisiyle kendisini geliştirir. Ve bilgisini çoğaltmak ister. Çünkü bilgi paylaşıldıkça çoğalır. Bilgi kullanıldıkça yeni boyutlara ulaşır. Bilgiler tazelenir. Gözlem ve deneyimlerinden yararlanarak toplumda daha fazla bilgi oluşur. Bilgi olmadan ne huzur ve mutluluktan ne de hayattan söz edilebilir!
Bilgi paylaşıldıkça güzeldir. Her toplumda ve şekilde bilgi paylaşılmalıdır. Bunun için de bilgiye karşı kayıtsız kalmamalıyız. Sürekli belli bir hareket içerisinde bilgilerimizi geliştirerek pratik yapmalı ve bilgilerimizi karşımızdakilere aktarmalıyız. Hayatımız geçicidir. Bir gün zamanı geldiğinde elveda demek zorunda kalabiliriz. Ama ya bilgilerimiz ne olacak? O kadar biriktirdiğimiz bilgilerimiz ne olacak? Oysaki o bilgilerimize ulaşmak için ne zorluklar yaşamışızdır. Şimdi bilgilerimiz hayatımızın son bulmasıyla birlikte yok mu olacak? Eğer böyle olacaksa hem kendimize ve hem de topluma karşı yapacağımız en büyük haksızlık demektir. Kendi edindiğimiz bilgileri kalkıp da değerlendiremiyorsak, bu bilgilerimizi topluma aşılayamıyorsak, toplumumuzu düşünmüyorsak bilgilerimizin hiçbir anlamı olmadığı gibi medeniyetimizden de söz etmek asla ve asla mümkün değildir.
Şunu unutmayalım ki edindiği bilgileri kullanmayan bir kişi kendisine fayda sağlayamadığı gibi toplumuna da fayda sağlayamaz. Ve edindiği bilgilerin hiçbir önemi kalmaz. Topluma yaptığı gibi en büyük hatayı da kendisine yapmış olur.
Bir çiftçiyi düşünelim. Hayatını değil ama hayatının bir parçasını bir film karesine alıp şöyle bir incelersek, o kadar fazla ders alacağımız şeyler olur ki kendimizi sanki yeniden keşfetmiş gibi buluruz. Tarlayı işleyişini düşünelim. Çiftçi önce tarlayı sürer. Daha sonra sürdüğü tarlayı eker. Zaten tarla ekilmek için sürülür. Ve ektiği her bir tohumda binlerce ürün getirir. Eğer tarla sürülüp herhangi bir ekin ekilmezse tarlayı sürmenin ne anlamı ne de faydası var! Boş boş duran ve hiçbir işe yaramayan tarla ne işe yarar ki!
Bilgiyi de tarlaya benzetirsek, bilginin faydalı olabilmesi için bilgiyi paylaşmalıyız. Nasıl ki yetişen ürünlerden binlerce kişi yararlanıyorsa paylaşılan bilgiden de o kadar kişi yararlanır. Tabi bu da bilgiyi paylaşmakla gerçekleşir. Bilgileri kişi paylaşmak için edinmelidir. Saklamak için değil!
Bir bilginin insan hayatında değer olmayacaksa, insanların sorunlarına çözüm getiremeyecekse bir anlamı olmaz. Bilgi insan hafızasında boş yer kaplamak için edinilmemelidir. İnsanın hafızasında kalıp gerektiğinde kullanılması için edinilmelidir. Bilgi bunun için edinilmelidir.
Yani anlayabileceğimiz, paylaştığımız bilgiler binlerce yıl yaşayan ağaç kökleri kadar kuvvetli bilgiler olur ve o dalın meyveleri başka bilgileri yoğurur.
Nasıl ki müzik sessiz, resim renksiz olmuyorsa;bilgi de paylaşılmadıkça herhangi bir fayda sağlamaz.
KADİR YILDIZ
11 SOS-B
2009