- 1580 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
“Bendensiniz!...”-Kızıl Gözyaşları-2
“KIZIL GÖZYAŞLARI-2”
“BENDENSİNİZ!...”
Akmescit Hava Alanı’nda güzel bir Kırım Tatar Türk kızı ile evlenmiş Kırım Tatar Türkü olmayan bir kardeşimizin ezberinden not defterime yazdığı ; ellisine merdiven dayamış Izmir Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi arkadaşım Deniz Beyi ve beni cılatan (ağlatan); duygularımıza tercüman olan, başlığını şiirin mısralarından esinlenerek koyduğum “Cennet Vatan Yok Olmuş” on yedi kıtalık duygu yüklü güzel şiiri yazan şairimize en sonunda ulaştım.
Bu güzel şiir ile ilgili bir kardeşimizden elektronik posta adresime şu mesaj geldi.
“Değerli Kırım gönüldaşları,
Abimizin bize gönderdiği bu duygulu ve mukemmel şiir Muammer Erdönmez diye eskiden Kırım’da bir süre vazife yapmış bir öğretmen şairimize ait. Kendisinin aynı zamanda “Dertli Şiirler “diye bir şiir kitabı da var; orada, yanılmıyorsam yaklaşık 20 şiirin yer aldığı bir Kırım şiirleri bölümü var.
Tüm dostlara bir gün Kırımda olma temennilerimle”
Ben tekrar şairimizin telefonunu, adresini, şiir kitabının yayın evini istedim. Sonunda aynı kardeşim şairimizin telefonunu bildirdi.
Hemen telefondan şairimizi aradım. Telefonun zili bir kaç kez çaldı ve karşıdan:
“Alo” diye bir ses geldi.
“Muammer Erdönmez Beyle mi görüşüyorum?” dedim. Çok nazik ve kibar bir ifade ile “Evet” cevabını alır almaz, şiirin kıtalarından bir kaç tanesini okudum. “Bu şiir size mi ait? “diye sordum. “Evet” dedi, arkasından da “ bu şiirimi nerden aldınız ?” dedi. Bende kendimi tanıttım ve bu şiir ile ilgili hikayeyi kısaca anlattıktan sonra:
“Bu şiirinizin tamamını ve şiir kitabınızı nasıl elde edebilirim? Siz şu anda nerede oturuyorsunuz?” dedim.
“Şiir kitabımı Bilge Yayıncılık bastı. Şu anda da İstanbul’da oturuyorum. Kitabımı kitapçılarda belki bulabilirsiniz, “
“Eğer kitapçılarda bulamazsam, bana göndere bilir misiniz? Ben de Ankara Keçiören semtinde oturuyorum, adresimi verebilirim” dedim.
“Aaaa. Çok güzel..Keçiörende eniştem oturuyor. Onda bu şiir kitabım var. Ondan alabilirsiniz,” deyip eniştesinin adını soyadını ve ev telefonunu verdi.
Eniştesinin evini aradım. Bir kız çocuğu çıktı. Olayı olduğu gibi ona da anlattım. “Dayısının şiir kitabının kendilerinde olup olmadığını?” sordum. Kız çocuğu “Dayımın şiir kitabı bizde var” dedi.
“Kızım onu sizden alabilir miyim? Ben Keçiören Tepebaşı’nda oturuyorum. Evinizin adresini verebilir misin?”dedim. Kız çocuğu “Bu konuyu babamla konuşun” deyip, babasının çalıştığı bankanın telefonunu verdi. Mesai bittiği için verilen telefondan şairimizin eniştesine ulaşamadım. Fakat mahallemizde şairimizin bacısı yani eniştesi oturduğuna çok sevinmiştim. Akşam evden telefon açar, adreslerini alır, “Dertli Şiirler” kitabını gider alırım diye sevine sevine eve geldim.
Eve gelir gelmez, bu güzel şiirden çok etkilenmiş eşime, ” ’Cennet Vatan Yok Olmuş’ şiirinin yazarını buldum. Kız kardeşi bizim mahallede oturuyormuş. Kocası da Keçiören’de bir bankada çalışıyormuş “dedim ve arkasından da şairin eniştesinin adını ve soyadını söyledim. Eşim birden afalladı.
“Dur Şükrü!... Benim Ayşe adında bir arkadaşım var. Bu arkadaşımın soyadı da senin söylediğin beyefendinin soyadı ile aynı. Ayrıca bildiğim kadarı ile Ayşe hanımın kocası da bankada çalışıyor. Yoksa bu Ayşe, şairimizin kız kardeşi olmasın. Sen Kırım da iken bizim eve kızı ile bu hanım bize geldiler. Oturup sohbet ettik,” dedi.
“Bu bayanla nereden tanışıyorsun?”
“Bizim evin ilerisinde bir arkadaş vasıtasıyla tanıştım. Çok temiz ve mütevazi insanlar. Kanım bu aileye kaynadı. Onlarda beni sevdi ve dost olduk. Ama kardeşinin şairliğinden hiç bahsetmedi.”
“O zaman bu bayanın sende telefonu var mı? “dedim. Eşim: “var” deyip, telefon defterini getirdi. Elimdeki kağıta yazdığım ev telefonu ile eşimin telefon defterindeki telefonu karşılaştırdık; ister inanın ister inanmayın aynı telefon numarası idi.
İkimizde göz göze gelip bu tesadüf olay karşısında şaşırdık. Eşim hemen kendisindeki telefonla arkadaşı Ayşe hanımın evini aradı. Durumu karşısına çıkan Ayşe Hanımın küçük kızına anlattı. Aynı şaşkınlığı Ayşe Hanımlarda yaşadı. Sonunda eşim bu şiir kitabını Ayşe Hanımdan aldı.
Şairimizin “Mahsun Dönmezer” mahlası ile yazdığı, 1999 Bilge Yayıncılık, Eğitim, Sağlık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. tarafından basılan “Dertli Şiirler” kitabının “Kırım Şiirleri” bölümünde, sizlere ” Cennet Vatan Yok Olmuş” başlığı ile yazdığım şiirin adı ”Güller Yok Olmuş”. Şiirin altında da tarih olarak 18 Mayıs 1998 yazılı. Yani Kırım Tatar Türklerinin Kırım’dan sürüldüğü 54. yılında yazılmış duygu yüklü çok güzel bir şiir. İster siz bu şiiri “Güller Yok Olmuş” deyin, isterseniz de “Cennet Vatan Yok Olmuş” . İkiside çok uygun. Dertli Şiirler kitabında şairimizin Kırım’da iken yazdığı Kırım ile ilgili on tane daha şiiri var. Hepside çok güzel. Şiirle ilgilenen kardeşlerime bu kitabı tavsiye edebilirim.
Böyle güzel bir şiiri yazan Muammer Erdönmez Beyi tekrar tebrik ediyorum. Şairimizin yüreğine, bileğine ve kalemine sağlık diyorum.
Kırım’a sevdalı Kırım Tatar Türklerinin de böyle güzel şiirler yazacağına inancım tamdır. İşte ilk dörtlük benden, gerisi de sizden..
Çünkü sizler :“BENDENSİNİZ!...”
KIRDINIZ BİZİ!....
“Kırım kırım kırdınız bizi
Vagonlara dizdiniz bizi
Sibiryaya sürdünüz bizi
Kırılmadık,yıkılmadık,
Ayaktayız görün bizi”
(6.7.2003 Bahçesaray)