PROTEST Müzik Sanatçısı Suat Alican’la içten bir söyleşi Aslında bu İşin bir Okulu Yok

• 5 Aralık 2008 Cuma 22:00:26

"Suat Alican"

Aslen Dersimli otuz sekiz İsyanında göçe maruz kalmış bir ailenin Çocuğu olup1968 de Elazığ’da doğdu. yirmi yasına kadar Elazığ’da yaşadı sonra ülke dışına çıktı.. Müzik ile ilgisi lise yılarına dayanır ama profesyonel alamda müzik çalışmaları yurt dışında iken pratiğe döndü… " Geliyorum "Albümü ile müzik yaşamı başladı. Sosyal içerikli eserler yazıp besteledi. yapmış olduğu tarza en uygun ismi verdi ÖZGUR MÜZİK

Halen yurtdışında yaşıyor. Albüm ve konser Çalışmaları için SIK, SIK ülkede bulunuyor… Onun için Kürt olmak ve yurtsever olmak büyük bir sorumluluk. Halkların kardeşliği, halkların özgürlüğü ve İnsanların barışa olan özlemi onu bu tür bir müzik yapmaya yöneltti.

Eserlerinde genel anlamda sesi duyulmayan kültürleri halkların kardeşliğini ve isyanlarını işliyor. Müzik yapmak için çok zorlu yolları aştı ve siz halklara tertemiz ve kirlenmemiş bir sesle buluşturdu!
SANATÇI BEDENİM DERSİMLİ AMA YÜREGİM AMEDLİ DİYOR...


Söyleşi

"Aslında bu İşin bir Okulu Yok"


Özgür müziğe kazandırmış olduğunuz yepyeni; kirlenmemiş sesinizle bestelerinizle çok geniş kitlelere hitap ediyorsunuz. Sizce bu kitlelerin Sizden beklentileri nelerdir -?

Öncelikle şunu diyeyim özgün veya özgür müzik benim, için bir mücadele alanıdır. Zaten eserlerimde genel olarak tüm halkımızın milletimizin meshep farkı gözetmeksizin İstemlerini dile getirmektir… Daha doğrusu bu istemleri yüksek sesle haykırmak ve İnsanları ucuz bir yaşama sürükleyenlere bir uyarı Yapmak…
İnsanlarımızın maalesef öncülere ihtiyacı var. Ama sistem bu öncüleri her zaman engellemekle meşkul.
Bizlerde bunu görüp halklarımızın yalnız olmadığını bir sekil de Şarkılarımızla dile getiriyoruz!

Yapmış olduğunuz besteler ve sözler halkların söylemek isteyip de söylemediği tarzda "Suat Alican" Sanatçı olmasaydı ÇOK sevgiyi halkını nasıl temsil etmek isterdi -?

Bir Gazete’de aynı soru sorulmuştu ve şunu demiştim…
Eğer yaşadığım ortamda zulüm ve baskı varsa yeteneğim müzik değil de politika olsaydı baskıya ve zulme karşı çıkardım. Nerede olmam gerektiği konusunda bir alan mutlaka bulurdum. Zaten ilkeli ve onurlu yaşamakta bir sanattır!

Her insan gibi "Suat Alican’ında" dünyadan beklentileri vardır. "Suat Alican’ının" Dünyadan beklentileri nedir acaba -?

Benim özel olarak kendime karşı beklentilerimi o kadar düşünmedim aslında. Ama şunu içtenlikle söylemek istiyorum ki yaşanılacak bir Ülke. Yaşanılacak bir dünya isterdim. Yarınlara kuşkulu bakmak istemezdim. Savaşların yok ettiği bir insanlığı ve bir dünyayı içime sindirip de yaşamak zor geliyor bana. Kısacası beklentilerim mutlu onurlu ve savaşsız bir dünyanın mutlu bir insanı olarak yaşamak. bu beklentim her zaman var ve değişmeyecek!

Müzik diyince aklınıza ilk gelen şey nedir… Daha doğrusu beğenerek dinlediğiniz sanatçılar kimlerdir-?

Müzik bir ulaşım bir iletişim yoludur bana göre. Ben sosyal içerikli eserleri seviyorum… Yani şarkı’da bir konu muhakkak olmalı. Hatırlatma, umut, isyan, çağrısı olmalı. Zaten kendi eserlerimde buna dikkat ediyorum… Bu anlamda örneğin "Ahmet KAYA" bir çığır açmıştır.
Zaten kendisiyle olan Sohbetlerimizde bunu hep ele alırdık. Kimleri dinlersin diye soracak olursan tartışılmaz olarak "Ahmet KAYA" Cevdet BAĞCA" Grup Yorum’u severek dinliyorum ayrıca "Era GRUBU’NU" çok beğenerek dinliyorum

Türkiye müzik piyasasının hali ortada korsan kaset dc den geçilmiyor. bu Siz Sanatçıları üreten aydın kesimi nasıl etkiliyor. Buradan sizi sevenlere söylemek istediğiniz bir şey var mı -?

Simdi bu korsan yayıncılık aslında çok da süpriz bir sonuç değil zaten… Ülkemizde en yukarıdakilerden en aşağılara kadar bu hile ile kazanç sağlamakta. Çokta zor değil zaten açıkçası söylemek gerekirse yapımcı firmaların kendileri bile korsan’a yönelmiş. Başkasının korsancısı yiyeceğine benimki yesin hesabı…
Ah ile olmaz isimli şarkımda bu çarpıklıkları işlemiştim. Yani demokratik bir ülkede adaletli ve eşit bir gelir dağılımıyla sanırım bu tür “hilelerin” önüne geçilebilinir.
Son olarak şunları diyeyim. İnsanlarımıza içlerindeki umudu asla yitirmesinler. çünkü bitiş demek ölünce değil. Umudunu yitirdin mi olur. Geleceğin umutlu dünyasını yaratmak hepimizin elindedir. Herkes kendi cephesinden en küçük bir faydayı bile göz ardı etmemelidir… Bu anlamda diyorum ki yarınlar bizimdir. ama bu günleri iyi değerlendirilirse!

GELİYORUM ALBÜMÜNDE Çok önemli Müzik adamları İle çalıştınız… Elbette acı tatlı bir sürü anılarınız olmuştur. Rica etsem bir anınızı bizimle paylaşır mısınız-?

Aslında bu soruya cevap verirken zorlanıyorum desem abartmış olmam. Çünkü hesap bile etmediğim çok engeller çıktı tarzımdan dolayı… Ama bir anımı hiç unutmam. Rahmetli ağabeyim Ahmet KAYA ile albüme başlamadan önce bir sohbetim oldu. Bazı sorular sordum ona gözleri daldı gitti sürgünde olmak ona çok zor geliyordu. bir ara durakladı ve bana şunları söyledi

"Yolun uzun. Yolun zorluklarla dolu. Belki de en büyük darbeyi içerden yiyeceksin… Bizim gibilerin kendilerine ayıracak zamanı hiç olmaz. Değerleri öldükten sonra anlaşılır… Ama silahımız yüreğimizdedir al yüreğini çık meydana ya özgür yarınlar yâda ölümüne özgürlük de"

İşte bu sözlerin etkisi ile çok dolu bir şekilde ülkeye geldim. ve başladım hazırlıklara benim albümde bir eser var. Bizim gibiler isimli şarkım. Aslında bu şarkım "Ahmet babayı anlatır. “Bunu ilk kez Sizinle Paylaşıyorum”

Bu güzel anınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler… On üç yılı askın bir süredir yaşamınızı İsveç’te sürdürüyorsunuz. Memleketinize yurttaşlarınıza olan özleminizi
Ne zaman gidermeyi düşünüyorsunuz -?

Ben çok sık gelirim ülkeme… Temelli bir dönüş düşünmüyorum. Bazı özel sebeplerden dolayı şimdilik belki zor. Ama her geldiğimde kesinlikle dalarım insanların içine zaten yurtdışında olmam sadece fizikidir. Ruhen inanın bana hep ordayım. on üç yıl İsveç’te olmama rağmen inanın bana buradaki yabancılık hissini halen taşıyorum içimde!

Sizce beste düşünerek yani kafa yorarak mı yapılır. Yoksa bir anda bütün mısralar kendiliğinden mi gelir… Siz Sosyal içerikli eserlerinizi nasıl besteliyorsunuz-?

Aslında bu işin bir okulu yok bence. Bu birazda nasıl yaşadığınıza bağlı veya nerde yaşadığınıza bağlı… Avrupa da Protest Müzik tarzına pek rastlayamazsınız. Çünkü bunu gerektirecek bir ortamları yok. Ama bizim Ülkemizde özgür tarzda sosyal içerikli eserler yazmak zor değil… İstanbul’un bir sokağına çıksanız oradaki çelişkilerden bile bir Eser çıkarırsınız. Ben sözlerden önce beste yapıyorum dersem şaşırmayın. Birçok arkadaşında dikkatini çekmiştir bu. eserin melodisine göre de sözleri uyarlıyorum

Çok değişik bir çalışma tarzınız var sizi kutlarım. İsveç’te Sanatçı kimliğiniz dışında başka bir işle uğraşıyor musunuz-?

Elbette milyonlarca Emekçi kardeşim gibi bende bir emekçiyim… Kendimce bir iş yapıyorum. Müzik’le para kazanıp geçinmek gibi bir düşüncem yok. Çünkü dediğim gibi müzik benim için bir mücadele alanıdır. Mücadele yani amaçtır hiçbir zaman araç olarak görmedim görenleri de hep kınadım!

Sizi gerçekten kutlarım ve sizin gibi düşünen sanatçıların daha geniş kitlelere ulaştırılması gerektiğini de yinelemek isterim. Son olarak müzik ile uğraşan gençlerimize söylemek istediğiniz bir şey var mı-?

Elbette diyeceğim şu olur. Egemen sistemler her zaman sahte ilahlar çıkarıp gençlere sunar. Çünkü bu sistemin ayakta kalmasının yolu suskun ve kaderine razı insanlarla mümkündür… Müzikle uğraşan genç kardeşlerime sesleniyorum. Seçeceğiniz müzik tarzında ahlaki boyutlar olmalı. Yani günümüzde olduğu gibi cinsellik boyutu veya anlamsız içerikli boyuttaki bir tarz sanat değil tam tersine sanatın katlidir… Eğer kendinize ve Halkınıza bir nebze Saygınız varsa seçeceğiniz yol çok önemlidir. Yani her anlamda bu geçerlidir. Birçok genç kardeşim bana ulaşıp fikir danışmışlardır. Onlara sunu açıkça demişimdir. Bizler sancılı ve acılı bir coğrafyanın çocuklarıyız. bu acılara bir nebze’de olsa melhem olacaksanız SONUNA KADAR YANINIZDAYIM.

Bize zaman ayırdığınız için Teşekkürler

"Sanatçı Suat ALİCAN"

Röportaj "Ali Osman ABALI"