- 2213 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
SAHİP OLALIM DİLİMİZE
Milletlerin istiklâllerinin sembolü bayrağı ise var olmasının sebebide dili ve kültürünü oluşturduğu değerleridir.Millet kavramının iki asli unsuru vardır.Dil ve kültür olmak üzere,
bu iki unsurdan birisinde ufak bir çatlama ve yozlaşma milletlerin yok olması,geleceğinin tehlikeye girmelerinin göstergeleridir.
Dil ise milletlerin varlık sebebidir.Varlık sebebi olmasını Türkistan’lı şair APDULLAH ARIPOV
kendine ait şiirinde o kadar güzel dile getirmiş ki burada paylaşmak istedim.
ANA DİLİM
"Bin yıldır bülbül kelamı,
Değişmez hiç bir zaman,
Lakin papaganın kötü kaderi,
Başkasını taklit her zaman.
Ana dilim,sen varsan şüphesiz,
Bülbül gibi şiirler söylerim,
Senin yok olduğun gün şüphesiz,
Ben de bir papagana dönerim! "
Bir milletin dilini kaybedince papagana döneceğini ifade ediyor, o güzel ifade edilmiş şiirinde.Ne kadar haklı değil mi dostlar? Dil çok önemli bir unsur milletlerin yaşamasında ve ayakta kalmasında.Diğer unsur ise kültür idi.Kültür sosyologların tanımlamasına göre bir
milletin meydana getirdiği maddi ve manevi değerler bütünüdür.Nedir bunlar diyecek olursak? Din,gelenekler,ananeler,düğünler,folklör,yemekler yani bizi biz yapan o güzel değerlerimizdir.Bunlarda da yozlaşma bariz bir şekilde görülmekte,hakim olan kültüre doğru bir benzeme ve benzeşme görülmektedir.Burada da tehlike çanları çoktan beri çalmaya başlamıştır.
Tabii ki,diğer dil ve kültürlerle etkileşim halinde olmak gerekir,tabii ki güzel olan her şeye kapımızı açmamız gerekir.Ama önümüze her geleni de yemememiz gerekir.Yemek yemeye
benzer bir olay bu.Yemek yemezsen açlıktan,her önüne geleni yersende çatlar ölürsün.
Bu dilin gelişimi kendi çerçevesinde olmalıdır,yani kendi haline bırakmak gerekir.Dünya tarihinin en eski dillerinden birisi olan güzel Türkçe’miz, günümüzdeki obezite insanlara benzetilebilir.Dilin kapısında bir görevli olmalıdır,varsa da görevini iyi yapmalıdır.
Çünkü bu kapıdan önüne gelen içeri giriyor,bizim varlık sebebimiz olan güzel dilimizi yok ediyor.Ne demek"cep shop",ne demek"em pe üç" ve ne demek"slm".Daha dün turistik yörelerdeki levha ve tabelalara şaşkınlık ve kızgınlıkla bakarken bu gün mahalledeki bakkalın ismini telafuz edemez duruma düştük.Dildeki gelişme bu kadar hızla olamaz.Lakin
bunun adı, dil gelişimide olamaz ya! Bu durumu masumane gençlik hevesi diye açıklamak ise zaten körlük olur.Tarihteki en büyük savaşımız,var olma, yok olma savaşı, Avrupalılar’ın aleyhine sonuçlanması ve bizi Orta Asya’ya sürme hayali gerçekleşmeyince; şimdiki amaçları bizim dil ve kültürümüzü toptan yok etmek ve bir milleti tarihten silmektir.
Bu gün bazı topluluklar millet olma adına,kimlik kazanma adına uydurma dillerin ipine bağlanmak isterlerken,bizler ise millet olma tapumuz veya kimliğimiz olan dilimize sahip
çıkamıyoruz.Adeta yok olmasına alkış tutup,seyrediyoruz.Bizler kendi yok oluşumuza, bir çivide biz çakıyoruz.Geleceğin emaneti bizde iken ,emanete sahip çıkarak,ehline sapasağlam teslim etmeliyiz.
GÜZEL DİLİMİZE, TÜRKÇEMİZE SONSUZA DEK SAHİP ÇIKMALIYIZ!
Saygılar.
YORUMLAR
Evet cok güzel aciklama yapmisiniz, dilimize sahip cikiyorsunuz bu yazinizla fakat benimde bir sorum var. Okurken aklima geldi,
Zamanin degismesi ile dilimiz zenginlesme adina yeni yeni kelimeler bulunuyor olabilirmi?
Peki benim halen daha hayranlikla okudugum/dinledigim eski türkceyi neden yok ettiler?
Neden o zaman dilimiz korunmadi? Ve bugün yine ayni korku ile yasaniyor? Biri bana bunlari anlatsa cok memnun olurdum.
Aybars sonuna kadar katılıyorum dilimiz hakkındaki düşüncelerine. Önemli ve hassas bir konu olmasına rağmen caddelerde ve sokaklarda gördüğümüz yazılar bir yana, yürürken yanınızdan geçen gençlerin konuşmalarından kulağınıza çarpan kelimeler de ayrı bir üzüntü sebebi. Umarım onlara anlatabiliriz milleti millet yapan unsurların önceliğini, özelliğini ve güzelliğini. Daha fazla vakit kaybetmeden....Çabanı takdir ediyorum. Saygılarımla...