Sensizliğin bir dakika sonrası
/Sevgili bir dakika önce bana sevgi sözlerinin,
o uçsuz bucaksız okyanusların hırçın dalgalarıyla akarken
gönlüme, bir dakika sonrasında bu sevdanın ağırlığı altında
neden eziliyorsun?...
/Geç de olsa anladın değil mi? "Seviyorum" demek öyle basit
değilmiş ben hala söylediğimin ardındayım.
/Artık gelişine yüreğimin kapısı açılmasa da, gidişine de
açılmayacak, sırf seni bu ağırlığın altında ezilmekten
kurtarmak için...
/Sahibi olamadığım sevginin zamansız gelişinden, özgürsün
kuşlar misali sana olan sevgimin akıntısında sürüklenirken
tükenip gidecek olan sensizliğin ömrüne ömür kattım.
Aşkın ateşi soğumaya yüz tutmuşken rüyalar şehrinde, anılarımın
şehrinde sensizliğin volkan dağları parçalanmakta...
Biliyorum bu son feryat, son yakarış, son ağlayış olmayacak...
Karanlık odamda ruhumu kah çılgına, kah pusulara gömen
soğuk yalnızlığın hasret duvarlarına çarpa çarpa yaşayıp gideceğim...
Ve biliyorum ki sevgili benim baharlarım kışların güneşinde doğacak,
gecelerin benden ödünç aldığı mutluluğum,bakışlarımın seçemediği
mehtabın güzelliğinde yatan yıldızlardan hüzünlerle yağıp, yanık yanık
sevda kokusu saracak yalnızlığımı...
Ve kaybolmakta varmış sevgili, o bilmediğin, yaşamadığın, beni benden
çalan kahrolası sensizliğimin iz düşümlerinde...