- 913 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
TENİMİZİN UYUMUNA KAVUŞUR MUYUZ
Bir türlü aile yemeklerini sevemedim bülent.Aslı hastaneden çıkmış annesi bizim hepimizi yemeğe çağırdı.Ben gitmedim.Arbayı deniz kenarına çektim birkaç bira aldım telefon geldi.
Burak arıyodu nerde olduğumu sordu,zaten gelmeyeceğimi biliyordu,söyledim.Aslında bülnet burak’ın orda olma amacı aslıydı, benim kimdi.Vardı aslında hastanede uykusuz iki gece geçirdik,iki gecede uyumadan yanımdaydı.Elif.Oda yemekteydi ama gidemezdim,bülent benim içim gitmiş başka diyarlara,yalnızlık hem bana acı verdiriyor hemde yanımdaki insanlara.Telefonu aslının annesi istedi.Bana neden gelmediğimi sordu.Benim gerşekte olan ama bana katılmayan bir aile sevgisi var dedim.Bir türlü evde yemek ortamlarını sevmediğimi söyledim.Daha doğrusu aile’yi sevmediğimi söyledim.Biz biraz konuşmuştuk onunla ben anlatmıştım aslında elif’i ama bülent bir yere kadar.Ben mutsuzum eğer gitseydim onlarda huzursuz olacaktı, ne gereği var hepsini söyledim.Annesi tamam oldu anneciğim dedi.Ağlamya başladım neden bilemem.Görmeliydin halimi oda ordan ağlamaya başladı,yine yapmıştım yapacağımı maf ettim gecelerini.
Bazen elif’le ilgili hayaller kuruyorum inanıyorum ona öyle keyif verici ki,fakat bu dünyaya döndüğümde işte diyorum mutsuzluğun nedeni insanlar gene var.
O gece yemekten sonra burak telefon etti.Masada hep beni konuşnuşlar.Hatta annesi doğum tarihimi sormuş.Bizim burak unutmuş elif söylemiş anlatınca şok oldum.Unutmamış halen.Bülent büyük bir aşktı bizimkisi içimdeki sıkıntıları atamadım.Bir gece hastanede kucaklanmayı özlediğini söyledi.Aradan beş veya on dakika geçti aslının durumu ciddileşmiş.Bir an yüz yüze geldik gözlerini görmeliydin asiliğin verdiği bir güzellik(yoksul) ben sarıldım bir birimize sarılarak ağladık.Bülent elif’in özlemini büyük tuttum çok büyük.
Görmeyeli bir yıl oldu.Davetiyeleri geldi burakla aslı evleniyorlarmış.Benide davet ettiler.Tam üç gün var düğün cumartesi.Bir yıl sonra yine elif’i göreceğim.Nedersin bülent bu sefer kavuşur muyuz tenimizin uyumuna...
Bülent Yalçınkaya...