- 691 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
O hayatını dolu dolu yaşıyor
Ailesinin bütün fertlerini yıllar önce yitirmişti. Yaşlılara ait bir bakımevinde kalıyordu Ikinci derece akrabalari ile bağlantısı vardı, onlar ara sıra gelip onu ziyaret ediyorlardı. En büyük zevki bulmaca çözmekti. Etrafı çok karışıktı,bir gün yardımcısı düzenlemeye kalktığında ona dedi ki kızım ben bu karışıklığımın içinde kendimi daha huzurlu hissediyorum.
Genç kadın anlamıştı. O karışıklığınında kalmasını istiyordu. Belkide karışık etrafı ile
bazı boşlukları dolduruyordu.
Savaş yıllarını arkasında bırakmıştı. Yalnız olmasına karşılık kimsem yok diye sızlanmıyordu. Bütün eski dergilerin bulmaca sayfalarını alıyor onları çözüyordu. Ufacık şeylerle mutlu oluyordu. Sabahları televizyonu açıyor müziğin ritmiyle oturdugu yerden dans ediyordu. Engelli biriydi. Bir yere tutunmadan ayakta durması imkansızdı. Ama o çoğu sağlam insanda daha güzel bir hayat yaşıyordu. Dört tekerlekli bir arabası vardı ona tutunarak yürüyordu,.yapacaği işleride ona tutunarak yapıyordu..
Yardımcısı ile çok iyi bir iletişimi vardı. Şakacı biriydi. Hayatla dalga geçer gibi yaşıyordu.
Bazen adım atacağı zaman ağrısı tutuyordu aniden, bekliyordu yardımcısı…çok mu acıyor diye sormuştu bir defasında,.ne diyorsun? Ilaclarını göstererek onlar olmazsa ağrısına asla dayanamam. Ama ağrıdan sızıdan bahsedip kimsenin kafasını ağrıtmak istemem. Zaten değişen bir şey de olmaz.
Yardımcısına diyordu kızım şunun şurasında iki sene daha elim ayağım tutar, o zamana kadar kendi istediğim gibi yaşayacağım. Yapabildiği herşeyi yapmağa çalışıyordu ki; vücudunun işlevleri körelmesin. Yardıma ihtiyacı olduğu yerlerde yardımı kabul ediyordu. Insanlarla çok rahat iletişim kuran biriydi. Hiç çocuğu olmamasına karşılık, küçük çocukları görünce öyle seviniyor du ki. Bir sabah yardımcısı geldiginde ona dedi ki; gece seni rüyamda gördüm,sen kapıda içeri girdin, tek kelime söylemeden çekip gittin. Gözümü açtım gece saat biri onbeş geçiyordu.Kalktım evin içinde dolandım. Kapıyı açtım dışarı baktım, sana kızdım. Beni gece rahatsız etme diye yazı yazdım notlar tuttum, çıldırmış gibiydim. Delirmekten korkuyorum dedi.Hani bazı insanlar varmış boş yere diğer insanları suçluyorlarmış, şunu mu aldı, bunu mu aldı diye; bende mi onlar gibi olacağım? Senin adını yazdım. Senin hiç bir suçun yok..Yoksa deliriyor muyum?
Istersen seni bir sinir doktoruna gösterelim dedi genç kadın. Rüyada görebilirsin ama; kalktıktan sonra notlar yazman dolaşman, gerçekle rüyayı birbirine karıştırdığını gösteriyor. Kadın gerçekten de kağıtlara notlar almıştı, ve aldıgı notlar da kendisinin ismi geçiyordu.Yardımcısı ona dedi ki; eğer size bir şey olsaydı; yazdığınız kağıtlar beni suçlayıcı gibi neden? Sizi rahatsız eden bir şey mi var?
Kadın bir anda çocuklaşmış gibi konuşması değişmişti. Savaş yıllarında yıkıntılar arasında
kalmış çok korkmuş. Eskiden uyurken hep bağırıyormuş.Ablası yanında kalsın istiyormuş.
o da kalmıyormuş. Rüyasında gördüğü yardımcısını kız kardeşi ile özdeşleştirmiş.
Kadın ertesi gün görmüş olduğu rüyayı arkadaş cevresine anlatmış.
Nasıl gerçekle rüyayı birbirine karıştırdığını. Yardımcısına da kızım benim hareketlerime dikkat et bir değişim olursa tedbirini al. Kimseyi boş yere suçlamak istemem. Delireceğime ölsem daha iyi. Yardımcısı ona üzülmeyin Şu an gördüklerinizin gerçek olmadığını farkettiginize göre bilinciniz yerinde. Ama en iyisi doktorunuza bu durumu anlatmamız lazım.
Doktor yaşlı kadına bir ilaç yazmış, Yaşlı kadın her akşam uyumadan önce ilacını alıp
kaygısız bir şekilde sabaha kadar rahat rahat uyuyormuş. Sabahları müzik eşliğinde uyanıyor,oturdugu yerde bir o yana bir bu yana sallanıyormuş.
O hayatınını dolu dolu yaşıyan mutlu biriymiş.
20.10.2008 Bad Hersfeld
Zeynep Sekerci
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.