Er mektubu
(Silifke’min şehidinden annesine son mektup)
Anne:
Birazdan akşam hiç olmayacak, ya da bazılarımız için gün hep akşam kalacak. Güneşi seni seyreder gibi seyrediyorum. İçimdeki korku mu, yoksa sevinç mi?. Açıkçası emin de değilim hani. Yaşamak, bütün acılara rağmen yine de içinde sen olduğundan hep bahar tadında.
Şimdi bunlara sana niye yazdığımı düşünebilirsin. Belki içine Serpil’i de katabilirsin, yaşı benden büyük diye istemeye yanaşmadığında. Olsun. Dün gece öldüğümü değil, parçalandığını gördüm bin bir zahmetle dokuz ay taşıyıp, yirmi yıl büyüttüğün bedenimi. Acımı gençliğime söyleyemedim!.
Saat on üç birazdan gelecekler anne. Filmlerde gördüğüm silahlar var katırlarında. Azrail iki tarafa da eşit. Ama hangimizi isteyerek, hangimizi emir vaki yanında götüreceği meçhul. Bulutlar acıyı gizlemek için alçalıyor. Benim nöbetim başlayacak kıyamete kadar sürecek olan. Aklıma gelen son şey o en çok sevdiğim ve izinde doya doya yediğim, yumurtalı karnıbahar ve kıymalı patates.
Anne bundan sonraki satırları sen okuma. Bırak komutanlarım anlatsınlar. Bir gencin kahramana dönüşüşünü. Şimdi kapat gözlerini anne, beni yeniden doğurmak için bekliyor toprak. Ortalık iyiden iyiye keder sızmasından, acının önüne umut bağlanmış mavi bir gökyüzüne hasret.
Bayrağıma verdiğim sözü tutmaya az kaldı. Demin tertiplerden birinin oğlu olmuş. Yavrusu daha kırk günlük tezkere yakın, plaka da günsayıyor. Yanına gidip dilim varmıyor rüyamda peygamber ordusuna katılacağını demeye. Kim söyleyebilir ki?
Evet, bundan sonra kalleşçe yapılacak baskına hazırlanmakvar. Seni düşünür cayarım diye; resmini yastığımın üstünde bırakıyorum. Ben bir Serpil için, bir de vatan için hayatlandım bunca yıl. Birinin koynuna, birinin rüyasına gidiyorum. Gözlerin ne kadar güzelmiş anne.
İşte ilk bomba ve ilk kurşun arkasını döne döne yanımıza sokuldu. Yardım ne zaman gelir bilmem. Ama artık devir teslim zamanı anne. Senden aldığımı ona verme zamanı. Dilimde bir nazım şiiri “ dörtnala gelip uzak Asya’ dan, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim” . Hoşça kal anne.
Deniz Nazım.
YORUMLAR
çok duygulu çok acı verici vede yürek parçalayan bir er mektubu. dilerim bu son mektup olur askerlerimiz sadece özlem hasret gurbet ve yavuklularına şiirler yazılar yazsınlar anneleri ve aileleri hiç ağlamasın hasretleri vuslata dönsün dileğiyle,
bu mektubu bizlerle buluşturan yürek hep sağolsun
dostça kalın
sevgiler