- 785 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMIN KÜFÜR ANLARI -2-
Bir ceylanın ölümü
Sonra yüzünü dik burun kayalıklarına çevirip yüreğine gümdüğü acıyı,burukluğu ve hüznü basıtırmak için derin bir nefes aldı.Çok değil daha geçen yıla kadar,Besra ile birlikte tüm akşam üzerlerini,yaşadıkları evlerinin ahşaplı avlusunda oturup,göz gürünümünü perdeleyen karanlığın çöküşüne kadar dik burun kayalıklarına bakarak geçirirlerdi. O muazzam yükseklikteki siyah kayalıkların bir destere ağzı gibi dizilişlerine ve üst tarafında kilometrelerce uzanan o büyük vadinin güzelliğine bir türlü akıl-sır erdiremezlerdi.Saatlerce o güzelliklere bakıp,Dikburun Kayalıkları hakında söylene söylencelerini birbirlerine anlatırlardı.
Ya şimdi! Şimdi Besra’nın olmadığı yaşamın anlamsızlığından kendiside ayrılmiştı.Köyünden
birlikte kurdukları hayallerden,aileden,yaşadıları çevreden ayrılmişt Beri
Dik burun kayalıklarına vardıklarında; çoktandır özlediği yere gelmenın sevincini ve burukluğunu iç içe yaşıyordu.ilkin oturacak bir yer aradı gözleri.Sağa dönüp sırtını yuvarlık,siyah yarı bellik bir kayaya dayadı.Derin bir iç çekerek Rızgarın gözlerinin içine
baktı
-Buralar gerçekten muazzam güzel Beri
-Hayır Rızgar;asıl eskiden görecektin buraları.Artık güzelliklerini yitirdi buralar,bir ölü gürünümünü aldı.Ölümlü oldu,sesizliğe gömüldü buralar.Neredeyse hiçbir canlı uğramaz oldu buralara.Oysa eskiden kıblegah gibiydi.Gizemliydi,mistik söylenceleri vardı.Cinleri, perileri olduğu söylenirdi.Ceylanlar, yaban domuzları, yaban keçileri ve daha birçok canlı türü yazın uğrardı buralara.Kışın kurt ulamaları eksik olmazdı, çok canlıydı buralar.Muazzam güzeldi.Şimdilerde çok sessiz hışmını gizlemiş gibi...Yıllardır atılan top ve havan mermileriyle harabeye döndü.Eski ihtişamı kalmadı bu kayalıkların.
-Hayır Beri dedi Rızgar.Yine de çok ihtişamlı görünüyorlar.Baksana sanki dağın karnını yararak çıkmışlar dışarıya,birileri itinayla dizmiş gibi görünüyor bu kayalar.Sahi; Besra ile ceylanın intihar ettiği kayalık hangisi Beri?
-Şu sağ taraftaki vadinin başlangıç noktasında bulunan kayalıkta.Oldukça yüksek ve baş döndürücü bir kayalıktır.
-Nasıl oldu Beri, anlatır mısın?Yaban hayvanı nasıl intihar edebilir?
-Anlatılanlara göre diye başladı Beri.Çok eskilerde köylüler yaylaya çıkınca, yaban keçileri ve ceylanlar küçük sürüler halinde kimselerin olmadığı bu civarlara, dik burun kayalıkların üstündeki şu büyük vadinin otlaklarına inerlermiş.Yazın bitimine doğru gözlerden ırak kışın otlak bulabilecekleri yerlere tekrar çekilip giderlermiş.Bir seferinde ne hikmetse bütün sürüler çekilirken bir tanesi sürüden kopmuş geri kalmış.
Beri derin bir çekerek gözlerini siyah kayalara çevirdi.
-Geri kalmış.Çünkü çift canlıymış, karnında dört aylık yavrusuyla bu sarp yamaçlara vurup gitmeyi göze alamamış.Çok zorlandığından mı, yoksa doğum vakti yaklaştığı hissine kapılıp bu güzel otlaklarda doğurmak, buralarda yavrusunu bol sütle besleyip daha sonradan mı gitmeyi düşünmüş bilinmez ama; bir canlının doğal iç güdülerine kapılıp tüm tehlikelere rağmen şansını denemek istemiş işte...Belki diğerlerinin edindiği tecrübeyi daha edinememiştir.Belki ilk kez gelmiş buralara.İlk doğumlu olacak, iki canlı olmayı ilk defa yaşayacaktı.İlk defa kendinden bir can daha çoğaltacaktı.
Nihayetinde kararını vermiş, tek başına dik burun kayalıkların otlaklarında kalmış.Sancılı da olsa, zorlu da olsa tek başına doğurmuş yavrusunu.Yavrusu doğar doğmaz başlamış yalamaya-temizlemeye.Büyük bir mutluluk heycan duymuş.Yavrusu doğar doğmaz yerinde duramaz olmuş.Ritmik danslarla etrafında dönüp oyunlar oynamış.Uzun uzun izlemiş yavrusunu.Ne kadar güzel olduğunu, kendisine ne kadar benzediğini düşünmüş belkide.Sonra burnuyla hafiften dokunup yerinden kıpırdamasını, emeklemesini istemiş.Yavrusu çırpınıp ayakları üzerine durmaya çalışırken, yavrusunun bu çırpınışlarına karşılık etrafında daha ahenkli figürler çizerek karşılık vermiş.Çünkü yavrusu dört ayağı üzerne durur durmaz, hemen memelerine saldıracak, doya doya sütünü emecek, tez elden çekip gideceklerdi buralardan.Tehlikelerden kurtulacaklardı.
Daha bunlar gerçekleşmeden tehlike görünmüş.Avcılara yakalanmıştı.Avcılar onu görmeden o avcıları görmüş, ani bir sıçramayla yerinden fırlayıp az ilersinde duran tümseğin üzerine çıkmış.Yanlız kalan yavrusu peşinden gitmek için yaptığı çırpınışları görmüş, annesine doğru ön ayağını atmaya çalışırken ya da titren vücudu yere düşmesine neden olmuş.Üzerine sıçrayarak vardığı tümsekte bir süre yavrusunun bu çırpınışlarını izlemiş.Tekrar ani bir sıçramayla yavrusunun yanına varmış, burnu ile hafiften dokunup yalamaya çalışmış çarasizce.Üzerinde durup bir müddet beklemiş öylece.Sonra başını kaldırıp bir kez daha kendilerine doğru gelen avcılara bakmış.Hayvansı bir iç tedirginlikle tümseğe doğru yine sışramış.Kaçıp gidecek, kurtulacak ama gidememiş, kaçamamış bir türlü.Tekrar dönüp yavrusuna bakmış.Onu yalnız başına bırakıp uzaklaşamamış.Kalsa ikisini de yakalayacaklar, ikisini de öldürecekler.Tekrar yavrusunun yanına gelmiş, etrafında birkaç sefer dönmüş "Hadi kalk, kalk da kaçıp gidelim buralardan." dercesine burnuyla iteklemiş yavrusunu.Sağa sola iterek ayağa kaldırmaya çalışmış.Oysa yeni doğan bir yavrunun vücudundaki ıslaklık daha kurumadan nasıl yürüyecek, nasıl onunla kaçıp gidecek.Olmamış yürüyememiş yavrusu.İsteği gerçekleşememiş ceylanın.İyice yaklaşan avcılara doğru, aynı iç tedirginlikle koşmaya başlamış...
O gün köylüler sürülere zarar verdikleri için, yaban domuzları ve kurtları avlamaya gitmişlerdi.Giderlerken birden karşılarına dikilivermiş ceylan.İlkin şaşırmışlar köylüler.Bu kadar genç, taze bir ceylanın ne işi vardı buralarda.Çoktan gitmesi gerekirdi.Herhalde sürüden kopmuş gidememiş diye düşünmüşler.Önceleri vurmak, avlamak istememişler.Ama ceylan onları rahat bırakmamış.İkide bir önlerine dikilmiş, süratle etraflarında turlamış, adete tahrik etmiş avcıları."Benim peşime düşün, beni avlayın ve çekip gidin buralardan."Avcılar ayağa gelen av tepilmez deyip takılmışlar ceylanın peşine.Vurmak için sırayla denemişler kendilerini.Bir türlü vuramamışlar.Saatlerce uğraştırmış köylüleri.Mecalsız takatsız bırakmış onları.Avcılarda vaz geçmemişler,inada bindirmişler
ceylanı avlamaya.Dik burun kayalıklara dek sürmüş bu kovalamaca
.....
Şevket Tekin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.