KOMŞUNUN KARISI 1

• 30 Mayıs 2007 Çarşamba 00:00:00

Oturduğu evin arka tarafında, köşede küçük bir oda vardı.. o küçük odada oturur, orada yaşardı.. bu kocaman eve ne gerek var diye düşünürdü bazen.. şu oda yeterdi bana.. herşey, o küçük odada mevcuttu.. televizyon, bilgisayar, kitapları.. evin geri kalanında onun ilgisini çekecek birşey yoktu.. oda küçük bir balkona açılırdı.. yan taraftaki evin arka balkonuyla bitişik gibiydi balkon.. karşı evin balkonuna bir adımda geçebilirdin..

Karşıdaki evde oturan kiracılar ayrılmışlar, ev bir süreden beri boştu.. bir haftasonu evden gürültüler geldiğini duydu adam.. balkona çıkıp baktı.. yan evin balkonunda orta yaşta bir kadın, sandalyeye oturmuş, bacak bacak üstüne atmış sigara içiyordu.. adam kadını görünce donup kaldı.. güzeldi kadın, bakımlıydı.. kadın birisine bağırıp duruyordu.. bıktım artık diyordu.. bıktım ya senin tayinlerinden.. şehir şehir dolaşmaktan, kiralarda sürünmekten, bir evin düzenini yeniden kurmaktan bıktım..
hem ne olurki kursan.. kadının gözleri karşı balkondaki adama takıldı bir an.. derin derin baktı, gözlerinin ta içine.. birkaç sene sonra yine tayinin çıkar veya sürerler seni.. içeriden boğuk bir erkek sesi geldi.. bu sefer son hayatım diyordu, bu sefer son.. kocası dışarı çıkar diye balkonun köşesindeki tuvalete girdi adam, yüzünü yıkadı.. ne güzel kadın diye düşündü, bebek gibi.. bir yandanda dışarıdaki sesleri dinliyordu.. kadın hala balkondaydı, kocası dışarı çıkmamıştı.. tuvaletten çıktı adam.. kadın, ayağa kalkmış, balkonun demir parmaklıklarına tutunmuş açıkça kendisine bakıyordu.. yumuşak, davetkardı bakışları.. adamda dikildi onun karşısına, bakışlarına karşılık verdi.. kadın elindeki sigarayı adamın balkonuna attı.. dudaklarında hınzır bir gülümseme.. saçlarını dağıtarak geri döndü, evine girerken kocasına seslendi.. neyse diyordu, neyse en azından ben bu evi ve komşularımızı sevdim..

O günden sonra adamın aklı fikri komşunun karısında kaldı.. ama bir haftadır onu göremiyor.. her akşam belki elli defa balkona çıkıyor.. sigara içiyor balkonda, sandalyeye oturup kitap okuyor.. kadın yok.. evdemi yoklar acaba? ama ışıkları yanıyor hava kararınca.. belkide kadın evde yoktur.. ama sesi geliyor evden.. kocasıyla konuşuyor, çok zaman kavga ediyorlar.. sürekli kocasını kötülüyor kadın.. bunuda özellikle balkona yakın yerlere gelip yapıyor.. sesini yükselterek, sanki onun duymasını istermiş gibi.. yoksa kadın benim burada onu beklediğimi biliyormu?.. o zaman neden çıkmıyor balkona? en azından camdan baksa olmazmı? bir kaç defa, akşam karanlıkta, perdenin oynadığını gördü.. perdenin ucu hafiften hareket eder gibi olmuştu.. karanlıkta birşey gözükmüyor.. ama perde oynadı.. rüzgar belkide ha, rüzgar.. yok yooookkk, yok.. sensin, sen karanlıkta beni seyrediyor bana bakıyorsun.. ama neden, nedennnn çıkmıyorsun dışarıya, neden konuşmuyorsun benimle.. kaltakkk, kudurttun beni.. kuduttunda böyle bıraktın, azap çektiriyorsun bana..

Adam kadını birkaç gün daha bekledi.. kadın yine çıkmadı balkona.. akşam hava kararınca yine yükses sesle kocasını eleştirdi, yine perdenin ucu hafifçe oynadı.. sıkılmıştı artık bu işten.. fazla naz aşık usandırır.. buda böyle bir kadındı belkide, erkeklerle oyun oynamaktan hoşlanıyordu, boşver ya salla gitsin..

Kadını unutmaya karar vermişti.. gerekmedikçe balkona çıkmıyor, çıktığı zamanda karşı evden yana bile bakmıyordu.. mecburen tuvalete çıkması gerekiyordu.. aceleyle işini görüp hemen sessizce içeri giriyordu..

Aradan günler geçmiş, kadını unutmuştu.. bir pazar günüydü.. yataktan kalkmış tuvalete gidiyordu.. tam tuvalete girecekken kadınla gözgöze geldi.. balkona sabahlığıyla çıkmış, oldukça tahrik edici biçimde bakıyordu.. görmezlikten gelip tuvalete girdi, uzun uzun kaldı tuvalette kadın belki gider diye.. yüzünü yıkadı , bir daha yıkadı.. çıktığında kadın aynı yerinde, aynı şekilde duruyordu.. boşver oğlum boşver, seninle oynuyor çevir kafanı gir evine, kaltağın oyuncağı olma.. hem evli kadın yazık günah be.. uğraşma.. kadını görmezlikten gelip tam kapıyı açıp eve girecekken, kadın arkadan seslendi.. bakarmısınız.. size birşey sorabilirmiyim? buyrun.. ya biz bu şehre yeni geldikde.. eee.. üstelik kocamda sürekli nöbetçi oluyor.. yok yaaa.. 24 saat nöbette.. bende şehri hiç tanımıyorum.. çarşıya gitmem gerekiyor bugünde.. eeee.. beni götürecek kimsede yok, bende hiçbiryeri tanımıyorum.. bana nasıl gideceğimi tarif edebilirmisiniz?.. şurdan bir dolmuşa bin, son durakta in, orası çarşı.. oldu bayan size iyi günler dilerim.. arkasını dönüp girdi içeri.. perdenin arkasından karşı eve bakıyordu, kadın hala balkondaydı.. acaba kocası arkadan bizimi dinliyor? ikisi bir olup benimle kafamı buluyorlar.. alın lan size alın, hadi eğlenin bakalım şimdi..

Kadın öylece durmuş, heykel gibi, birisini bekler gibi, sigara içiyor.. adam onu gözlüyor perdenin aralığından.. kadın sigarasını karşı balkona fırlattı.. direk perde aralığından kendisini gözetleyen adama baktı.. yüksek sesle, salak dedi.. salak....
sonra içeri girip kapıyı sertçe kapadı.. adam kalakalmıştı öylece.. salak ha.. bune demek? yoksa yanıldımmı? bir ateş düştü adamın içine.. offff ulan offfff. napcaz şimdi?

devam edebilir..