- 1164 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
İs(en)tanbul’ la öpüşmek
Hayal ile olmasını arzu ettiğim tüm umutlarım aralık göz kapaklarımda ve Laciverde boyalı kirpiklerim gölgesi biraz buğulu, biraz sisli İstanbul gibi. Dudaklarım titrek, gözlerimde iki kristal ha düştü ha düşecek yalnızlığımın içime akması gibi duvarlara çarpıyor sensizliğim ve sonra bir tokat yanaklarım kanıyor…Yaslıyorum sırtımı sana benzettiğim bu şehre seyri aleme dalıyorum ve sanırım en çok bu halini seviyorum bu şehrin Gecenin matemi siniyor saçlarıma yokluğun kapı eşimde nöbette sanki …sanki…saçlarının kokusu penceremde, içimde tarifi mümkün olmayan bir sızı ta!...parmak uçlarıma kadar uyuşuyorum mor rengin her hali bileklerime kahpece düşüyor korkarak kapatıyorum gözlerimi. “Sana” biliyorum oyun oynuyor aklım bana işte yine karşımdasın mavi gömleğin var yine üzerinde ilk iki düğmesi açık ve tamda sol yanında bir boşluk ığıl ığıl sessizce bir ırmak akıyor çıplak ayaklarına, dolgun dudaklarında yine o masum güvercin oturuyor ve gözlerin her zamanki gibi İstanbul’a benziyor.
Nefretle / özlem – ihanetle / masumiyet arasında ki o ince çizgi gibi sensiz bu şehirde yaşamak. Kaç hançer darbesi vurdum yüreğime, unut…unut ihanet düşmüş bu aşka diye ama kime bu dil dökmeler? Kaç ayna parçaladım kendi kendine yalan söyleme diye, bin ısırık izi dudaklarımda anmasın adını diye naçar kaldım ey sevgili duy beni yaşanmıyor sensiz yedi tepeli muammalarla bezeli, yarısı sana yarısı bana benzeyen bu şehirde.
Şimdi senden sıyrılma vakti usulca aralıyorum göz kapaklarımı çırılçıplak karşımda yine tapılası şehir. Kadehimde kalan son yudum yırtarak iniyor içime ve iyi geceler deme vakti geliyor “size” iki gözünden öpüyorum İstanbulsun sen biliyorum. Bir elimi galata ya uzatıyorum bir diğerini kız kulesine ve sımsıkı sarıyorum sana hasretliklerimi tenine akıtıyorum. Gece veda etmek üzere bize usulca güneş salınıyor maviliklerde, irkiliyorum gerçeklerle bitti(m) bitti(niz) artık gerçekler doğan günle göz kırpıyor en cilveli hali ile ve buluşmak üzere bir sonraki gece.
Neşe ATAY
YORUMLAR
3/5
****
Zordu görev
Bulunmalıydı
Öpülesi iki göz
Terkisinden bakılmamalıydı
Istanbul’a
Ardısıra bakılmamalıydı
Üstelik tam göz isabet
Ruh özgür çakılmalıydı
Ateşine vurulmalıydı
Zamansız mekanlı kavramı
Yürek tutuşturmalıydı !
PERAdox terkedildi
Suriçine kaydı gönül gözleri
Galata köprüsünden girildi oraya da
Yenicami’ye bakıldı
Önünde güvercinler
“Hiç bakma bana!” dedi
“Ben sonra sadece yeniyim”
“Sana öpülesi iki farklı göz lazım!”
Dedim “Sen barıştıramaz mısın?”
“Olmaz !” dedi sıyrıldı kaçtı.
Çevirdim gözlerimi Galata kulesine
Ceneviz yapımı bu kule
Kenti simgeleyecek kadar muhteşem
Fakat o da ne yüz vermiyor mu bana
Dedi “Önümden geçtin
Bakmadın bile yüzüme !”
Özürler fayda etmez
Yürüdük Gülhane’ye.
****
2/5
Sonra İstiklal’de yürüdüm
Öpülecek bir İstanbul gözü bulacağım
Tarihi kimliğiyle Galatasaray lisesi
Öpüyorum dedim seni
“Beşiktaş'lısın” dedi “öptürmem!”
Taksim’e çıktım razıydım
Modern Türkiye kimliğini
Öpecektim gözlerinden
The Marmara ya da
Kültür Merkezini
Öpmeye razıydım ya
Gözlerinden olmasa da
Alınlarına kondurmaya
Öptürmediler
Öptürmediler
Sana görev bu değildi
Bu değildi şair dediler!
...............
1 / 5
Bir gün öncesinden alındı talimat
Şair tam bir görev adamı
Istanbul iki gözünden öpülecek
Sonra şaire rapor edilecek
Ilkin görev adamı düşündü
Istanbul’un iki gözünü
Iki gözden biri çeşme
Birinde lalelerle dolu
Tüm meydanları
Diğerinde gariplerle
Evden eve çamaşırlar
Azılı sokakları
PERAdox
Çelişik sırnaşıklığın
alternatif adı!
SEMİH SEYYİD tarafından 4/6/2007 6:46:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
SEMİH SEYYİD tarafından 4/6/2007 6:48:20 PM zamanında düzenlenmiştir.