SOĞUK VE ZAMANSIZ...
SOĞUK VE ZAMANSIZ…
Bu gerçekle yüzleşmeye hazır değilim.
Yalanlar söyle bana.
Bir elma şekeriyle kandırılıp hayatımı yok sayabilecek haldeyim.
Kandır beni.
Ya da sus.
Çeşitli senaryolar kurayım kafamda. Tozpembe düşlerle oyalamaya çalışayım kendimi.
Sus.
Düştüğüm zindandaki pencereden giren tozlu ışık parçasına bağlayayım yaşam sevincimi. Yalancı gülümseyişler savurayım çevreme. Ulu orta sahte mutluluk pozları vereyim sevdiklerime. Oyunlar oynayayım kendimce. Hayatı da oynadığımız salakça bir oyun sayayım. Her defasında yenildiğim bir oyun.
Unutmamı sakın isteme benden.
Celladı olamam umutlarımın. Sözlerin ilahi bir melodi gibi çalınırken kulaklarımda, gök gürültüsünden uyuyamadığın gecelerde sen bilmesen de ben eşlik ederken gece ile sana, her sözünden, her gülümseyişinden, her dokunuşunda bin bir türlü işime gelen anlamlar çıkartırken nasıl kefen giydirebilirim zavallı bedenime.
Değiştim ben.
Her yeni başlayan güne aldığım taze bir yara ile merhaba diyorum. Yine sensiz bir sabah, radyoda sensiz dinlediğim ve senin bile bilmediğin bizim şarkımız “şarkılardan fal tuttum ikimize kaç kere”. Her yeni güne tanımadığım bir bedende uyanarak başlıyorum sanki. Garipsiyorum aynadaki aksimi, gölgeme alışmakta bile zorluk çekiyorum. Sen tanımadığın bir bende ömrünün geri kalanını geçirmenin ne denli acı verici olduğunu bilir misin?
Ölüme hazır değilim henüz.
Beni yokluğuna sakın alıştırmaya çalışma.
Ani olsun gidişin. Dilim dolaşsın, boğazıma düğümlensin kelimeler “gitme” diyemeyeyim. Ölüm gibi olsun gidişin. Soğuk ve zamansız… Sorular kalsın arkanda. Tüm cevapları yanına alıp ta git. Keşkeler kalsın arkanda. Gerçekleri yanına alıp ta git.
Gidişini görmemi bekleme benden.
Gelişlerin kalsın yanımda. Şımarık nisan yağmurları kalsın yollarımda. Karşılıklı çay içişlerimiz kalsın boğaza karşı.
Sen git.
Ölüm kalsın yanımda. Soğuk ve zamansız…
Oku sevgimi.
Hayallerimi yazacağım yıllarca. İçinde gözlerinin bulunduğu hayaller. Hadi durma git. Dönüp arkana baktığında sayfa sayfa sevgim işlenmiş olacak yıldızlara. Kaldır başını da bak gökyüzüne. Bir başka parlayacağım gözlerinde, bir başka kayıp gideceğim bilinmeze. Yaşanmayanı yazacağım yıllarca. İçinde söylemediğin sözler, içinde hissetmediğin sevişmeler olacak. Hadi durma git.
Tekrarı olmasın sözlerinin.
Söyleyeceksen bir kez söyle öyle git.
Gözlerine bakmamı bekleme benden.
Dökeceksen bir damla gözyaşı dök ve öyle git.
Sessizlik olsun arkandan.
Sussun hoyrat bahar rüzgârları, kadere kaldırılan kadehler sussun.
Ve
Musallat olsun bedenime uzanan dost eli.
Soğuk ve zamansız…
akin çkrn.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.