1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
32
Okunma
Sokak yazıları 5- Bir kahve molası
Kahvenin her zamanki müdavimleri, hepsi yine kahvedeydiler. Kapıyı hızlıca açtım. Hereksin başı kapıya yöneldi. Daha ben selam vermeden.
- Hoş geldin Ali bey
Diye her ağızdan ayni kelam döküldü, hoş bulduk hoş bulduk dedim. Ardından ekledim.
- Şeytanınız bol olsun
Erdinç hoca arkada yaşlılarla oturuyordu. Bana tövbe dercesine baktı. Geçtim oturdum. Gençler her zaman ki gibi okey kağıttalar. İso mahallenin en çal çenesi, hemen atıldı bana doğru,
- Erdinç hoca bozuldu lafına, dedi kehleyerek
Hoca mahallenin eskilerinden arada bir kahveye de gelir sohbet eder. Namaz vakti yaşlıların onunla kalkıp camiye gelmelerine eşlik eder. Kendi halinde iyi adam. Erdinç hoca bana seslendi, hastan nasıl dedi, iyi hoca yatıp duruyor işte, bir iç çekti
- Allah verir şifasını, dedi ekledi oda senin sınavın şükredeceksin.
Ne biliyim hoca dedim, bu sınavda hep bana.
Hoca – hakkın sırrına akıl ermez sabredeceksin
Yüz yüze geldik o an ben de,
- Onun aklı her şeye ererde, benim aklımda ona ermez dedim.
İso atıldı ortaya hocamı dinle hocamı abi o bilir her şeyi, birazda alaycı bir tavırla.
Hoca – sen şu kumarı alkolü bırak biraz camiye gel bol bol konuşuruz dedi
Hoca başladı anlatmaya uzun uzun, cennet cehennem günah sevap hele karşılığında sunulan nimetler. Hepimiz can kulağıyla dinledik. Hoca vakit geldi ben kalkayım dedi. İso masadan fırladı hocanın önüne, hocada biraz şaşırdı, hoca ağzını açmadan İso atıldı.
- Hocam eğer bu dediklerin doğruysa vallahi sen yaşadın, benim vay halime.
-
Hoca tamam tamam hepimiz inşallah dedi İso devam etti gülerek
- Ama değilse ben yaşadım, sen yan haline
Gülerek masasına geçti
Hoca- densiz Allah ıslah etsin deyip çıktı
Ben ikinci çayı içmiştim haydi ey valla deyip çıktım.
Coşkûnî
5.0
100% (2)