Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Hakan Yozcu
Hakan Yozcu

Tarihçi Cezmi Yurtsever'i Ziyaret Ettik

Yorum

Tarihçi Cezmi Yurtsever'i Ziyaret Ettik

0

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

258

Okunma

Tarihçi Cezmi Yurtsever'i Ziyaret Ettik

Hakan Yozcu
KARACA Köşe
Ahbap Gazetesi
Gazimağusa

Kadirli’ye iki günlük ziyaret için geldim. Kadirli Osmaniye’nin ilçesi. Burada Tarihçi Cezmi Yurtsever Hoca’yı ziyaret edeceğiz. Cezmi Hoca Mehirli Köyü’nde yaşamını sürdürüyor. Bunun için kadim dostum Ali Demir ile Mehirli Köyü’ne doğru yola çıktık.
Mehirli Köyü Kadirli’nin Andırın yolu üzerinde Akarca Yaylası yakınlarında idi. Kadirli’den 8 veya 9 km yol aldıktan sonra Akarca’ya varmadan sola dönüyorsunuz. Zaten levhalar sizi yönlendiriyor.
Yaz mevsiminin başladığı günler. Sıcaklar kendini göstermeye başlamış. Güneş tepemizde. Çam ağaçlarının ve çeşitli bitkilerin arasında, kuş seslerini dinleyerek ilerliyoruz. Yol asfalt ve temiz.
Biraz sonra yolumuz çatallanıyor. Biri sağa, biri sola doğru gidiyor. Biraz duraklıyoruz. Küçük bir levha sol tarafı gösteriyor. Üzerinde “ Kadirli Tarih Araştırmaları Merkezi” yazıyor. Levhayı takip ediyoruz. Hayli ilerledikten sonra bu defa daha büyük bir levha bizi karşılıyor. Aynı yazı burada daha belirgin olarak selamlıyor bizi.
Cezmi Hoca’nın evine gidiyoruz. Bizi kapıda karşılıyor. Evin bir bölümünü kütüphaneye çevirmiş. Burada birçok kitap, belge, görsel ve bilgisayara kayıtlı bilgiler var.
Girişte kapı üzerine Türk İslam Yıldızı asılmış. Bu yıldız hakkında bilgi vererek başlıyor sohbete Cezmi Hoca: “Yıldız 8 köşeli. Selçuklu ve Osmanlının çok sık kullandığı bir sembol” diyor. Ve devam ediyor: “Bu, Kuran-ı Kerim’de anlatılan Cennetin 8 kapısı olduğunu belirtiyor. Kapılardan biri hayır kapısı, diğer biri ilim kapısı. Bize Kudüs’ü hatırlatıyor” diyerek devam ediyor: “Biliyorsunuz Kudüs’ün diğer bir adı Jerus Alem’dir. Barış Şehri demektir. Bu nedenle bize barışı hatırlatıyor.”
Selçuklunun hatırası için bu simgeyi buraya aldığını ve bu levhaya baktıkça dünyanın barış içinde olması gerektiğini, atalarımızın gittiği her yere barışı götürdüğünü, sevgiyi, saygıyı ve adaleti götürdüğünü hatırlattığını söylüyor.
İçeri geçiyoruz. Sağdaki ilk oda kitaplarla, belgelerle dolu bir kütüphane. Cezmi Hoca “Burada bir hazine var. Osmanlı Arşivinden aldığım 80 binden fazla belge var. Yüz binden fazla bilgi de bilgisayarda yüklü. Türkiye’den ve dünyanın her yerinden tarihçiler, gazeteciler, öğretmen ve öğrenciler buraya geliyor. Buradan geçmişleri hakkında bilgi alıyorlar. Aradıkları her türlü bilgi ve belgeye kolayca ulaşabiliyorlar” diyor.
Burada fotografların, haritaların olduğunu, en son yayınların olduğunu, Kıbrıs’la ilgili birçok haritaların bulunduğunu, bilgisayarda 100 binden fazla bilgi ve belgenin olduğunu, buranın dünyada eşi benzeri olmadığını, burayı açmaktan gurur duyduğunu söylüyor.
Diğer bir odayı misafirhane olarak hazırlamışlar. Uzaktan gelen ve kalma sorunu yaşayan araştırmacılar için son derece bakımlı ve temiz bir oda hazırlanmış. Bir misafir için ihtiyaç duyulan her şey var burada. Yatak, banyo, tuvalet, televizyon, aklınıza ne geliyorsa…
Son oda sohbet odası olarak düzenlenmiş. Cezmi hoca misafirlerini burada ağırlıyor. Koltuklar, sandalye ve masa ile oda müsait bir duruma getirilmiş.
Ne yalan söyleyeyim biz en fazla bir saatlik için gelmiştik. Fakat Cezmi hocamızın Saygıdeğer Eşleri o kadar misafirperver bir insandı ki bir türlü oradan ayrılamadık. Çaylarımız, kahvelerimiz arka arkaya geldi. Tam kalkacağız ki yenge hanım “Kavun ve karpuz var sırada. Lütfen oturun” diyor. Biz, teşekkür ederek bu ısrar üzerine misafirliğimizi uzatıyoruz. Bu arada sohbet de uzadıkça uzuyor. Deyim yerinde ise laf lafı açıyor…
Ali Demir hocam, kendi ailesi ile ilgili sorular soruyor ve doyurucu bilgiler alıyor.
Ben de Cezmi Hocama eski adı Çangaza olan Topraktepe Köyünü ve haliyle Yozcuları soruyorum. Hoca anlatıyor:
“Osmanlı Döneminde Bozdoğan aşireti kışlamak için Anavarzaya gelmiş. Bu bölgede Aşağı ve Yukarı Bozkuyu köyleri var. Buraya gelmişler. Burada iki köy arasında su kaynağı olan bir su kuyusu varmış. Bu kuyu ileriki yıllarda da insanlara su kaynağı olarak hizmet vermiş. Özellikle yörükler bu kuyudan faylanırmış. Fakat sonraları su biraz bulanmış. Bu nedenle buraya Bozkuyu denmiş. Yozcular da bu dönemde Binboğa aşiretinden gelen soy. Onlar da Çangaza’ya yerleşmiş. Yoz, doğurmayan kısır koyun demektir. Sizinkiler yoz koyunlar yetiştirmişler. Bu nedenle onlara Yozcu denmiş. Soyadı kanunu çıktığında da bu ismi almışlar. Yani buradan hareketle Yozcuların bu dönemde gelen Bozdoğan Aşiretinin bir kolu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.” diyor
Böylece ailemin kökeninin nereden geldiğini de öğrenmiş oldum.
Tam dört saaat sohbet etmişiz. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Çay, kahve kavun, karpuz eşliğinde geçmişe yapılan yolculuk o kadar güzeldi ki sözlerle anlatmak mümkün değildi. Ama her şeyin bir sonu olduğu gibi bu ziyaretin de bir sonu vardı.
Çok teşekkür ederek çok güzel duygularla ayrıldık. Cezmi Hoca’ya ve değerli eşlerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Gerek tarih, gerek yöre bilgileri, gerekse aileleri hakkında bilgi edinmek isteyen herkes bu değerli aileyi ziyaret edebilir. Çaylarını kahvelerini içip tarihi sohbetlerde bulunabilir. Çünkü bu değerli dostların kapıları herkese açık.
Mutlaka uğramanız gereken bir yer diye düşünüyorum.
Uğrayın hiç pişman olamayacaksınız…

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tarihçi cezmi yurtsever'i ziyaret ettik Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tarihçi cezmi yurtsever'i ziyaret ettik yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tarihçi Cezmi Yurtsever'i Ziyaret Ettik yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL