1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
95
Okunma
Pencere önündeyim. Yağmurun yağarken gözyaşlarımı damla damla akıttığı o pencerenin önünde.
Elimde kahvem aklımda deli sorular ve tabi gözler buğulu..
Acaba diyorum çok mu geç kaldık yaşayamadıklarımıza yada yaşamak mı istemedik. Olur ya bazen yanılır insan kendini bir yere koyamazsın sağa sola savrulursun .Hırçın bir rüzgar gibi eser gürlersin sonra ebedi bir sessizliğe bürünürsün kıyıya vurmuş sandal misali..
işte o duyguların esiriyim ve yağan yağmuru seyrediyorum. Kahvemi yudumlarken bir yandan gökyüzüne dalıyor gözlerim. Yağmurun gelişi diyorum nasıl sessiz.. usul usul yaklaşıyor pencereme ve sonra birden cama vuran o ses .. Tıpkı duyguların biranda dile gelmesi gibi. Uzun süre misafir oluyor aklımıza kalbimize sonra biranda dile geliyor pat diye karşına dikiliyor. Sen misin beni içine hapseden der gibi..
Ve pencere önündeyim. Yağmurun sesini dinliyorum.