Dokunamadığım Kalbime Yazılmışsın Sen
Uzak...
Ne kadar basit bir kelime gibi görünse de içinde ne çok şey barındırıyor.
Ben seni uzaktan sevdim. Ama mesafe sadece kilometrelerle ölçülen bir şey değilmiş, onu anladım. Bazen bir bakış kadar yakındın, ama bir sarılma kadar ulaşılmazdın.
Bazen tam karşımdaydın, ama içim sana
hasret kalıyordu.
Ben seni...
Yanımdayken bile özledim.
Sesini duyduğum anlarda bile içimden “keşke”ler geçiyordu.
Keşke biraz daha kalabilsen,
keşke bana daha uzun süre bakabilsen,
keşke herkes yok olsa da,
bir dakikalığına bile olsa sadece bana sarılsan…
Hatırlıyor musun, o gün bahçede yürürken söyledin bana:
“Parmağımı şıklatsam, herkes yok olsa ve sadece sana sarılsam… Bir dakika bile sürse, bir ömür gibi gelir…”
İşte o cümleyle bir ömürlük bir
sevda kaldı içime.
Çünkü bir insan, bu kadar mı içime işler,
bu kadar mı bir cümleyle beni kendine ait hissettirir?
Bilmiyorum.
Ama ben o anda… zaten çoktan sen olmuştum.
İçimde birikiyor her şey…
Sana anlatamadıklarım, seni ne kadar sevdiğim, sana ne kadar sadık kaldığım…
Bir başkasını düşünemem mesela.
Seninle gülmenin tadını almışken,
başka bir yüz, başka bir ses… içime işlemez artık.
Ben seninle tamamlandım,
seninle eksildim,
ama yine de sadece seni istiyorum.
Uzaktan sevmek…
Sabır işi.
Sitem etmeden beklemek.
Bir “günaydın” mesajı gelmediğinde bile “belki meşguldür” diyerek üzülmemek.
Görmediğin bir yüze,
duyamadığın bir sese,
dokunamadığın bir tene sadık kalmak…
İşte ben bunu yaşadım.
Bazen düşünüyorum da,
biz bir gün uzak düşersek gerçekten,
sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da…
Senin içini kim anlayacak?
Kim gözlerinin içine baktığında seni sen gibi görecek?
Kim susarken kalbinin sesini duyacak?
Ben duyuyorum çünkü.
Sen susunca bile ne anlatmak istediğini hissediyorum.
Sen konuşmasan da yüreğin bende yankı buluyor.
Belki bu
sevgi sana fazla geliyor…
Belki bu kadar çok sevilmeye alışık değilsin…
Ama ben seni ölçmeden, biçmeden, şart koşmadan sevdim.
Ne senin evini, geçmişini, sorumluluklarını düşündüm
ne de hayatın bizi nereye götüreceğini.
Ben sadece “bugün bile varsın ya, şükür” dedim içimden.
Seni bir ömür boyunca sadece uzaktan seven biri olabilirim.
Ama bil ki, bu mesafeye rağmen
sana en yakın olan da benim.
Çünkü ben senin her hâlini sevdim.
Terli avuç içini, dalgın bakışlarını, sessiz yürüyüşlerini,
bir anda gözlerimin içine bakıp da tüm dünyayı susturuşunu…
Hepsi ezberimde.
Ve ben...
Seninle yaşanabilecek hiçbir şeyi yaşamadan
sana ait oldum.
Bir ömür boyu yalnızca bir insanı beklemenin ne demek olduğunu
seninle öğrendim.
Senin bana sarıldığını hayal ederken bile içim titriyor.
Bu kadar hayal bile yeter bana bazen.
Ama içimde hep o dua:
“
Allah’ım, onu benden uzaklaştırma…”