2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
102
Okunma
"Gölge Dansı"
Bir zamanlar, toplumun gözdesi olan biri Herkesin hayranlıkla baktığı, Etrafında toplananlar, ışığıyla aydınlandıklarını sanıyordu. Ama zamanla, o ışığın altında karanlık bir gölge büyümeye başladı.
Kendi düşüncelerini ve inançlarını bir ayna gibi yansıtıyordu. Başka hiçbir sese, hiçbir yansımaya izin vermeden. Etrafındakiler, ilk başlarda o aynaya kendi yüzlerini yansıtmaya çalıştılar. Ama her seferinde, ya aynanın kırık bir parçasına denk geldiler ya da aynanın ardındaki karanlığa itildiler. Zamanla, aynanın karşısında dans etmenin anlamsız olduğunu anladılar.
Toplum, o aynadaki yansımaya bakarak, ne kadar parlak olduğunu düşünüyordu. Ama aynanın arkasında, sessizce bir gölge dansı vardı. Umutları kırılanlar, sesleri kısılanlar, kendi yansımalarını arayanlar... Onlar, o aynada kendilerini göremiyorlardı.
Peki, neden hala o gölge dansının içindeydiler? Neden o aynanın karşısında dönüp duruyorlardı? Cevap, aynanın kendisinde değil, yansıttığı sahte görüntüde saklıydı. Yıllar içinde kurulan bağlar, paylaşılan anılar, ortak bir amaç için bir araya gelme umudu... Onları bir arada tutan kendi aralarındaki görünmez bağdı.
Ama o bağ, ne kadar dayanabilirdi? Gölgedeki dansçılar, ne zamana kadar kendi ritimlerini unutabilirdi? Bir gün, bir dansçı, aynanın karşısına geçip kendi yansımasını aradı. Ama aynada sadece o figürün gölgesini gördü. O an, bir karar verdi. Bu gölge dansından çıkacak, kendi ritmini bulacaktı.
Bu karar, diğer dansçılara da ilham verdi. Onlar da kendi yansımalarını aramaya başladılar. Aynanın arkasındaki karanlıktan çıktılar, kendi sahnelerini kurdular, kendi ritimlerini buldular. Ve o gün, o ayna, tek başına kaldı. Gölgesi, kimseye sığınacak yer bırakmayacak kadar küçülmüştü.
Önemli olan, aynanın neyi yansıttığıdır. çevresindekilerin yansımalarını gören ve onlara kendi danslarını bulma özgürlüğü verendir.
Harika pirli
5.0
100% (1)