- 54 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Üç aşk arasında
Bay X yıllardır ateşeydi. O kadar yıldan beri memlekete hasretti. Güzeldi ama memleketinden de güzel değildi ya. İnsanları kibarlardı, belki de kendine öyle geliyordu. İnsanlarla resmi gayrı resmi ilişkilerinde hiç rahatsız olmamıştı.
Tüm insanları seviyordu ama kendi insanları bir başkaydı. Hele kendi kuşağı, ya da öncesi insanlarını anılarıyla,
bir başka seviyordu. Çünkü onlar buram buram toprak kokuyorlardı. Onları kendisinden, kendisini onlardan bir parça sayıyordu. Köyünde geçen çoçukluk ve gençlik yılları anıları: Zeyno’nun mavi etek kırmızı yaka kıvırcık saçlı mercimek çiçeğim dediği kara kızı canlanmıştı gözlerinde Ağa kızıydı vermemişlerdi ama olsundu hayalini olsa da seviyordu ya .yetiyordu kendine
Dalmıştı
Ankara’daydı İzmir caddesinde Anadolu Lokalindeydi. Briç oynuyorlardı. Yandaki boş masaya geçti eli telefona gitti, Gazi Üniversitesinden Zihni Hocayı buldu. Çığlık sesleri ile birbirlerine hal hatır :
- Zihniciim, yakında dönüyorum sana ne getireyim?
- Sağlıkla gelmeni
-Hayır hayır olmaz söyle kardeşim, buradan elim boş mu döneyim? Puro mu? Lafı mı olur başka başka ?
tamam tamam kızma hocam.
Bu keyifle lokalden çıktı arabasıyla Çiftlik tarafında tur attı,
Ilık bir güz günüydü. Yağmur çiseliyor, güneş göz kırpıp saklanıyordu saklambaç oynuyor gibiydi güneş.
İsine pisine rağmen Ankara’yı seviyordu. Dalgındı içini çekti İçinde hem özlem sevinci; hem ayrılık hüznü vardı .
Ankarada Çiftlik bahçelerinde laleleri izliyordu sarı beyaz mor rüzgardan dalga dalga laleler İçlerinde biri vardı diğerlerinden faklı siyah laleye dalmış ne hayaller ne düşler...
SEKRETER KIZ içeri girdi. Günlük notları sundu. eğilip doğrulurken o kadar yaklaşmıştı ki, gözleri tıpkı lalelerin yaprakları gibi yeşil yeşil ışıl ışıldı diriydi canlıydı. Dudakları lalelerin taç yaprakları gibi açılıp kapanıyordu. İnce beli uzun yeşil yapraklarla rüzgardan ırgalanıyordu Yine dalmıştı kızı ilk kez görüyor gibiydi oysa buna ne kadar ihtiyacı varmış...bakmaktan öyle haz duyuyordu ki kendini alamıyordu
Dalmış bir şeyler mırıldanıyor olacak ki:
KIZIN: ’EFENDİM’ demesiyle uykudan uyanır gibi gözlerini ovdu.
Masanın önündeki koltuğu göstererek oturmasını istedi.
İlk kez sekreteriyle böyle oturuyor sohbet, ediyor olacaktı.
Onun Ankara’ya alındığını sekreteri biliyordu elbet Ondan Türkiye’den, Ankara’dan söz ettiler
Ateşe onu yaz olsun kış olsun tatile davet etti. Kız memnun oldu, adres aldı verdiler.
O keyifle yine sahilde dolaştı hayaller kurdu uçaktaydı bulutların altından üstünden akıyordu kanatlı kuş
Neler neler hayal etmiyordu ki Dalgındı üç duygunun tesirindeydi ya da mutluluğunu yaşıyordu.
Geç saatlerde bekar evine dönebildi
İlk işi Zihniyi aramak oldu konuşup anlaştılar
Üç gün sonra Ankara Hava Limanında
Zihni Hoca ve asistanı mercimek çiçeğini kendisini beklemekteydiler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.