Sarıkamış Şehitliği.
Yıl 1978 usta birliğim sarıkamış Askeri birlikteyim.
9.Tümende büyük bir telaşla haftaya gidilecek olan Sarıkamış şehitliğinin hazırlığı yapılıyot.
Nihayet gün geldi hazırlıklar tamamlandı sıkı giyindik gocuklar eldivenler ayağımızda hedikler sırt çantalarını sırtladık sabah erkenden İyade Alayı Topcu Alayı Tankcı Alayı Dağ Alayı Sağlık birliği Aman Allah bir ucumuzdan bakan diğer ucu göremiyor.
Hayatımda bu kadar kalabalığı filimlerde bile görmedim.Komutanlar bile yaya olarak ordugâha gidiyoruz.Allah Şehitler çekti bunlar çekmesin der gibi bir metreden fazla yüksek kar üzerinde günlük güneşlik ilerledik.Kulağımda kaldığı kadarıyla 27 kilometrelik yürüyüş sonu Şehitliğe vardık kare biçimi toplandık.
Komutanlarımız anlatıyor: Yüzlerce kilometrelik yürüyüş koymuyordaa yazlık elbiselerle kışın tufanında ilerlemenin zorluklarını akşamleyin çıkan rüzgarın sekiz kat üzerimdeki giysi içersinde dişlerimin şakırdadığını haala hatırlıyorum.
Akşamleyin potatif çadırlarımızı kurduk ranzaları düzelttik uyku tulumlarını çıkarttık.her on metrede tuvaletler var üç metre ilerdeki tuvalete gidip dönünceye kadar her tarafım buz kesti. dönüşümle uyku tulumuna girişim bir oldu.
Komutanlarımızın anlattıklarında bu yana boğazıma düğümlenen dikenler bir türlü geçmiyor.
Bu kadar sıkı giyinmişken üç metre ileriye gidip gelmenin verdiği sızıyı duydukça Şehitlerimizin o anını düşünmek akıl kârı değil.Boğazımdaki düğüm burnumdaki sızı kalbim acıyor.
insanı üç gün uyumadan durduğuna şahit oldum.Komutanım nöbet tutmak istiyorum dedim.Sırası gelen tutar.dedi.
Uyuyan varsa uyarmasınlar dedim.Yürü bi git .Azarını işittim.
Çadırın fermuarını aralayıp dışarıyı seyrettim.Sanki Şehitlerimiz bizi bekliyordu gözümün önüne birbirine sarılmış Ana kuzuları işte buradaydı.
Nihayet gözlerimin pınarları açılmış kar üzerine aktıkça deliniyor eridikçe eriyordu.Gocuğu çıkardım ceketi çıkardım pantolonu çıkardım sıcacık tulumun içine girdim.Utanıyorum Şehitlerin mevkisinde gecenin soğuğunda sıcak tulum ve çadırın içi beni bunaltıyordu.Giyindim dışarı çıkmak için çadırın fermuarını açında sesini duyan nöbetci amiri:Daha yeni girmiştin nereye. dedi Bunaldım komutanım biraz hava almak istedim.Gir içeri birde seninle uğraşmayalım kerata.dedi.
Toplanın gidiyoruz emri geldi...Toplanırken bildiğim sureleri tekrar okuyorum.Sanki beni duyuyorlardı yüreğimde huzur başlamıştı.
Sırtımızdaki yükten utanıyordum.Sanki Şehitlerimize gösteriş ediyormuşum gibi bir his vardı.Ağlamanın verdiği birazcık rahatlamayla Alayımıza döndük.
YORUMLAR
Anlamlıydı.Duyarlılık bu olsa gerek.Sarıkamış şehitlerini ve onların nezdinde tüm şehitlerimizi rahmet,şükran ve saygıyla anıyoruz.Her bir ta
Karesi şehit kanıyla sulanmış olan bir Cennet Vatanımız var şükürler olsun.Kıymetini bilmeliyiz.Bir karışını dahi yabancılara peşkeş çekilmesine müsade etmemeliyiz.Var olsun duyarlı yüreğiniz.Üstada saygıyla.
neneh. tarafından 23.12.2024 21:48:36 zamanında düzenlenmiştir.