Teufel

• 13 Aralık 2024 Cuma 00:16:39

Hiç durmadan konuşuyor, karşısında durana arada da olsa tek kelime söz hakkı tanımıyordu. Sanki yıllarca dudakları birbirine dikili yaşamıştı.

Kendini ispatlama çabasına düşmüş, bir tek kendinin inandığı (karekterli olduğu) yalanı yüksek sesle üstüne basa basa anlatmaktan keyif alıyordu. Devamında Karekterini ortaya seren yaşamış olduğu yüz kızartıcı geçmişi ve bugünü marifetmiş gibi anlatmaktan çekinmiyor hatta gurur duyuyordu yaptıklarından. Şaşırtıcı derecede keyif alıyordu yaptığı kötülüklerden.

“ Tam dört yıl karı koca gibi yaşadık. Bütün masrafları o yapıyordu. Evli olduğum için otelde buluşuyorduk. Kocasından boşanınca dini nikâh kıyacaktık. Ona, kitap çıkarma hayalim olduğunu söyleyince, gerekli parayı hemen verdi. Bana sürekli hediyeler alırdı. Bana tapıyordu. Her gece türkü barlara gidiyorduk. Dolu dolu dört yıl. Dünyanın parasını harcadı. Bir kurumda müdür olarak çalışıyordu. Amaliyat olduğumda dizimin dibinden ayrılmadı. Ablam da dedi bu “kadın sana kör kütük aşık” diye. Sonra aramız açıldı bir sebebten. Birlikteyken çektiğim videolar vardı. Ağladı kaç kere de silmedim. Mailimde saklıyorum, güvende, sigortam benim o videolar, fotoğraflar. Şimdi harcadığı paraları geri istiyor. Verir miyim, çok bekler. Benden sonra da kardeşimle tanışmış, nasıl olmuş bilmiyorum. Benden biliyor. *Biraz da sen ye parasını” demişim. Sonra da amcam oğulları peşine düşmüş, neyse uzun hikaye.

Sonra da yedi kocalı Hürmüz ile tanıştım işte, o da hediyerler alıyor. Evli o da, büyük kızı şüpelenmiş, benim maili hacklemiş. Özel yazışmalarımızı, fotoğraflarımızı hepsini görmüş. Beni tehtit etti, annesiyle de konuşmuş ama biz devam konuşuyoruz. Küçük oğlu da özel yazışmalarımızı görmüş. “Anne bu adam sana niye karım diyor, sen de kocam yazmışsın?” Kadın arkadaşım demiş başında savmış oğlunu. Zaten Hürmüz’ün kaçıncı yakalanışı, ailesi baş edemiyor. Kocası da kölesi, para kadından akıyor. Kocası ayaklarına masaj yaparken benle yazışıyor, korkusu yok. Kahvesini ayağına getiriyor, kadın o anda bana mahrem şeyler yazıyor. Abla dediğim kadına da anlattım aynı sana anlattığım gibi. Bana “ sen boynuzlu musun” dedi. Kardeş filan diyor da bende gözü var kesin, Hürmüz’ü kıskandı baksana. Neymiş başka erkeklerle de görüştüğünde günlerce mesajlarıma cevap vermiyornuş. Sana anlattığım gibi ona da anlattım. “Kesin başkasıyla da görüşüyor. Bazen günlerce yazmıyor. Sonra gelip diyor ki; oğlum yaşında çocukla yazıştım. Bana ağzında eriyen çikolata ben olayım dedi.” Sonra da pis pis gülüyor. Yapacak birşey yok. Böyle devam edip gidecek, ailesi baş edemiyor ben mi edeceğim.

Bir de uzakta biri var o da aynı, günlerce yazmıyor. Sonra da gelip hikayeler uyduruyor. Ben görüyorum çevrimiçi olduğunu, inkar ediyor. Bir de şu gece hayatında çalışan kadın var.

İnsanların özel mesajlarını okumak hobi oldu bende. Acayip şeyler var. Bazılarını da tehtit edip para koparıyorum. Keselerine bereket.

İnsanlar benim bu yüzümü bilmiyor. Bilenler de korkudan susuyor.

Bizim sülalenin çoğu kadın satıyor. İçlerinden bir ben temizim. Eşimin kardeşleri de kadın satıyor. Bir de o kadınları dövüyorlar. Eşim kardeşlerinin sırtını sıvazlıyor. Küçük kaynımın dostunu ben kurtardım, çok dayak yiyordu. Onların haberi yok, ev bulup yerleştirdim gizlice. Arada uğruyorum yanına. Bana minnet duyuyor. Arada beni görüyor.

Evde yemeği temizliği ben yapıyorum. Karım anca kardeşlerine gitsin oturup dedikodu yapsınlar. Sonra da birbirine giriyorlar. Ben de keyif alıyorum bundan. Bir süre görüşmüyorlar. Unutmuşum ya benim hatunun arkadaşları yarın gelecek. Kısır yapıp dolaba koyacaktım. Ben daha iyi yapıyorum da.

Ha bir de dört yıllık eski sevgilim aradı, oğlu hastaymış paraya ihtiyacı varmış. Borcunu istedi, videoları hatırlattım. Biz de böyle ekmek yiyoruz, ne yaparsın.”

Giderken ağzı kulaklarında, kendinden emin çıkıp gitti.

Karşısındaki ağzı açık dinlediyse de tek söz etmedi. Ara ara söze girmek istediyse de fırsat vermeden konuştu durdu.

Bir tek sunu diyebilmişti: “ abla dediğin kadının sende gözü olduğunu sanmıyorum. Anlatıkların normal değil.”

Adam onu hiç duymamış, aynı tavırla devam etmişti gurur duyduğu yaşantısını anlatmaya…

Devam edecek..

Sude Nur Haylazca