yazı
sabah sekizde çektiğin kapı, kapı paspasın, asansör düğmenden sonra bu medikalin burada ne işi olduğunu tam olarak sorgulayamadan yolu yarılamış oluyorsun. bir gün doğrudan medikalin en dibindeki duvara kararlılıkla yürüdüğünde birkaç homurdanmanın dışında kimse bu illüzyonun peşine düşmeyecek.
hayır, minibüs daha geçmedi. oysa bizi ay çöreklerine hasır kırıntılara bırakacaktı. karşısı son derece benekli, suya eğiliyor, sudan çekiliyor, suyu çekiştiriyor. böyle bir şey var süleyman. ıslak ağaçlara dönmüşsün karşının tüm salyangozları üzerine yürümüş. sabahın sekizinde mavi minibüsü tarif edeceksin diye medikalin önünde duraksıyorsun, bırak.
mor montlu kadından sonra gidiyor olacağız. gitmekle aramıza bu kadın girdiği için medikal biraz yukarıda kalıyor. karşıya geçip minibüse biniyoruz.