- 659 Okunma
- 9 Yorum
- 4 Beğeni
GÜNÜN ŞİİRİ ÜZERİNE NOTLAR
Boş Sokakların N’arası / Fizah, EBRU ASYA
Şiirin adını “Boş sokakların narası” diye de okuyabilirsiniz, “Boş sokakların ‘N’ arası” diye de... Ayrıca ‘Firzah / çığlık’ demek de mümkündür. Şair-cinslik ayrımını doğru bulmadığım için ‘şaire’ demiyorum bilerek-görsele ve fona yerleştirdiği ‘Boş Sokak’ adlı parça ile 1453’ten beri halis Türk ve Müslüman ‘Beyoğlu’ olan arkaik ‘Pera’ adını şiirin ruhuyla özdeş kılmıştır. Dünya ve kimlik algısıyla sonuçta bir tercihtir; itiraz yersizdir. Lakin bizim de, görselde enstrumantal müzikle birlikte akan İstanbul silueti üzerinden “Niçin Galata’yı merkeze alan bir gece manzarası içinde bir tane cami-minare görüntüsü yok?” deme hakkımız vardır. Öncelikle altını çizelim: Şiiri, bu genel atmosferden ayrı düşünüp değerlendiremeyiz.
Ne diyor şair, ulaşmaya can attığı muhatabına?
“şerefine sarhoş edici bir şiir düşürüyorum yürek kadehimden
çığlığımı örüyor gecenin ışık bulmayan karanlığı”
Şiirde algı, olgu ve ruh hâli iç içe geçer. Bunun tanığı ve kanıtı en başta kelimelerdir. Gecenin koyu karanlığında, onun âdeta ördüğü çığlık halindeki iç sesimden senin için, sende alkollü içki etkisi yapacak bir şiir kurguluyorum. Bunun için ‘yürek kadehimi’ şerefine kaldırıyorum şimdi.
“zindan uykularıma kelepçe vuruyor acının yüzü
hırpalandıkça ruhum
uyuştukça elimin her parmağı
iniltilerimden ürküp suskunluğu yeğliyor
boş sokakların n’arası”
Şairin yüzünde yer eden ‘acı çeken insanların ifadesi’ ruhunun örselendiğine ve uykularının, ‘zindan mahkûmu’ bir insanın bölük pörçük uykularına işarettir. Demek ki şairin hayatında olumlu gitmeyen bir ilişki yüzünden mutsuzluk, umutsuzluk hâli vardır ve bu durum, mekân algısına da yansımaktadır.
“kendi masalında öğütülüyor yaramaz çocukluğum
kiraz bahçelerinden anılarım dökülüyor bir bir
gaipten bir ses çınlatıyor kentin boşalan meydanlarını
‘ya geç kaldı ya başlamadı beklenen yangın’”
“Şairin ele avuca sığmaz çocukluğu, yetişkin günlerine taşıdığı yaşama dair ideal ve hayallerinin (masallarının)değirmeninde öğütülüyor duygusu” ona, ‘kiraz bahçeli anılarla’ âdeta gökten dökülürken, ‘ilahi bir zan gibi’ bilinmezden bir kulak çınlamasıyla gelmektedir. Üstelik bu duygunun ‘dünyayı ateşe vermeye hazır’ anarşist ve bozguncu bir ruhla gelişi söz konusudur.
“İrkilmek korkmak değil elbet içimdeki metruk köprü
yıkılıp derin kirli sularda kaybolma endişesi hiç değil”
Şairin metafizik âlemle teması onu ürkütüp korkutmamaktadır. İçinde onunla bağını sağlayan çoktan terk ettiği o ‘metruk köprü’ büsbütün yıkılır, ‘derin kirli sularda’ yiterim kaygısı hiç değildir. Burada akıbetinden(günahkâr bedenin yok oluşundan) endişe etmekten çok, dünyayı kendisiyle birlikte yakma güdüsü öne çıkmaktadır. Tanrı’nın cehennemini beklemek yerine cehennemin insan elinden çıkmasını dilemek taraftarıdır.
“aklımda yasaklanmış nice derin ince sızım
fizahıma ilişen yanık ahval
yüzümde kırılıp dökülen
gülüş esareti
göğsüm inançla dokulu şiir
lâ çare
her şey bize karşı
duy ve gör
imkan’sızım”
Çocukluktan günah denilerek yasak edilmiş ahlâkla engelli ve derinden yürek sızısı çeken şairin yanma ve yakma üstüne bildiği bütün çığlık hâlleri, yüzünde ‘zoraki gülümseme’ tutsaklığına dönüşmüştür. Bir tür imanla göğsünde dokuduğu şiir, ‘lâ çare’ (çaresiz) ve imkânsız bir çığlıktır. ‘Her şey bize karşı’ fikri de bu kabulden gelmektedir. Allah’a ve hayata öfkesi, isyanı bu fikirden doğuyor.
“işittin mi
bir şarkıda yağmur ağlıyordu
apansız çöküyordu gök ülke”
Şiiriyle seslendiğine dönüyor yine. Ortak bir şarkıyı anımsatarak soruyor: “Apansız çöküyordu gök ülke ve yağmur ağlıyordu! İşittin mi?” diyor ona. ‘Gök ülke’ imgesi ‘Tanrı’ anlayışının bir devamı... “Yağmurun yağmayıp ağlaması” ise bir tür kişileştirme (teşhis)... “Gök ülke çökerken, Tanrı ağlıyordu.”
denmiş oluyor.
“mizanseni çizilmiyor işte
saklımın saklısı anla
ha gece ha gündüz
farkı yok sen olduğunda
azap aynı azap
çıkılmaz yollar harabe her şey
susuzluğuma dökülüyor kezzap”
“Bütünü bir mizansen, bir kurgulama olsa da, sırdaşım, gece ile gündüz arasında bir fark kalmıyor senin varlığın söz konusu olduğunda” demek isterdim” ama yüreğimin çektiği azap hep yerinde duruyor. Her şey harabe (yıkıntı) ve çıkmaz yol olarak görünüyor gözüme. Bu da ruhuma azap veriyor, kezzap etkisi yaratıyor bedenimde.
***
Bu şiiri niye yorumladım? Söylemezsem olmaz. Öncelikle şiire yorum yazanların ne kadar ‘boşluğa övgü veya yergi bıraktıklarını’ anlamaları adına bir uyarı olması için... İkincisi şiiri ‘günün şiiri’ seçen kişi veya kurulun işinin zorluğunu okuyucuya göstermek için... Unutmayalım: Her şiir tıpkıyla ‘insan’dır! Şairinden de özür dileyerek bitiriyorum sözlerimi. Umarım ‘züccaciye dükkânına giren fil’ gibi kırıp dökmemişimdir ortalığı. Sevgiyle kalınız...
YORUMLAR
AA!
Anasayfada yazılar bölümüne yapılan ‘’günün şiirine notlar’’ adı altında ‘’son yorum yapılan yazılar’’ bölümünde görmeseydim bu yazıdan belki de hiç haberdar olmayacaktım.
Neden ‘’AA!’’ dedim? Şaşırdım…
Şaşırdım: ‘’Günün şiirine notlar’’ Okuyunca, şairim diyen bir şahsın böyle bir yazıyı yazıp izinsizce şerh olarak burada neden paylaşır? Şiirin asıl sayfasına gidilip bu yazı yorum olarak bırakılsa daha doğru olmaz mı? Zira beklentim günün şiiri nasıl olmalı, kriterleri v.s. gibi bir içerik ti…
İkinci şaşkınlığım: Şiir içsel izdüşümlerin zahirde vücut bulduğu ahvaldir. Gerek görselden çıkartılan kati sonuç kendince, gerek ‘’Gök ülkem çöktü’’ Metaforundan isyan nasıl çıkartıldı orasını da anlayamadım… Bu metafordan çıkan sonuç ‘’Tanrı ağlıyordu’’ Öyle mi? Garip!
Şiirin yorum yeri burası değil. Şiirin sayfasına gidip yorum yaparken umarım: ‘’Bir tek ben anlarımda, bu gereksiz ithamlı şerh gibi bende
yanlış anlamam!’’
iyi geceler herkese...
böyle bir paylaşımdan ancak haberim oldu.
abdurrahman bey bu sözüm size
''şairinden de özür dileyerek bitiriyorum sözlerimi'' demişsiniz de
eğer üyelerden biri
beni sizin sayfanıza yönlendirmeseydi benim nereden haberim olacaktı özrünüzden ve yaptığınız bu paylaşımınızdan
yedi yirmi dört defterde değilim ki ben
üstelik sizi tanımıyorum takibimde de değilsiniz.
en azından nezaketen de olsa bir link atarak bildirebilirdiniz öyle değil mi
hatta haberim olsaydı eğer sizi biraz kendim ve şiirim hakkında bilgilendirirdim ki böylelikle farklı açılımla değerlendirip, çok çok uzaktan ve ancak hafifçe şiirimin ruhuna dokunulmuş bir sunumla karşılaşmaz ve bu kadar da şaşırmazdım.
iyi niyetinizden şüphem yok. ancak sizin analizinize göre şiirin açıklaması bu şekildedir diyemeyiz. hele video konusunda sorgulamalarınız çok yersiz. lütfen şu “Niçin Galata’yı merkeze alan bir gece manzarası içinde bir tane cami-minare görüntüsü yok?” deme hakkımız vardır. şeklindeki sorunuzu videoyu yapan kişiye sorarak kullanın. video üzerinde benim adım yazmıyor ki.
...
bu eleştiriye yorum bırakan değerli kalemler bu sözlerimde size
şiirim gün şiiri seçildi.
ve ben oradaydım
yani asıl olandan bahsediyorum
şiir orda
şairi orada
sizler neredeydiniz
gerçekten anlamıyorum bunu. aklınıza takılan her ne varsa sorabilirdiniz. hanginize kaba davrandım, ya da engelledim mi sizi. ulaşmakta zorluk mu çektiniz.
...
bu da genel düşüncelerim
bakın arkadaşlar çok nadir şiir yazıyorum ben.
ve yazdığım zamanda olabildiğince kendimi anlatan uygun kelimeleri kullanıyorum. bakın dikkat edin kendimi anlatan diyorum.
bir yazıyı ya da şiiri hakkıyla yorumlamak için o şair ya da yazarı az çok tanımanız lazım. geçmişe dönük bir şeyler yazıyorsam eski bir kelime kullanabilirim. onun içinde benim sırlarım olabilir.
zaten açık açık bir şeyler anlatmak istesem öykü yazarım, deneme yazarım olmadı anılarımı yazarım. elimden tutan mı var.
bu benim tercihim
bu benim özgürlüğüm
bu benim dünyam .
okumak yorumlamak da sizlerin özgürlüğü.
her kelime her insanda farklı açılım yaratır.
ki bu çok normal ve doğaldır.
ben sizlere doğru ya da yanlış düşünüyorsunuz diyemem ki
şiir bana ait olsa dahi kimsenin düşüncesini sorgulama hakkım yok
isteyen istediği gibi düşünür
isteyen istediği gibi yorumlar
ama
aması işte şu ki böyle bir platformda ve madem ki özel olarak şiirim incelenmiş üzerine de eleştirel bakış açısıyla değerlendirme yapılmış ki ben çok mutlu oldum aslında . şiirim önemsenmese böyle bir yazı yazılmazdı. sadece sıkıntım yapılan bu değerlendirmelerin diğer okuyucular tarafından doğru ya da gerçek olarak kabul edilmesi.
sonuç olarak şiirin özünü şairi bilir.
bu sayfada yazar kendince yorumlamıştır.
emek vermiştir emeğe saygım sonsuzdur
saygı ile
Hilmi YAZGI
Bizler, sizin gerek yazılarınızda, gerek şiirlerinizdeki edebi değerin bilincindeyiz.
Şiirlerin altlarında, eleştiri/analiz veya yorumlar için elbette yorum haneleri vardır ve orada fikir beyan etmek etiktir diye düşünüyorum.
Ben, bu değerlendirmeden haberiniz var diye, genel bir görüş bildirdim. Halbuki sizin şiirinizi okumuş beğenmiştim.
Yorum çok uzun olduğu için isminizi de vererek buraya yazıldığını düşündüm.
Aslında haberiniz olmadan isminizin de verilerek şiirinizi sayfanız dururken başka bir bölümde analiz etmek, etik olmadığı gibi, site kurallarına da aykırıdır.
Buraya hiçbir art niyetim olmadan, genel bir görüş bildirdiğim için, üzüldüğümü bilmenizi isterim.
Sizin haberiniz olmadığını bilsem, tek satır dahi yazmazdım
Sizden özür diliyorum.
....
Ve yazardan rica ediyorum bu yazıyı acilen sayfasından kaldırsın!
Hiç iyi bir davranış değildir bu!
Benim haberim olmadan birisi ismimi kullansa, anında yönetime bildirirdim.
Herkes şiirle saygıyla kalsın.
Rû //
estağfurullah
sizin yerinizde olsam aynı şekilde şiir sahibinin mutlaka haberi vardır diye düşünürdüm.
çok bir şey söylemek istemiyorum ama burada yaratılmak istenen algı oldukça can sıkıcı
abdurrahman beyin videonun içinde cami minare aramakla başlayıp yaptığı çıkarımları doğru ve gerçekmiş gibi yansıtarak
aldığı şu notların
Allaha ve hayata öfke, isyan
anarşist bozguncu ruh
metafizik alemle temas
dünyayı kendisiyle birlikte yakma güdüsü
tanrının cehennemini beklemek yerine cehennemin insan elinden çıkmasını istemek vs
tümünü REDDEDİYORUM
bu söylemlerin şiirimle yakından uzaktan alakası YOKTUR
şiirimin masumiyetine ve dahi inancımın kirletilmesine asla izin VERMEM
hilmi bey
yazdığınız yorum mantıklı söylediklerinize katılıyorum
lütfen siz kendinizi üzmeyin olur mu
çünkü ben fazlasıyla tüm kalemdaşlarım adına üzüldüm
saygı selam ile
Kavramsal Empati Yılmaz S
cem3453
yorumunuz niye bana!
geçtim esrarcengizliğinde seni muhterem din kardeşim !
Ayrıntılı şiir analizleri her zaman öğreticidir.
Olumlu veya olumsuz her halükarda, şairin ufkunu açar.
Şiir yazılandan sonra, şair aradan çıkar ve şiirin sahibi okurlar olur.
Hiçbir şair kendi şiirini analiz etmez, o zaman şiirin tılsımı ve gizemi kaçar. Her okur kendinden ne buluyorsa şiiri öyle değerlendirmelidir.
Kendi şiirini şairin kendi açıklaması veya, analiz etmesi deli saçmasından başka bir şey değildir. Okur için en itici bir davranıştır vessalam.
Yani; "Sayın okur sen şiirden anlamazsın, gel sana anlatayım" der gibi bencillik ve bilgiçlik kokan bir davranıştır.
Eleştirisel yorumlar, her zaman övgülerden değelidir ki şairin aklına yer eder ve kolay kolay unutamaz.
Eleştiriyi hazmedemeyen şair, her zaman okur kaybeder.
Hoşgürü ve empati de bir şair meziyetidir.
Okur görüşü her şeyin üstündedir.
.....
Güzel değerlendirmelerinizi okuyunca, aklıma ilk gelenler bunlardı.
Emeğinize teşekkürler.
Şiir ve saygıyla...
Abdurrahman Günay
Kavramsal Empati Yılmaz S
Son derece ustaca bir incelemeydi. Şiiri okudum ama bu incelemeden sonra şiirin bendeki albenisi daha da artmış oldu.
Doğrusu ben de özellikle son şiirime böyle bir inceleme olsun isterim doğrusu. Kaleminize sağlık.
Abdurrahman Günay
Abdurrahman Günay
Güney
Sitede şiir incelemesini kendi şiirinde uygulayan ,analiz ederek tek kişiyim. Zaman zaman yaptım. Üyelere de bizzat kendi şiirlerini okuyucuya analizlerle sunmalarını tavsiye ettim. Ama ego olayından vs. kimse yanaşmadı. Sizin bir başka yazımcıyı da ele alarak analiz etmeniz güzel bir şey. Keşke benim şiirlerimi de böyle analiz ederek siteye sunan olsaydı? Tebrikler...
Vortex gazinin oğlu
Kavramsal Empati Yılmaz S
Abdurrahman Günay
Şiiri okuduğumda anlamlandıramamıştım, ama bu irdelemeyi/değerlendirmeyi okuyunca derin duyguların çok gizemli ve imalarla örülü bir şekilde ifade edildiğini, daha doğrusu ifade edilmeye çalışıldığını anlıyor/ anlamlandırıyor gibiyim. Şiir’i yazana esenlikler diliyorum; şiiri yaptığı değerlendirmeyle -en azından benim için- anlamlı kılan beyefendiye saygılar sunuyorum.