- 50 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DEDEM!
DEDEM!
(yola diktiğin gözlerimden öpsen olmaz mı?)
Her çocuğun aklında, kalbinde yer eden anıları muhakkak vardır. Aklımdan dâhi gönlümden silip atamıyorum rahmetli dedemi ve nenemi... Babam hep "sen o tarafa çekmişsin" derdi, haklıydı. Benim bir yarım hep oradaydı...
14 Ağustos günlerden Çarşamba. Saat 17.50…İki gün önce yazmış olduğum mesajın karşılığı geliyor. ‘âmin’ ve "gözlerinden öperim. Allah’ın emanetinde ol" şeklinde. Öyle ya bizler büyüklerimizin ellerinden, küçüklerimizin gözlerinden öperiz.
Gelen mesaj ile Isırgan otu gibi ruhumu yakan sancıları bir kenara bırakıp öylece kalakaldım. Normal de ilk defa duymuyordum bu sözü, o kişiden ama sözün bazen yüreğinizi dokunduğu anlar olur. İşte o zaman zarfın içerisinde denk gelmişti.
Şimdi konu nereye gidecek merak edersiniz. Lâkin bu hafta konunun vardığı, varamadığı tek yer özlem olacak... Sudan çıkmış gibi çırpınan yüreğimi ferahlatmak için.
Daha önce başka yazımda değinmiştim. Ben, “gözüm yolda kaldı, yola bakmak” deyimini, gözlerinden öperim eyleminin güzelliğini, paha biçilmez olduğunu ve huzur verici yanını dedemden ve nenemden öğrendim... Kapıdan girer girmez sımsıkı sarıp ‘bir daha yola baktırma’ Deyip gözlerimden öpen o insanlardan... Ve ben bugün yani 14 Ağustos’ta gözlerimden öpen o insanı, insanları iliklerime kadar özlem doluyum. Bu yüzden belki de bu hafta gönül penceresinden sizlere bu şekilde seslenmek istiyorum;
YOLA DİKTİĞİN GÖZLERİMDEN ÖPSEN OLMAZ MI?
Yollara diktiği gözlerim den öptü adam,
Adam, uzak... Adam, yakın...
Mevsimler geçiyor ömrümden,
ömrümden geçen mevsimler hicran...
Öptüğün gözlerime değmiyor dudakların,
Dudakların...
Yola mı baktırdım ki yola baktırıyorsun?
Her neredeysen gelsen olmaz mı?
İki den sonra saymadım.
Yokluğunu, kadeh kadeh içerken,
toprakla uyumak neyin nesi.
Gelsen, sımsıkı sarsan. Sakalların batsa yüzüme
Avuç içlerinin arasına aldığın yüzümü, gözümü öpsen...
Dedem! Özlemin çığ olmuş, ölüme teşne saatlerdeyim.
Ya gel sar beni ya da al götür... Tabutunun ardında kalakaldım.
Dizinin dibine oturduğum döşeğini özledim,
Havaya kalkan elinin, usulce ayakucuma inmesini...
Ölümü aşk gibi anlatmanı... Bir tavşanı nasıl avladığını, başkasının yarasına nasıl merhem olduğunu...
Abdest alırken seni izlemeyi... Cami dönüşlerini. Elini beline vurup usulce yürümeni…
Özledim... Dedem...!
Gelsen... Yolla diktirdiğin gözlerimden öpsen...
Ya da beni alsan ayrılığı vuslata erdirsen...
Ismahan ÇERİBAŞI