- 241 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
GEL ARTIK SEVGİLİM
kendine bir şans ver diyor birileri...
kendine bir şans ver demek ne kadar da kolay
bunun bir kaç ilaçla geçeceğini düşünüyor,
onun için reçete yazmak da çok kolay...
beni bu kadar çaresiz bırakan şeyin
Aşk’tan korkmak olduğunu sanıyor,
yanılıyor...
bunu anlatmak mümkün mü?
açmalı mıyım kendimi bu kadar sayfalara bilmiyorum
ama konuşmalıyım yoksa öleceğim...
tabular...
ne kadar dışında da dursak bu kuralların
bir yolunu buluyor bizi içine çekmenin..
söyleyin bana?
çevrece kabul gören bir ilişki
yıllarca alıcısını bekleyip,
bir kilo domates gibi razı oluyor kadın kaderine..
seçme hakkı yok.
sevme, sevilme hakkı yok.
tensel uyumdan bahsediyor kitaplar
aşktan, sevgiden...
bırakın tensel uyumu
sevdiğine seni seviyorum demeye bile cesareti yok kadının...
annemin kaderi buydu benimki de böyle deyip,
razı oluyor kadın kaderine.
ben gibi.
sen gibi.
o gibi...
evet kadının kaderi bu ne yazık ki..
asırlardır süre gelen bir alışkanlık..
yada kolayı seçmek...
bir ilişkinin sorumluluğunu bile üstlenemezken erkekler.
bırakın üstlenmeyi bunu bir oyun gibi gören erkekler,
nasıl olsa bizleri seviyor, ya da mecburlar diye
yıllardır altlarında taşıdıkları,
o kadınım dediği basamakların üzerinden,
nasıl da sorumsuzca geçtiler.
ezilsek de varlıklarının altında, yok olsak da,
sesimizi bile çıkartmaya korktuğumuz,
çekindiğimiz,
ürkek bir mum alevi gibi direnişsiz,
ve en küçük bir esintide yok olacak bizlerin,
nasılda titreyerek yandığını asla bilmeyecekler...
ve bunca şeyin farkındayken
yada duygusal zekanız zorla fark ettiriyorsa bunları size..
dayanışmasız sorumsuzca yaşanmasından korkuyorsanız hayatın
ve aşık olacak adam gibi bir adam bulamıyorsanız
ve aşk artık unutulmuş tren garları gibi geliyorsa size..
ve oradan geçmiyorsa hiçbir zaman yolunuz.
hayat ayırıyorsa sizi her defasında o gişeden.
elinizde aşka gidecek bir biletiniz bile yoksa..
bir zincir dolanıyorsa her defasında ayaklarınıza.
ve her seferinde yargılıyorsanız yaşanılan aşkları.
tutsaksanız.
korkuyorsanız.
ayağınızın altındaki iskemleye bir tekmede siz vuruyorsunuz.
ve bir anlamsız aşk daha asılıyor hayatınızda.
ve yıllarca bastırmak zorunda kalıyorsa kendini kadın.
eğer şuursuz bir büyücüye dönüşmüşse toplum.
tüm kadınları bir paçavraya hapsetmişse..
yıllardır kutulara doldurulmuşsa duygular,
süslü hediye paketlerine.
aşkı işportaya dökmüşse toplum.
bir tuğla kadar değeri kalmamışsa aşkın..
o ilk sözler,
o her evliliğin bir futbol maçı biletinden ucuzsa değeri.
ben istemiyorum böyle bir sevdayı !
istemiyorum !
ve sana sığınıyorum tanrım,
evlilik adı altında yaşanan günah dolu zevklerden...
Özlem SABA