- 85 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Allahla kandırır dünya hayatı da
Allahla kandırır dünya hayatı da
Cahiliye arabları da putlara "Allahın kız" gibi vasıflar veriyordu...hint kafası da dünyaya bazı vasıflar veriyorlar...Dünyanın böyle görevi yok ama ruhumuz olgunlaşıncaya kadar dünyaya gelecek derler...bu görevi verdi Allah derler..oysa yalan...
"Ruhu göçü var inancı" ikinci gelişimde fakir oluşumuz ilk gelişizdeki şükürsüzlüğümüz cezasıdır inancı hint innçları dünya ölçülerine bakilikler vermek .dünya ile aldanmaktır dünya faidir ...de imtihan yeridir de...tekrar tekrar gelmedik ...de...
Allahla kandırır dünya hayatı da oysa fanidir dünya ve ölçüleri de fanidir...dünyada zengin olan ahirette fakirdir yani...muhtaçtır yani secdeli şükürlü değilse çünkü kıymet şükürdeydi zenginlikte değildi...Fani ölçüleri baki gibi gösterir yani...
Evet... Allahla kandırır dünya hayatı da.dünyadaki kurallar ebedidir der..."Oğulluk"ebedidir ded kilise ama hz İsanın günümün dünyasnda zerre etkinliğ yok...Yer yüzüneinecek ama hz muhammede tabi olarak...aldı oğulluğu Alla isadan işte etkin değil Nükler etkin günümde ümmetin duası bilesıfır...gazzeyi kurtarmıyor işte Gazenn 1000tane nükleri olsaydı ümmet duasının kurtaramadığı Gazze kurtulurdu ...diyor salih akıl matametiksel hesablar…
Şeyhlern duası da boş...1000 adet nükler "Oğul" hükmünde şimdi...Allah vermyince kıymet şeyhin ümetin duası nasıl kıymet bulsun...ümmtilah mı...
Purlara "Allahın kız"denildi...Put da Allah ile kandırır...
Kur’an ile-Hadis ile aldatır aldatma ustası...İlim ile aldatsın da göreyim...Tefsir-fıkıh ilim taşır ama ilim farklı...
Dünya hayatı imtihan için var oldu...İmtihanına harca...ırkına nefsine şeytana değil...gerçi şeytana da harcasan Allah ona sınır koyar...Nemrudun ateşine sınır koydu ateş kimyasını yitirdi...çünkü o kimyayı ona veredir ilah...şeytana rakip sandıklarına sınır koyar sıfırla çarpar eksiyi artı yok eder...matematik işlemlerinde çünkü..
Müşrikin Allahı ""SAMED"değildir der ihlas suresi..."oğula" muhtaçtır...oğulla % 100 ilahlık mümkün der"BİZ olur"Allah yarattıklarıyla yani görev verir yarattıklarına sakın muhtaç sanma Allahı yaratan güç muhtaçlık kabul etmez der akıl mantık...
Müşrikin Allahı şeyhsiz başarılı olamaz ve şefaati kaptırmıştır şeyhlere...oysa görev için verildi her eylem -hal düşünce duygu...yaratılana her aradılan sınırlı güçlü olsa sınırları yok eder...Allah ise sınırı kendine kendisi koymuş...ama yaradılana görevi Allah koymuştur..
Evet... Allahla kandırır dünya hayatı da.Karun ahirette de zengin olacağım dedi...oysa görev gereği zenginlik verilmişti...kazanmamıştı malı Karun..."Kazanmak"yok yaratılan için böyle kanun yok...Esması gereği karun Karun oldu.Olmamak da elinde değildi...Tevbe vardı elinde onu da kullanmadı ahireti de zarar gördü...
Marifetullahta kamil olanın müşrik olma şansı yok...
Marifetullahtır tek kıymetli...şeytanda fazla olsaydı üstün olurdu şeytan...üstünüm ateştenim dedi ama cehennemde yanıldım ...diyecek marifetullah etkindir tevbede de...Dünya hayatı değil marifetullah ölçüdür...Dünyaya ait kurallar yok olacaktır fanidir...çok çocuk sahibi bir zamanlar üstündü...ilimdi güçlü olan ilim tüfeği icad etti o kural da yok oldu...yok olucu kurallar var alıcı kurallar var ama yok olacak ölçülere dayanmayın"duvara yaslanma devrilir insana yaslanma ölürdenilmiş…
Adamın iki karısı var sokakta öldü...kadın anadır eştir diyen aldatıcısın eşlik"A-Z"yedir...Allaha güven ...de Allaha secdeliye güven de bir de...Kadın eş mi...ateş bile yakmaz olur .Allaha güven eşi hayırlı eden de Allah ve şükret...
Dünya kuralları ve dünya imtihan için bir görev için var...onun kuralları da...o kurallara aldanma...Huri cima için değil cennette.ayeti tahrif ettin...cima edeceğim sandın huri ile...huri dünya kadınının mükemmellikten mahrumluğunu anlaman için var edildi...cima değil görevi...dünya ve kuralları yok olacak...demektir dünya seni aldatmasın ayeti...Tahrifçi...esmayı ölçü seçseydin Kur’anı-hadisi ölçüdür sandın...hileydi bu...Kur’an ölçü ama ilimdir onu ölçü kılan.ilimdir ölçü esmadır alimdir ölçü...Kur’an ölçü dedi hileci emevi...Kur’anı da tefsirle tahrif etti...Arabçı oldun ama muttaki sanıyorsun kendini.Horasan erenlerinden de cizye istedi emevi...ilim mi ilme asilik bu...ve Horasan erenleri önce farsla bir oldu sonra yıktı emeviyi...abbsilerle de iş tuttu da...
Dünya kuralları yasaları yok olucudur de o kurallarla kıymet verme yaratılana şehid üstün kaçak alçaktır ...dedi ilim Alim olan Allah...ilmi ölçü seç değilse dünya ölçüleri yok olunca tevbe edersin şeytan gibi şeytan ateşten aratıldım dedi ama ateş de yok oldu...yok olandan ölçü olmaz...İlimden başka ölçüye sarılma dünyada öğrendiğin ölçüler yok olucudur huri çok güzel olacak çünkü dünyada ölçüydü güzellik...secdeye götürmeyen güzellik zenginlik de çirkin de...ölçün bu olsun ilim olsun ölçün dünyadadır güzeliğin üstünlüğü...kıymeti...zenginliğin üstünlüğü yok olacaktır secdededir üstünlük...İlim böyle dedi...yok olucuları ölçü seçme der bu ayet...dünyayı müşrike kaptır hatta bırak...anlamı çıkardı gerici yobaz insanlar bu ayetten.Din gericilik mi evet...işte yarım din gericiliktir...Yok olucu ölçüler var Kur’an tefsirle bozulur mu evet...öyleyse ölçü edinme hadis uydurulma olabilir mi...evet...at ölçülükten bunları...Faniler hayaller ölçü mü olurmuş...
İşte ayet:
5﴿Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz gerçektir. Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın, o aldatma ustası da Allah hakkında sizi kandırmasın. ﴾6﴿
Şüphe yok ki şeytan sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman bilin. Çünkü o kendisine uyacaklara yakıcı ateşin mahkûmlarından olsunlar diye çağrıda bulunur. ﴾7﴿
İnkâr edenler için çetin bir azap vardır; iman edip dünya ve âhirete yararlı işler yapanlara ise bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. ﴾8﴿
Kötü işleri hoşuna gidip de onları güzel bulan kimse (ile böyle olmayan bir) mi? Allah dilediğini sapkınlık içinde bırakır, dilediğini de doğruya iletir. O halde onlar için üzülerek kendini helâk etme. Allah onların yaptıklarını elbette biliyor.(Fatır/5-8)
Tefsir (Kur’an Yolu)
İbn Abbas’tan nakledilen bir rivayette, “aldatma ustası” diye çevirdiğimiz ğarûr kelimesiyle şeytanın kastedildiği belirtilmiştir (Taberî, XXII, 117). Müteakip âyet de bu açıklamayı desteklemektedir. Şeytanın aldatması daha çok, kişiye “Allah çok bağışlayıcıdır, en büyük günahları bile affeder; bu kadarcık günahtan bir şey çıkmaz” gibi telkinlerde bulunması şeklinde açıklanmıştır (meselâ bk. Zemahşerî, III, 268).
6. âyetin “Siz de onu düşman belleyin” diye çevrilen cümlesi için, “Allah’ın buyruklarına ve yasaklarına titizlikle uyarak şeytana karşı çıkın ve onu hayal kırıklığına uğratın” gibi izahlar yapılmıştır (meselâ bk. İbn Atıyye, IV, 430). Aynı âyetin “Çünkü o kendisine uyacaklara, yandaşlarına yakıcı ateşin mahkûmlarından olsunlar diye çağrıda bulunur” şeklinde çevrilen kısmını, “Çünkü o kendisine uyanlara, yandaşlarına çağrıda bulunur, böylece onlar da yakıcı ateşin mahkûmlarından olurlar” şeklinde de tercüme etmek mümkündür (İbn Âşûr, XXII, 261-262; İblis ve şeytan hakkında bilgi için bk. Fâtiha 1/1 [Eûzü]; Bakara 2/34; Nisâ 4/117-121; Enfâl 8/48; Kehf 18/50-54; şeytanın Allah’a itaat yolunu seçenleri saptırmak için her türlü çabayı harcayacağına dair sözleri için bk. A‘râf 7/17; Hicr 15/39).
8. âyetin “kötü işleri kendilerine hoş görünüp, onları güzel bulan kimse” şeklinde çevrilen kısmı yeni bir isim cümlesinin öznesi olup yüklemi gizlenmiştir. Bu sebeple, ifade akışına uygun düşen değişik yüklemlere göre bu kısım için şöyle meâller de verilebilir: a) Böyle kimseler için mi üzülüp kendini helâk ediyorsun? b) Bunlar, Allah’ın hidayet nasip ettiği kimseler gibi midir? (Zemahşerî, III, 269; Şevkânî, IV, 388). Bu âyette Hz. Peygamber’e ve tebliğ görevini yaparken onun yolunu izleyenlere bir teselli verildiği açıktır. Dolayısıyla, âyetin devamındaki, “Allah dilediğini sapkınlık içinde bırakır, dilediğini de doğruya iletir” cümlesini buna göre yorumlamak gerekir. Yüce Allah’ın, kulun hiçbir katkısı olmadan onu sapkınlığa ve dolayısıyla cehenneme itmesi O’nun engin hikmetiyle bağdaşmaz. Allah’ın bir kimseyi dalalette bırakması, kendisine verilen akıl yeteneğini ve irade gücünü kötüye kullanmakta ısrar etmesi sebebiyle onu tercihiyle ve sonuçlarıyla baş başa bırakması demektir. Birçok âyet ve hadiste yer alan açıklamaların ışığında, bu tür ifadelerin, Allah’ın mutlak iradesine bir gönderme yapma veya –burada olduğu gibi– dini tebliğle görevli olanların başkalarını hidayete eriştirmekle yükümlü olmadıklarını ve zaten buna güçlerinin yetmeyeceğini belirtme amacı taşıdığı anlaşılmaktadır.( Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 450-451)
Kur’an-Hadis emevinin din ölçüsü.ilahi dinin ölçüsü İLAHTIR-İnasan değil.esmadır sünnetulahtır marifetulahtır...efsir laikliktir...iştişare laikiktir...İlim değildir...ilim Allahın ilmidir...zenginlik-güzellik üstünük kıymet ölçüsü değil secdedir kıymet ölçüsü dedi ayet...Kur’an-Sünnet ölçümdür diyen emevi hilesine kurban oldun de...cehennem dedirtcek o dedirtmeden de
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.