- 177 Okunma
- 1 Yorum
- 5 Beğeni
"Bu TerƧlikte Bir İş Var"
Her zamanki gibi metronun ilk seferine yetişip saat 06:05’de sanki diğer yolculardan tarafından bana ayrılmış gibi boşta beni bekleyen o banka oturdum. Kulağımda tarifsiz bir ezgiyle o gün atacağım adımları planlıyordum.
Derken yanıma otuzlu yaşlarda bir kadın oturdu. Hemen buranın yolcusu olmadığını anladım. Her zaman temkinliyimdir. Metro kapısındaki kalabalık yüzleri beğenmezsem diğer kapıya yönelirim. Birşeyler söyler gibi olduğundan kulaklığımı çıkarmak zorunda kaldım. Tabi bir taraftan da hiç tanımadığım birisiyle iletişime geçmenin tedirginliğindeyim.
"Gerçekten çok hoş bir beyefendisiniz"
Şaşırmakla birlikte ne tepki vereceğimi şaşırdım. Oysa karşımdaki hanımefendi aynı ısrarla devam ediyordu.
"Ne zamandır sizi izliyorum, bugün artık sonunda cesaret edip yanınıza oturmak istedim"
- Siz neden beni izliyorsunuz ki!
Heyecanlanmıştım ama bu her ne kadar beğenilmek duygusuyla başlamış olsa da düşündükçe tehlikeli bir boyutu da vardı. Hanımefendi belki gerçekten temiz bir niyetle konuşuyor olabilirdi ama bunun için acaba doğru yer ve doğru zaman mıydı!
Hem şimdi olumlu bir yanıt verecek olsam benim için "acaba herkese mi böyle" diye düşünebilirdi. Aman Tanrı’m, herşey o pembe gömlek yüzünden miydi yoksa! Bugün kendime ayrı bir özen gösterdiğim doğru. Belki de o marka parfümün eseriydi bu. Neler düşünüyorum ben böyle!
Her ne kadar hanımefendi gözüme güzel göründüyse de sadece "lütfen uzaklaşır mısınız" diyebildim ve metroya binip üç durak sonra inerek işyerime vardım. Buraya kadar yine herşey yolundaydı lakin akşam iş çıkışı yine onu karşımda gördüm. Elinde bir buket çiçekle beni bekliyordu. Hem de en sevdiklerimden. Sarı laleler..
"Çiçekleri seven insanları da sever"
Bir şans vermek istedim kendisine. İlk zamanlar gerçekten herşey çok güzeldi. Hatta "ona aşık olmuştum" diyebiliyorum. Aşk gerçekten çok güzel bir duyguydu. Kalbimde bir güvercin, koynumda deniz kokusu.. Ne zamanki beni işyerimdeki kadın arkadaşlarımdan kıskanmaya başladı işte o zaman bu aşk büyük bir şiddete dönüştü. İlk tokatında onu affettiğim gün aslında kaybettim ben.
Otuz yedi bıçak darbesiyle hunharca öldürüldüğümde değil..
Ardımdan çok kötü iftiralara maruz kaldım. Ne namussuzluğum kaldı ne iffetsizliğim. Hiç bana bakmayın. Katilim mahkemede kılık kıyafetiyle iyi halden indirim aldığı için şu an aranızda dolaşıyor. Asıl siz kendinize dikkat edin.
"Bir günlüğüne kadın olmak" fikrimden..