- 292 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
BİR DAHA Kİ SEFERE
Akarken zaman başka birisi miydim ben? Biliyorum dediğim yerler yabancı diyarlar mıydı? Ya tanıdığımı sandığım insanlardaki yanılgılarıma ne demeli? Anlayamıyorum, anlayamayacağım da bu gidişle. Rekora doymayan koşucu, tozu dumana katan rallici, tavşan mıydı yoksa zaman denen mefhum? Jet hızıyla geçince okuyamadığımız alt yazı, belleğimize "b" si işlemeyen bilgi miydi? Hafıza kaybına da uğramadım. Bu duyguda yalnız olmadığımı düşünmek istiyorum. Sizde de oluyor mu bu garip haller, sorgulamalar?
Biraz geçmişe uzanıyorum çabuk doğrulacak şekilde. Hiç ağır ağır yudumlayamadım ve hep yarım kaldı ince belli bardağımda sıcacık çayım. Sabahları kovulmuş gibi çıktım evden. Asansörün değişik katlarında hep telaşlı biri bindi kimiyle sandviçini ısırırken kimiyle saçını alalacele tararken kimiyle rujunu sürerken kimiyle de kravatını düzeltirken gözgöze geldim. Çocuklar uykulu, ebeveynler telaşlı, kaygılıydı. Ben ise hep teyakkuz halinde bir adımım hep önde kapı açılınca koşmaya hazır atlet misali.
Direksiyondakiler korna çaldı öndekilere, yayalar yeşil ışığı beklemeye tahammülsüzdü atladılar yola canları pahasına, zil sesini duyan ok gibi fırladı okul kapılarından herkes yetişti de boşluklar neden hiç dolmadı neden hep bir eksik var hayatta, neden bazı şeylere geç kaldık.
Bazen bir ilaç kategorisinde muamele gördü zaman; neyin şifacısı olduysa artık aşkın mı, ayrılığın mı, parasızlığın mı, hastalığın mı, umudun mu, düşlerin mi?
İster nakış gibi işle, ister çerçevele as, ister kıymetini bil istersen bilme o yine kendine göre işledi ve vakti saati gelince kişiye özel durdu. Bize sunulan hayat tabağının yanlarına konacak akrebin sağda veya solda durmasının artık hiçbir önemi yok. Kurallar kifayetsiz. Sonsuzlukta eşitleniriz hep.
Zaman ordusundan bir asker daha yok olur gider gönülsüzce. Oysa yaşamaya gönüllüdür her bir insan fakat gönlü alınmadan, gönlü kalarak gömülür kara toprağa çünkü son bir ilacı kalır suyu olsa da başucunda ya da yaprağı çevrilmemiş bir kitap ya da özlem duyduğu birinin sıcacık kolları hasreti olur yüreğinde.
Vakit var mı yok mu bilinmeyen şu kalan ömürde henüz buza çekmeden sıcağı sıcağına sevin, sevilin, gezin, görün, hissedin yaşamayı. Korkmayın, cesur ve çevik olun zamana karşı. "Bir daha ki sefere" cümlesini belki kullanmak nasip olmayacak.
"Hemen, şimdi, şu anda var" ne duruyoruz o zaman. Zamanın nefes aldığımız kısmından iyi yolculuklar hepimize. Yolumuz iyilik ve güzelliğe çıksın.
YORUMLAR
Hayat akıp giderken hızlı bir biçimde bizden de bir şeyler alıp götürüyor, saçlarımıza aklar düşerken o akların her birinde aslında engin hayat tecrübeleri, kimi hüzünler, kimi acılar saklı bir bizim bir de Rahman ve Rahim olanın bildiği... Bilemiyoruz ne kadar zamanımız kaldı o yüzden sevmeye sevilmeye devam yürekler incinmesin yeter ki... Kutlarım Aysel Hanım...
Ahmet Zeytinci tarafından 6.8.2024 12:27:15 zamanında düzenlenmiştir.