- 260 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Uzun Hikaye "I. Bölüm - Tiyatral"
"Tiyatro hakikaten çok başka birşey"
O dönem zamanın süper lisesinde okuyoruz. Sınıfımızın güzel bir yanı var ki derslerdeki başarılarımızın dışında herkesin bir konuda yeteneği vardı. Kimi matematik, kimi edebiyat, kimi müzik -ki en az bir enstrüman çalabilmek bence büyük meziyet ister- kimi de satranç, bilardo (3 bant) gibi zeka isteyen oyunlarda hep ön plandaydı. Onüç ondörtlü yaş guruplarına göre biraz ilerideydik. Bu konuda özellikle arkadaşlarım adına mütevazi olmayacağım.
Ben de hemen herkes gibi o zamanlarda bir karşı cinse karşı temiz duygular beslemeye başlamıştım. Aynı sırada oturuyor olmamızın konuyla alakası var mı bilemiyorum ama her geçen gün hislerim artarak devam ediyordu. Bir yıl sonra ben sayısal bölümünü seçtikten sonra kızcağız sözel bölüme geçmişti. Kızcağız demesek daha iyi olur galiba.
Adı Serpil G..
Serpil tiyatro kulübünde hep ön planda bir kızdı. Ben de kendimce sanki çok anlıyormuşum gibi hep ön sıralardan provalarını izlemeye giderdim. Onların Hegel, Karl Marks vs.. sohbetlerine katılamadığım gibi bu konulara da hiç hakim değildim ama gerçekten de oyun aralarında çok kaliteli sohbetleri vardı. Bir kenarda hergün yeni birşeyler öğreniyordum.
O hafta Rıfat ILGAZ’ın "Aydın Mısın" şiiriyle bitecek olan bir oyuna hazırlanıyorlardı. Provada şiir okunurken çok farklı duygulara kapıldım. En sevdiğim şiir. Acısından çok insanı kendisine getiren baba tokatı gibiydi. Ayaklarım yerden kesilmiş, içim gıdıklanmıştı..
"Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun
Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol
Tam çağı işe başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alın teri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol"
- Hey, "uzun" gelsene buraya!
(Söylemeyi unuttum, "uzun" Serpil’in bana taktığı bir lakap)
- Söyle bakalım buyur.
- Bize bir oyuncu lazım.
- Hiç bana bakma ben anlamam biliyorsun.
- Dur be oğlum, kolay bir rol, tam senlik.
- Neymiş bu tam benlik olan rol?
- Korkuluk olacaksın..
(Hepsi birden gülüşmeye başladı)
- Olmaz.
- Oğlum senin sesin, diksiyonun ve uzun boyun tam bu role uygun. Hem kompozisyon sınavlarından hep en yüksek notu sen alırdın. Bir de duygusala bağladığın için sesli okutmaz mıydı seni Ayten Hoca!
- Tamam ama yazmak, okumak başka oynamak başka.
- Oyunu biz oynayacağız. Sen en son sahnenin ortasına gelip şiiri ezbere okuyacaksın. Tam son dizede kollarını iki yana açtığında ışıklar sönecek. Hepsi bu. Hepi topu üç dakikacık..
Yarım dakika sonra prova için sahnedeydim..
- Seyirciye bakma oyundan düşersin.
- Tamam.
- Sufle!
- Sufleye gerek yok..
- Nasıl yani?
Şiir bittiğinde ışıkçı ışıkları kapamayı unutmuştu.
- Ee, böyle olmaz ama bak. Oyun sırasında ışıklar kapanmazsa rezil oluruz.
- Oğlum sen iyi misin? Buna mı takıldın. Harikaydın lan.
(Şiirin etkisiyle de olsa boynuma atılmıştı)
Dört okulda oynanması planlanan oyunu onyedi hafta boyunca şehrin özel ve devlete ait onyedi ayrı lisesinde sergiledik.
O kadar yoğunduk ki Serpil’e olan hislerimin yerini tiyatro almıştı.
Yine böyle bir gün..
- Şşşt bayduygusal!
- Uzun’a n’oldu?
- Uzun hikaye. BI ara anlatırım.
- İyi bari.
- Şimdi seninle yeni bir oyun yazacağız.
- Yok artık!
- Denemeden ne hemen bu şimdi.
- Hmm. Deneyelim diyorsun. Denemek lazım mı böyle şeyleri gerçekten?
- Hem de herşeyi. Hem denemeden nerden bileceğiz. İçimizde kalacağına en fazla rezil oluruz. Sence değmez mi buna?
- Peki. Aslında benim aklımda var bir oyun. Başlığını da az önce buldum.
- Abartma oğlum, hele bir yazalım, başlık en son konur zaten biliyorsun.
- Öyle tabi de..
- İyi peki tamam, senin dediğin olsun. Ne olacakmış bakalım oyunun adı?
- "Uzun Hikaye"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.