- 238 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Nereden Başlasam?
"Nereden başlasam?" gün içinde sıklıkla kendimize yönelttiğimiz bir soru. Darmadağınık ve kirli bir ev ya da bir ofis düşünün; evraklar dosyalanmamış, ne nerde belli değil. Herşeyi de kendi başınıza toparlamak zorundasınız. İlk başta nasıl da büyür gözümüze. Oysa başlasak öyle ya da böyle bitecek ama o "Güç toplama ve düşünceyle bedeni buluşturma" aşaması o kadar zor ki. İş yaptırmak için dışardan birini arayıp, bulmak, ruhumuza ulaşıp, söz geçirmekten daha kolay.
Duygularımızın maaşsız hem patronu, hem de işçisiyiz. Okul yıllarımı hatırlıyorum da sert öğretmenlerin dersinde suspus olan sınıf, güleryüzlü, hassas, ince ruhlu öğretmenlerin dersinde nasıl da uğultulu, gürültülü olurdu. İyi niyetin suistimalini uygulamalı olarak yaşardık. Aynı konuyu iç dünyamıza getirmek istiyorum. Kendimize nasıl davranıyoruz acaba? Sert miyiz, yumuşak mıyız yanlışlarımızda. Acımasız mıyız, hoşgörülü müyüz? Kendimize torpil geçiyor ya da nefret boyutunda cezalandırıyor muyuz? Bir de kendine aşıklar var narsist kıvamda.
O kadar kalabalık ki düşüncelerimiz tenha bir köşede zihnimize iş bölümü yaptırmak, mantık süzgecinden geçirip duygularımıza yön vermek ekstra mesai istiyor.
Derler ya kafamda kırk tilki dolaşıyor, hiç birinin kuyruğu da birbirine değmiyor. Bu aralar benim tilkiler fena halde birbiriyle kapışıyor. Anlayacağınız kuyruklar dolaştı, arap saçına döndü.
Tatlı Cadı gibi burnumuzu oynatınca aklımızdan geçenler gerçeğe dönüşmüyor, dönüşemez de. Ya da problemlerimize özel geliştirilmiş denklemler yok; sonucu hep refaha, huzura ve mutluluğa ulaştıran. O zaman nerden başlasam? sorusunun cevabını nasıl vereceğiz? Gel de çık işin içinden.
İnsana en çok zarar veren en yakınındaki oluyor o da çoğu zaman bizzat kendimiziz. No panik işler yürür, deyip biraz da akışına mı bırakmalı her şeyi ne dersiniz? Ben bu aralar öyle yapacağım sizi bilmem.
Kolaylıklar diliyorum hepinize.