- 172 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİM
Japon ve Alman (okul) eğitim sistemlerini ülkemiz eğitim sistemi ile karşılaştırarak ülke eğitiminin o ülkenin ’’her alanda’’ dünyadaki yerini belirlemesindeki önemini-rolünü gördük.
Okullardaki eğitim eğitimin sadece bir parçasıdır.
Eğitim aile de başlar, çevre ile gelişir okulla şekillenir.
Eğitim tüm ülke insanını kapsarsa bir anlam taşır.
Aile-özellikle ana- eğitimli değilse, yaşanılan çevre eğitimli değilse okuldaki eğitim başarılı olmaz.
Eğitim (çoğumuzun anladığı şekliyle) diploma sahibi olmak değildir.
Kafa yapısı, beden yapısı, düşünce, anlama, anlatma eğitimle kazanılır.
Saygı sevgi eğitim ile kazanılır.
İnsan eğitimle insan olur.
Atatürk Kurtuluş Savaşı askeri başarısının yetmeyeceğini ülkenin ve ülke insanının dünya da yer edinebilmesinin eğitimden geçtiğini biliyordu. O nedenle tüm ülkede eğitim seferberliği başlattı.
Ne yazık ki devam ettirilemedi. Ettirilmedi.
Eğer ülkenin kalkınmasını gelişmesini uygar ülkeler arasında yer bulmasını istiyorsak ülkenin tümünde eğitim seferberliği başlatmalıyız.
Okullardaki eğitim sistemini çağa uygun ülke koşullarına uygun hale dönüştürürken,
Yetişkinler eğitimi ile desteklemeliyiz.
Atatürk’ün hayata geçirdiği halk evleri, halk odaları, halk dershanelerine günün koşullarına uygun tekrar işlerlik kazandırmalıyız.
Tüm ülke insanını eğitmeliyiz.
Eğitimsiz bir toplum sevgisiz toplumdur. Eğitime sevgi ile başlamalıyız. Her şey sevgiyle başlar.
Sevgisiz bir toplum ülkesini sevemez, insan sevmez. İnsan sevmezse iyi anne baba olamaz iyi evlat yetiştiremez. Evinde iyi yetişmeyen çocuk için okuldaki eğitimde başarı sağlayamazsınız.
İnsanlarımızı köylerine taşımalı orada uygun yaşam koşulları sağlamalıyız. Küçük yerleşim birimlerinde insana daha kolay ulaşırsınız. Daha kolay iletişim sağlarsınız.
Köy enstitüsünün yetiştirdiği idealist öğretmen tipi yaratmalısınız. İdealist eğitim gönüllüsü öğretmenler köylerde örnek kişilik olmalı. Eğitim, halk eğitimi onlarla başarılır. Öğretmenlerin yanı sıra ziraatçı, sağlıkçı, din görevlileri de halk eğitimine önemli katkı sağlayacaktır.
Köyler de kooperatifleşmeye önem vermelisiniz. Kooperatifler en iyi halk eğitim merkezleridir.
Okullar sadece öğretim yeri olmaktan çıkarılmalı çocukların ve tüm halkın eğitim yeri haline getirilmelidir. Bunun için mesleğini ülkesini seven ’’özverili’’ öğretmen yetiştirmelisiniz. Bu tip öğretmenler üniversitelerde değil meslek okullarında yetişir.
Camiler halk eğitim merkezleri haline dönüştürülmeli. Beş vakit namaz dışında ve anlamadığımız bir dili öğretmeye çalışmaktan öte insanlığa hizmet eder hale getirilebilir. Eğer din adamlarının bu günkü zihniyetlerini değiştirebilirseniz!
Dinlerini sevdikleri kadar ülkelerini de insanları da seven din adamı yetiştirmelisiniz. Din görevlilerini günümüzdeki anlayıştan uzak tutup yeni bir kimlik kazandırmalısınız.
Meslek okullarını ’’lise’’ olmaktan çıkarıp meslek okuluna dönüştürmelisiniz.
Bazı meslek elemanlarının üniversite mezunu olması gerekmez.
Günümüz üniversiteleri bu haliyle öğrencilerine hiç bir şey vermiyor. Konusunda uzman yetiştirmiyor, kişilik kazandırmıyor sadece diploma veriyor. Vasıfsız yetersiz milyonlarca diplomalı.
Gereksiz üniversite bölümleri kapatılmalı. Bir planlama ile ülkeye hangi meslekten kaç kişi gerekirse o kadar mezun vermeliler.
Plansız ülke olmaz. Ülke gençliği bu haliyle üretime katkısı olmayan hazır yiyici durumunda. Her genci üniversitede okutma düşüncesi ülkenin genç insanlarını atıl duruma getirmekten ekonomik kayıptan öte bir şey değildir. Genç insanların zamanını çalmaktır.
Üniversiteler yerine meslek okullarına ağırlık verilerek gençlerin daha erken yaşta iyi meslek bilgisi ile destekleyip ülkeye katkılarını sağlamak olası.
Orta öğretimde din ile ilgili dersler diğer derslerin toplamından daha fazla. Bu ülkeye artı değer kazandırmıyor. Gıpta ettiğimiz ülkeler din eğitimini esas eğitimden ayırarak din eğitimini zorunlu olmaktan çıkarıp (isteğe bağlı) ders saatlerinin dışına almışlar.
Din eğitimi ağırlıklı bir eğitim sistemi ile kalkınan dünya da yer bulan bir ülke yok.
Şehirlerde semt okullarından akşamları halk eğitiminde yararlanılmalı.
Gelişmiş ülkelerde bizdeki kadar çok kahve yok. Bu kadar boş oturan insan da yok. Bu kahvehaneler pasta haneler yetişkinler eğitiminde kullanılmalıdır.
Halk kütüphaneleri çoğaltılıp işlerlik kazandırılmalı.
(Amerika’ya gittiğimde görmüştüm. Kütüphaneler çevrenin toplanma buluşma merkezi. İstenilen aktivite var. Spor aletleri bedava. Koşu alanları bisiklet alanları. Bisiklet bedava. Yani hiç kimse kahveye gitme gereksinimi duymuyor. İnternet bedava. Öğrencilerin ödevine yardımcı görevliler var. Kitap okuyana kahve bedava. Kitap okuyanlar kendi aralarında okuduğunu anlatıyor, en güzel anlatana armağan veriliyor, şiir okuma günleri düzenleniyor. Boş zamanı olan çevre sakinleri evinde oturacağına kütüphaneye geliyor.)
Biz de ya buna benzer güzel şeyleri insanların hizmetine sunabilir bu arada eğitim vermiş oluruz ya da millet bahçesi yapar milleti yatıp yuvarlandırırız.
Fabrikalar iş yerleri halk eğitim merkezleri olabilir.
Televizyonlar günümüzün etkileşim aygıtı. Gücü tartışılmaz. Televizyonlarda toplum yapısını bozan toplum ahlakını çökerten, şiddeti ve ahlaksızlığı öne alan programlar yerine eğitim programlarına ağırlık verilmeli, gerekirse yaptırım uygulanmalı.
İnternet programları yapılmalı
Yarışmalarda ’’iyi insan, ahlaklı insan eğitimli insan profili öne çıkarılmalı.
Okullarda öğrenciler notlarına göre değerlendirmekle birlikte ’’iyi insan’’ ’’örnek öğrenci’’ olmaları da değerlendirilmeli. Başarı sadece notla değerlendirilmemeli. Bu sadece okullarda değil devlet dairelerinde iş yerlerinde de uygulanmalı.
Eğitim uzun süreli bir iştir.
Her alanda eğitim ile başarı kazanılır.
Eğitim verirken (bazı)insanların rahatlarının bozulacağı kesin. Eğitimsiz insanlar her istediği yapmayı özgürlük sanır, hele zararlı davranışları devlet destekli olduğunda yani suç cezasız kaldığında eğitimsiz olmak onları avantajlı duruma getirir.
Eğitimsiz insanlar suça daha yatkındır. Eğitimli olmak insan olmak ahlaklı olmak erdemli olmak zordur. Özveri gerektirir.
Suç eğitimsiz insanlar için güç gösterisidir.
İşte bu insanlar eğitime karşı çıkacaklardır.
Toplumun eğitimsizliğinden nemalanan çıkar grupları tıpkı Atatürk’ün eğitim hamlesini sürdürmedikleri gibi, Köy Enstitülerini kapattıkları gibi, öğretmeni ve eğitimi yozlaştırdıkları gibi eğitim seferberliğini baltalamaya çalışacaklarıdır.
Özellikle eğitimsiz toplumu yönetmekten nemalanan çıkar grupları çamur atacaklardır. Tıpkı Köy Enstitülerine attıkları gibi. Yalan söyleyeceklerdir. Özellikle pis emellerinin arka bahçesi yaptıkları camiler okullar ellerinden alınıp insanlığın hizmetine sunulunca din konusundan vurmaya çalışacaklardır.
Eğitimde başarılı olmak kararlı bir siyasi irade ve arkasındaki aydın halk desteği ile olasıdır.
Siyasi irade önce kendisi her alanda örnek olmalıdır.
Siyasi irade samimi olmalı dürüst olmalıdır.
Kararlı olmalıdır.
Kimseye ödün vermemelidir.
Bu da bizim gibi toplumlarda hukuk kurallarının işletilmesi ile olasıdır.
Başarırız.
Kurtuluş savaşını askeri alanda kazanmış bir ulus eğitim alanında neden kazanmasın?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.