- 264 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Değnekten At
ZAVALLI ÇOCUK: Edebiyat dersinde Namık Kemal’in Zavallı Çocuk eserini işleyecektik. Öğrencilerin birine daha önce okuyup okumadığını anlamak için konumuzu sordum. Kitabı açmadığı belli olan öğrenci susuyordu. Arkadaşlarından biri eğilerek, "Zavallı Çocuk! Zavallı Çocuk!" diye fısıldamaya başladı. Hemen, "Bak, arkadaşın seni ayıplıyor" dedim. "Niye hocam?" dedi,, "Niye olacak?" dedim, "Namık Kemal gibi bir vatan şairinin eserini bilemediğin için kızıyor, sana zavallı çocuk, diyor
DEĞNEKTEN AT
İki çocuklu bir aile hafta sonunu kırda geçirmeye karar verirler. Anne yemekleri hazırlarken çocuklar da babalarıyla yürüyüşe çıkarlar. Geri dönerken yorulan küçük çocuk yorulduğunu söyler ve babasının kendisini kucağında taşımasını ister. Baba, “Ben de yoruldum” diye bunu kabul etmeyince çocuk ağlamaya başlar. Baba tek kelime etmeden bir ağaçtan iki dal keser, birini yontup büyük çocuğuna verir, “Sana güzel bir at yaptım” der. Çocuk sevinçle dal parçasından yontulmuş ata biner, sıçrayarak koşmaya başlar.
Küçük çocuk ağlamayı keser, babasından aynı şeyi ister. Baba onun bu isteğini yerine getirir. Çocuk yorgunluğunu unutur, atına binip onlardan önce annesinin yanına döner.
Baba gülerek büyük çocuğunun başını okşar ve şöyle der:
“İşte hayat budur; içimizde bir yorgunluk hissettiğimizde kendimize değnekten bir at bulup neşeyle yolumuza devam etmeliyiz. Bu at bir arkadaş, bir çiçek, bir şiir ya da herhangi bir sanat eseri olabilir. Değnekten atın yanından hiç eksik olmasın.”
.
YORUMLAR
Etkili bir örnekleme olmuş. Kaleminize, yüreğinize sağlık.
Haz ve hız çağında ,dün ile yarın arasında sıkışmış, bu günün hediye olduğunu bile idrak edemeyen bir topluluk haline geldik. Hayat asla boşluk kabul etmiyor. ne ile doldurulacağı yetkisi rotamızı belirler.
''Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. ''
(İNŞİRAH SURESİ)
Psikoloji üzerine ışık tutan bir sure baştan sona incelenip kılavuz edilmesi gerekir.