- 232 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATI YAŞAMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER
Her gün yataktan kalktığımda beni hayata bağlayan "bugün güzel şeyler olacak" diye başlayan deli umudum var… Bugün olmadı mı? Olsun. Yarın olur...
Hayatı ve hayatın tüm nimetlerini bizlere ikram eden zât-ı ferd-i zülcelâle binlerce hamd olsun…
Hayatın her vedîası güzeldir… Zira güzelden bize vediadır…
Her sabah Cenâb-ı Hakk’ın, sevgili kullarına lütuf ve keremiyle gözümüzü açıyor ve yeniden diriliyoruz…
“Hayat; kendisine hizmet eden her şeyin Allah’ın mülkü, mahlûku ve memuru olduğunu ilan etmekle, O’nun birliğine en parlak bir delil olur. Yani hayatı veren kim ise; o hayata yardım eden her şeyi yaratan ve emrine itaat ettiren de O’ dur.
‘Hayat aynı zamanda en büyük bir maden-i nimettir. Yani hayat sebebiyle bize yardım eden her şey, bizim için bir nimet olmaktadır. Meselâ, bir taş için ne güneş bir nimettir, ne hava, ne de su... Bir ağaç için bunların her biri ayrı bir nimettir. En büyük nimet sofrası insana ihsan edilmiştir. Kâinat bir meyve için büyük bir nimet sofrası olmakla birlikte, o meyvenin kendisi ancak ondan istifade eden insanlar sayesinde nimet olmaktadır. Yani, bir meyve, ondan faydalanan canlılar olmasa, sadece İlâhî bir sanat eseri olarak kalır, nimet olmaz. İşte güneşten, havaya, arının balından, koyunun sütüne kadar her şeyi nimet eden hayattır, yani hayat sebebiyle onlardan istifade eden canlı mahlûkattır.”
Her yeni gün, yeni bir maceranın başlangıcıdır… Ya kaldığın yerden devam edersin her şeye rağmen. Ya da ardına bakmadan başlarsın, her şeye yeniden…
Gizemli bir yolculuktur hayat. Kimi ömrünün yettiği yere kadar gider. Kimi hayallerinin bittiği yere…
Eskiden fotoğraflar siyah beyazdı ama hayat renkliydi...
Şimdi fotoğraflar rengârenk de peki ya hayat?
Boş ver!.. Velhasıl kelam yaşayıp gidiyoruz be hayat... Mutluymuş gibi, güçlüymüş gibi... Umudumuz var olsa da, hiç halimiz yok gibi… Bazen cümle âlem birlikte, bazen yapayalnız içimizde...
Alacaklıymış gibi peşimizden koşar hayat… Hâlbuki ona ne!.. Yiyorsak cebimizden, harcıyorsak ömrümüzden!..
Tadına varamadan yaşıyoruz hayatı… Sevinçlerimiz acılara gebe, sarılmalarımız vedalara, gülüşlerimiz gözyaşlarımıza…
Sürprizlerle doludur hayat dediğin. Yaşamadan bilemezsin… Bazen bir şeyler alır götürür senden, tutamazsın. Bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin, kaçamazsın…
Cimridir hayat Her şeyin bedelini ödetir... Her istediğini vermez insana… Bazen İstediklerin burnunda tüter. İstemediklerin dizinin dibinde biter…
Dedim ya yukarıda; ‘velhasıl kelam yaşayıp gidiyoruz’ işte… Çalışmakla geçiyor hayat dediğin… Anlamaya çalışmakla… Katlanmaya çalışmakla… Yaşamaya çalışmakla… Umutla, inatla, direnerek…
Eksik olmasa da başımın üzerinde kar, yağmur, fırtına... İnadına direniyorum hayata. Bir çınar gibi dimdik ayakta… Dökülse de yapraklarım, umutlarım hep dallarda…
İçinizdeki çocuğu öldürmeyin. İçinizdeki o çocuk yaşamayı seviyor. Daha çok öğrenecekleri var hayattan. Acısıyla, tatlısıyla…
Bakın Abraham Hicks ne demiş; “İçindeki çocuk zıplamayı, çığlıklarla gülmeyi sever. İçindeki çocuk iltifat etmeyi ve takdir edilmeyi sever. İçindeki çocuk hayatı ve evreni merak eder. İçindeki çocuk anlamadığı şeyler hakkında düşünmeyi ve sonucunda anlamayı sever. İçindeki çocuk tıpkı iki yaşındaki bir çocuk gibi hayata karşı hevesli ve heyecanlıdır. İçindeki çocuğu tanımak istiyorsan, onun gibi davran.”
Bir umuttur yaşamak. Karın doyurmaz belki ama insanı ayakta tutar. Hayatın telaşına kapılıp gitmeyin, ondan zevk almaya bakın… ‘HADİ RASTGELE…’ Belki oltanıza bir sevgi takılır…
Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah şartlar yeniden oluşur, her yeni gün umutları yeniden getirir…
Bulutları öyle bir tutun ki hayalleriniz ve sevinçleriniz gökyüzüne ulaşsın. Öyle bir gülümseyin ki gülücükleriniz en açılmaz kapıları bile sonuna kadar açsın…
Öyle bir sevgiyle sarılın ki hayata, yüreğiniz sevgiyle, aşkla, huzurla, sevinçle dolsun…
Sıcacık gönüllerinize pırıl pırıl yeni bir gün diliyorum siz dostlarıma...
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel…
Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım...’ her zaman ve her an...____Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Gününü sevdiklerinizle ve gönlünüzdeki düşlediğiniz gibi geçirin… Her bir yüreğe uzun sağlıklı ve mutlu bir gün daha dilerim, içi sevgi dolu hayat ağacınıza asılan.
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Sağlık ve huzur ile hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde, görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.