- 246 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Hangi Yazın Türü ve Neden?
Şair olunmuyor, şair doğuluyor sanki. Şiir bir beste, notaları dizeler olan. Şiir için yürek kulağın iyi olmalı. Şiir bir birikim. Birikimin şifrelenişi tabii ki dizeleri. Çok yazılıp çizilse de, şiirin “gerçeği yok sayma sanatı” oluşunu yazana hak veririm. Gerçekler elime yüzüme bulaşıyorken, onları yok sayma cesareti ve yetisi bende olamaz. Bu yüzden söz şairlerin derim.
Roman uzun soluklu öykülerdir. Emek ister. Beslenip büyütülen, eğitilip mezun edilen öğrencidir roman. Her diplomayı alanın iş bulamayıp, kaldırım aşındırdığı gibi, bazen roman da kaldırımlar aşındırır, ucuz kaldırım romanı yaftasını yiyerek.
Kısaca araştırma, not alma, planlama gerektiren roman, biyografi, makale gibi türlerin hazıra konan okuyucusu olmak daha güzel...
Hazıra konmak ve afiyetle yemek.
Öykü...küçük roman. Romanın minyatürü. Bu denenebilir. Hatta yazacağım iyi bir öykü ile “ben istesem” başlangıç cümleli ego tedavisine bile gidebilirim. Üstünde durmam gereken bir tür.
Denemeliyim.
Denemeliyim dedim de;
Denemenin zorluğu hiç ırgalamaz beni. Çünkü deneme türü hakkında bir yazı okumuştum. Deneme yazarının kaypaklığından bahsetmişti. Deneme yazan insanın bir gün ak dediğine, ertesi gün kara dediğine dem vurmuştu.
Bu türle uğraşanlar için de epey şeyler yazmıştı. Deneme yazarına “kaypak” demiş ya, daha ne desin derseniz, kaypaklık yazdıkları içinde en erdemli yandı galiba. Kaypaklık dışında yazılanları önemsemedim. Çünkü her söylediği sözü, kaypaklık etrafında döndürdüğünü anlamıştım.
Çünkü yazı bir denemeydi ve o da bir deneme yazarıydı.
Adam denemesinde, deneme yazanlarının kaypaklığından bahsediyordu.
Dedim,
deneme istediği kadar zor tür olsun, altyapım sağlam...
Hangi yazın türü ve neden derseniz,
ben/ce deneme...
*
Ki yazı hep ben, ben, ben dedi durdu.
Şiir olsaydı hep sen,
sen,
sen,
...
demez miydi hiç şair?
YORUMLAR
Saygıdeğer Su,
Ahmet İnam'ın dediğince "demeyi denerken" ya da "deneme yazarının "kaypaklığını denerken" şiirin hakkını verip, ben/ce deneme dedim.
Akademik olmayan (inceleme, araştırma, rapor, vd.) hariç diğer yazın türlerinde daha çok meleke (ilham, esin) devrededir. Onlarda da yürek işçiliği ister tabii ki.
Şiirin önceliği melekenin işinin daha çok olması. İçinde diğer türleri saklayabilmesi. Roman tadında, bir aşkın hikâyesinin anlatımı, bir masalın kurgulanması, kısa olduğunca kıssa olabilmesi, hem teşbihte hatası aranmaz, hatta denemeyi demeye dahi fırsat vermesi.
Yanına yanaşılmayacak denli ölçülü ve kurallı olması (failatun failatun failun) ya da yüreğin coşkusunda dize dize serbestçe sörf yapması.
Tıpkı insan gibi sosyal adaletsizliği olması. Kâh divana çıkması ve kâh halkın arasında dolaşması.
Hayta olması ile her mısrasının sözde kalmasına rağmen asırlar boyu yaşaması.
Resmiyeti sevmesi her şeyi kayıt altına alıp yazılı olması.
Ümmî / alaylı kalması.
Okullu olması.
Sahi sevgili Su,
Denemenin yazarı kaypak iken şiirin kendisi kaypağın ta kendisiymiş.
Yorumundan mülhem bu saçmayı yazarken, zihnimde asılı kalan "biz" öznesi var.
Kısaca desem ki,
Bu şiir var ya bu şiir "biz"e hiç hoş bakmaz.
-Şiirin de bir düşmanı olsun değil mi?-
Ne zaman ki "biz", iki bariz (Sen ve Ben), bir çok çok gizli / hafiye / katalizör / (O) ya ayrılmadan şiire kolay kolay giremez.
Gerisi şairin yardım ve yataklığı.
-Şiir biraz da mücrim olmalı, cürmü kadar yürek yakmalı değil mi?-
Şiir öyle kaypaktır ki, şairi döker; okuyanı dökülenleri toplar ve şairin önüne kor.
Ve şairi der ki
"Tüm bunlar benden mi dökülmüş?-
Bakma sen,
Şair de şiirden davacı.
Ben/ce deneme. :-)
Teşekkür, saygı ve sevgimle.
Montaign şöyle der deneme için ;
Herkes önüne bakar, ben içime bakarım. Benim işim yalnız kendimledir. Hep kendimi gözden geçiririm, kendimi yoklarım, kendimi tadarım. Bir şey öğretmem, sadece anlatırım.
Bir nevi deneme yanılma yöntemiyle kendi kendimizi manipüle etmenin yoludur ,adı üstünde deneme edebi tür olarak da yol bulmak olarak da
ben şiir derim hüzünlü de olsa acı da verse duygular insan ruhunun okyanusudur çünkü
Güzel ve okunasıydı
hep ben ben ya da sensen olmamalı bazen de biz diyebilmeli insan
Sevgi saygı ve tebriklerimle
Haytanın Güncesi
"Mektup derken şiir oldu bak yine" dediğince
"bak yine"siz
cevap yazdığımı sanmışken yorum olmuş.
Sabah sabah taksiratıma af diledim Saygıdeğer Su,
hem de şairane :-)