- 233 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KIZIK BOYU 2. KURULTAYI - NAFİ ÇAĞLAR KIZIKBEYİ
KIZIK BOYU 2. KURULTAYI
Yer ; Karayusuflu köyü Memik Kiya Köy Odası
Gaziantep - Şehitkamil
Tarih ; 11.11.2011 Cuma
Saat ; 11:00’de
Her sene yapıldığı gibi bu senede aynı zamanda yapılan atamız ceddimiz Ertuğrul Gazi yi anma ve devletin bekası olan Yörük ve Türkmenlerin en büyük bayramında buluşmak üzere Şanlı Urfamızın Kayı boyu karakeçili aşireti Karatekeli oymağına mensup(bu oymak Osmanlı devletini kuran K arakeçili aşiretinin üç oymağından kurucu oymaktır.) Suruç ilçemizde oturan on altı köy den müteşekkil mensupları içinden Karekeçili derneği başkanı sayın Cindi Yıldız ağabek tarafından tesbit edilen arkadaşlar ile yola çıktık. Yaş sırasına göre gerçek bir beğ olan Cindi Yıldız ağabek, gene yakın arkadaşı ve cindi ağabey gibi beğ olan Müslüm Yüksel ağabey, Karaşıhlı Şıhmüslim beğ, Mehmet ve Nahsan Özdemir beğler, rahmetli Abdulkadir ağabeğin oğlu Mehmet Yıldız beğ,kargamıştan katılan çok değerli tarihçi sayın Sait Uzunarslan ve Mehmet Uzunarslan beğler, Müslüm ağabeğin kıymetli arkadaşı Osman ağabek.Bu arkadaşların bir çoğu ile geçen senede sögüte gitmiş idik. Bu sene diğerinden farklı olarak Ceritli oymağından Karaşıhlı mensubu bir arkadraşımızında katılması idi.Böylece ceritli kardaşımızın mensubu olduğu beğdilli boyu ve bendenizin mensubu olduğu Atmalı aşireti haydarlı oymağı(Avşar boyu) ile sekiz kişide karakeçili mensubu olarak urfamızı ve Suruç ilçemizin sögüte gidemeyen bütün Türkmenleri adına katıldık. Biliyorsunuz Urfamızda on altı oğuz boyu Türkmen ve yüzlerce bu Türkmen boylarına mensup oymaklar yaşamakta ve bu Türkmenlerin bir kısmı Türkçenin yanında yıllarca süren dil değişmeleri neticesinde oluşan kurmanç ağzı ve zazaca ile Arapça konuşmaktadırlar.Bu dilleri dolayısı ile onları aziz Türk milletinden gayrı bir millet yapmak isteyenlerin suistimaline uğramakta ve buna karşı direnmektedirler.Bu direnmelerinde yanlarında Türk hükümetlerini bulamamakta ve medya da sürekli olarak bu bölgede oturanları Türklerden ayrı bir millet olarak göstermeğe devam etmektedir.Bu bakımdan Suruç tan söğüte katılım çok önemlidir ve otuz yılı aşkındır bu katılım devam etmekte ve uzak akrabalar arasında iletişim sağlanmaktadır.Gönül ister ki Siverek te ki Karakeçili ler ve diğer oğuz boyları da söğütteki şenlikte bulunsalar.Cindi ağabek ve ekibi beni K.Maraş taki evimden alıp perşemde gecesi saat 12 sularında söğüte vasıl olduk.Geçen sene Kırıkkale nin karekeçili kasabasına uğramış ve akrabalar ile görüşmüş iken bu sene yolu yanlış seçmemiz sonucunda batıdaki bu akrabalar ile şenlikte görüşmek nasip oldu.Perşembe akşamını kıl çadırda atalarımız gibi sohbet ederek akordion ile Balkan, Kafkas ve Urfa Türkülerini çalıp söyleyerek geçirip daha sonra kıl çadırda uyuduk.Bunu yaşamanızı isterdim.Çadırda buz gibi bir gecede ısınmağa çalışıp uyumak müthiş bir duygu.Ertesi gün yani Cuma günü Cuma namazına kadar çadırımızı(yurtumuzu)ziyaret eden diğer çadırlarda kalan başka şehirlerden katılan Yörük ve Türkmenleri ağırlayıp onlara mırra ikram ederek ve onlarla söyleşiler ve sohbetler ederek geçirdik.Cuma namazından önce Atamız Ertuğrul Gazi ve silah arkadaşları ve diğer geçmişlerimiz ile bütün şehitlerimiz için okunan mevlidi şerifi dinledik ve tarihi Camide Cuma namazını eda ettik.Namazdan sonra paneller ,mehteranın müzik ziyafeti ve Ertuğrul Gazinin kabrini ziyaret ve geçmişlerimizin ruhlarına fatihalar gönderdik.İkindiye yakın bir zamanda çadırımıza vasıl olduk ve gece geç vakte kadar gelen misafirleri ağırladık.Cuma günü akşamı kardaşım ve arkadaşım sayın Attila Küntüz ve kıymetli eşi ve bacım Taci Küntüzü söğüte davet ettim.Attila kardaşım aslen kazan Türklerinden eşi Taci hanım ise Kırgız Türklerinden olup Taci bacım aynı zamanda kırgızistanın fahri konsolosu gibi çalışmaktadır.Fakat Attila bana bir sürpriz yaparak çok sevdiğimiz ortak arkadaşımız, cefakar okul arkadaşımız Trabzon Vakfıkebirli Şenol Genç kardaşımı ve eşi Emine hanımı da davet etmiş.Cumartesi öğle saatlarında söğüte geldiler ve cumartesi gece geç saatlara kadar birlikte bulunduk.Bu arada emmioğlum ve Kızık Türkmenlerinin Gaziantep ili Yavuzeli ilçesi Karayusuflu obası beği Sayın Nafi Çağlar beğde geldiler.Kendisi ile uzun süredir görüşmemiştik ve hem hasret giderdik hemde memleket meselelerini mütaala ettik.Attila beğ ile kendisini tanıştırdım ve İstanbulda görüşüp birbirlerinden istifade etmeğe anlaştılar. Özellikle fotoğraf ustası olan Attila kardaşımın bu konularda kendisine yardımı olacağını biliyorum.Ayrıca genç Onur dan bahsetmeden olmaz. sögüte her gittiğimde çadırda ziyaretime gelip halimi hatırımı soran tatar onur daima hatırlanması gereken ve ilerde Türkmen kültürüne büyük hizmetleri beklenen bir genç. Gene aynı gün sevgili dostum ve Yörük ve Türkmenlerin bıkıp usanmadan hayatlarını kayda geçiren, her şenliğe katılmağa gayret eden Anamasın yetiştirdiği değer sayın Anamaslı Mehmet beğ de çadırımızı şereflendirdiler.Devamlı çekim yapıp bu günlerin hatırımızda ve gözümüzde kalmasına vesilen olan bu kardeşim sevgili dostum Ramazan Kıvrak beğin boşluğunu doldurmaktan ötelere geçip kendi si tek başına bir alem olmağa başlamıştır.Yörüklerin dertlerini ve devasını bilen birisi olarak yaptığı çekimlere kattığı yorumları ile gönüllerimizde taht kuran bu kardeşimiz sayın Anamaslı Mehmet beğede teşekkür ediyorum.Cumartesi günü öğleden sonra çeşitli etkinlikler yapıldı ve Erzurumdan gelen Cirit sporu mensupları kardaşlarımızın Türke has bu vuruşmalarını seyr ettik”.Ata binen ise Türk, gerisi Ata Yük” sözümüzdeki gibi Ata binenler Türk olduğu müddetçe ata yük olmadığını gördük. bu asil hayvanı hz.Allah Türk milleti binsin diye yaratmış sanki.Atsız Türk olmayacağını, attan uzaklaştıkça kendimizden bir şeylerin eksildiğini gördük.Cindi ağabek bizden çok şanslı bu konuda.Yıllardır at yetiştirip yarışlara katılıyor ve at nedir ata binmek nedir gayet iyi biliyor.Cumartesi saat sekizde başlayan ve Türk ten, Türk kültüründen nasipsiz bir eğlence başladı.Yüksek sesle çalınan ne olduğu çalanlarca malum bir müzik ve gürültü orkestrası sayesinde ne çadırlarımızda oturup sohbet etmek nede kendimize has milli müziğimizi icra etmek mümkün oldu.Yetkili görünüp her konuda bize ters ne var ise bu aziz millete dayatanlar burada da Yörük ve Türkmenlere Türke has müziği ve eğlenceleri çok görmüşler ve devletimizin kendilerine sağladığı ve Yörüklere harcayın dediği paraları onu buna peşkeş çekerek harcamışlardır.Uzaktan bir yabancı gelse ve aziz Milletimizin bu asıl tabakasına zıt müziği ve eğlenceleri görse bunun neresi milli ve otantik diye sorardı.Ertuğrul gazinin ve diğer geçmişimizin ruhlarını inciten bu türlü eğlenceleri yapanları kamuoyuna ve hz.Allaha havale ediyoruz.Ertesi sabah erkenden kalkıp tören alanında yerimizi aldık.Anamaslı Mehmet beğ gibi çeşitli arkadaşlar çekimler yaptılar.Törenlere lütfen katılıp ve çok uzun ve birbirinin aynı konuşmaları yapıp yaşlı başlı Yörük beğlerini ve gençleri güneş altında saatlerce bekleten siyasiler sadece sinirlerimizi bozmakla kaldılar.Bu arada söğüt belediyesi ile ilgili birkaç söz söylemekte gerekir.Belediye başkanının kazak lehçesindeki konuşmaları ve milli konulara vakfiyetini takdir ederken , söğüt gibi bir ilçede evlerin bahçelerinin ve sokakların ve kaldırımları kaplayan ot yığını ve çalılıkların görünüşünü hiç kabul edemedik.Bir kaç bahçe hariç bütün evlerin bahçeleri çok çirkin kurumuş ot yığınları ile dolu ve herkesin gözüne battı.Ayrıca kıl çadırların olduğu en fazla ikiyüz metrelik kilit taşlı alanın birkaç gün önceden yıkanıp tozlarının alınmaması neticesinde her giden arabanın tozunu çadırlarda oturanlar nasiplendiler.Söğüt belediyesinin tören alanlarına ilgisizliği ve lakayıt tavırları dikkatimizden kaçmadı.Tören bitiminde çadırlarımıza vasıl olup gelenleri ağırlayıp öğleden sonra çadırımızı yıkıp arabamıza yerleştirip herkesle vedalaşıp yola çıktık.Pazar günü geç vakitlerde Maraş ta beni indiren ekibimizin diğer mensupları Urfamıza doğru yola koyuldular.Allah nasip eder ise seneye söğütte buluşmak dileğimizi söyleyerek.13,09,2011 K.Maraş
Abdulbaki Günışığı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.