Mutluluk Üzerine
Mululuk mu, tuhaf? Halbuki tozlu raflarda gördüm yasalarınızı.Gecenin en ilkel saatiydi.karşılıksız çekler ve karşılıklı çıkarlar ;böyleydi dünyanın yeni ahengi.Çünkü mutluluğunuz böyleydi Cesetler üzerinde yürüyen çocuklar,öğrenebilecekler miydi barışın alfabesini?Tüm delileri içeriye attılar ve çığırından çıkmış bu dünyayı normaller yönetiyor.Neydi bu normallik? Her gün attığınız rutin adımlarınız mı ,doğaya bakan o bomboş bakışlarınız mı? Güneşe ve al kızıllığa sırtınızı dönmemiş miydiniz? Ah Siz normaller ,çokluğunuzla övünen vicdanlarınız.Baş kaldırıyorum,mutluluk araçlarınıza:bankalarınıza,tapularınıza ,önyargılarınıza.Kor bir derinlikten sesleniyorum size çünkü unutmuştunuz düş kurmayı ve mutlu olmak istiyordunuz..
Hep güvende olmak istiyorsunuz ama başkalarının güvende olma hakkını da elinden almak istiyorsunuz.Ev ,araba,lüks telefonlarla övündüğünüz bu çağda aslında bunların bankaların inisiyatifinde olduğunu da gizlemek istiyorsunuz.Çünkü böylesi daha ‘’egosal ve huzur verici’’ Çünkü mutlu olmak istiyorsunuz.Çünkü hikayenin sonunda yine çoksunuz.Felsefenin,şiirin ve tan kızıllığının konuşulması mutluluğunuza aykırıydı. Silah tacirlerinin vicdanlarını rahatlatmaları için hayır kurumları açmaları size göre daha normal ve mutluluk algınıza yakındı.
En ufak kaygıda , streste sorunu günümüz sistemler ile bağdaşlaştırarak kendi durumunuzu yüceltip depresyon posizyonlarına özeniyorsunuz.Belki biraz nihilist bir yaklaşımla şunu diyeceğim:Kaygı, stres olduğunda neden hemen üstünü kapatıyorsunuz?Neden ben gerçekte veya sosyal medyada hep mutlu olmalıyım ki?Krizler dönüşüme gebedir.Kendimi seçmeyi yani eylemlerimi kendimi yaratmak üzerinden yönlendirmeliyim.Kendi beklentilerinizi başkalarının koşullarına uyarlama çabanızın anlamsızlığı söz konusu.Dolayısıyla kendi öz- hikayenizden uzaklaşıyorsunuz.Genelleşen mutsuzluk ve mutluluklar diliyorsunuz kendimize.Nesnel hesaplar ve nesnel çözümler arıyorsunuz.Oysa hakikat özneldir.Insan bu dünyada neden yaşadığını biliyorsa ve bunun için yaşamayı göze alıyorsa kendi hakikatini yakalamış olur.Hayatı yaşarken kavrarız.Despot , taklitçi , pes etmiş bir motivasyonla değil.
Mutlu olmak istiyorsunuz ama kadınların sokaklarda artık güvenli yürüyemediği bu dünyayı önemsemiyorsunuz.En son tanımadığın bir insan için ne zaman iyilik yaptın diye sorulduğunda artık yüzünüz bile kızarmıyor çünkü mutlu olmak istiyorsunuz.. Ağzınız açık Paris’de sergilenen bir defiledeki bir elbisenin üretilmesi için gereken emeği düşünmek zor geliyor size ,çünkü seyretmek daha kolay geliyor.Çünkü mutlu olmak istiyorsunuz…
Hayatın zıtıyla varolduğu bu dünyada Mutluluk, mutsuzluk zorunlu bir ikilidir.Mutsuzluk ;yığınların ,kitlelerin zihniyetlerinden kurtulmak için bir fırsattır ve doğal birşeydir.Bu yüzden yaratıcı değerleri oluşturacak ve hayatımızın fırsat pencerelerine açacak gelişim ve yenliğe açık olmalyız. Unutmayalım! hergün güleriz ama mutlu değilizdir.hergün ağlamayız ama genel olarak mutsusuz.Kendimize bir iyilik yapalım. İkisini de yaşamın bir parçası olarak görelim!ikisini de kendi penceremizden yorumlayalım..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.