Kafamdakiler
Merhaba bu yazıyı aslında bir amacım yok,sadece içimi dökmek istiyorum. Bir konum bile yok. Ben 15 yaşında bir ergenim beni ne kadar ciddiye alırsınız bilmem ama ben kendimi 15 yaşında hissetmiyorum. Halk dilinde delikanlı olarak geçsek bile benim kanım oldukça durgun,yani böyle yok koşayim yok oyun oynıyayim bende hiç öyle şeyler olmadı. Bir kere ben hiç bir zaman yaşıtlarımda benim gibi birini bulamadım. İnsanları izlemeyi seven bir insanım,bunu açık açık söyliyebilirim. Lakin arkaşlara ve arkadaş gruplarına bakınca aslında çoğu aynı düşünce ve zevklere sahip olan kişiler,aynı demiyeyimde zevk olarak aynı olabilir ama düşünceleri benzer demek daha doğru olur. Ve hepsi enerjik fakat ben öyle değilim belli doğuştan gelen hastalıklar yüzünden pek fazla koşamam ya da fazla aralıksız hareket edemem. Bu yüzden genelde kendimi daha sakin olan kızların yanında takıldığımı fark ettim. Bu aile yapımdanda olabilir çünkü ailemde 3 tane ablam var ve çoğu tanıdığım akrabam kız. Fakat böyle olunca da diğer erkekler size nasıl desem üsten bakıyorlar,toplum bile "hiç kız erkekle oynar mıymış? Sen erkeksin git erkeklerle oyna." diye ayrım yapıyor. Bence bu çok yanlış böyle bir düşünce tarzı ile şu ortaya çıkıyor "kız ve erkek arkadaş ilişkisi kuramaz sadece sevgili veya karı koca olabilirler" gibi. Ben buna karşıyım benim bir çok kız arkadaşım var ve şu güne kadar hiç hoşlanmadım. Benim yaşımda sevgilin olmamasıda suç bu benim yaşıtlarımla ilgili fakat ben bir kaç kızı sevmek istemiyorum ki. Ben bir kızla hayatımı sürdürmek istiyorum ki bunun için çalışıyorum. Şimdi şu enerjisizlik olayına geleyim,fark ederseniz bir çok benim yaşındaki bi gencin bi umudu yok ben bunu kendi gözümden anlatacağım. Bir kere yönetim sistemimiz sıkıntılı bu siyasi bir görüş olarak söylemiyorum hep böyle idi bana göre. Bunun yanında bir öğretmenimin bir sözü vardı "üretim yapmıyan bir ülke ancak bilim ve icatlar ile kendini geliştirebilir" ülkemizde devlet labaratuvarı var mı? Veya bilime bir destek yapılıyor mu? Bor madenimiz bol diyoruz işlemek yerine ham madde olarak ucuza veriyoruz, jet yakıtı olarak sattığımız ülkeden lafın gelişi 2 katı paraya alıyoruz. O kadar jet uçak yapıyoruz diye övünüyoruz ama yakıtının ham maddesi bizde olmasına rağmen hiç bir şey yapmıyoruz. Pardon yapıyoruz elimizdeki imkanı adamlara veriyoruz. Fazla siyasi ve ekonomik konuşmayı sevmiyorum bir diğer konu ise bu nesil olabilecek her şeyi gördü. Salgın, karantina,ölüm korkusu,ailesini kaybetme korkusu, depremler ve verilen canlar, savaş, soykırım bunları gördük ve korkuyoruz belli etmesekte en azından ben böyle düşünüyorum ve dediğim gibi bu yazıların tamamı benim düşüncelerim, ekonomik kriz hala devam ediyor. Ben ilk kez bir şeyler almaya tereddüt ediyorum. Gelecek hayal edemiyorum yani ve ben yoruldum. Dışarı çıktığımda tedirgin olmaktan,rahatça gezememekten,kendi milletimden çok başka milletler görmekten,sürekli düşüp endişe etmekten. Diyeceksiniz ki bunlar ne daha çocuksun geçinme eve ekmek getirmek ne bilmezsin. Haklısınız büyüklerim ama ben kendimi bildim bileli ailemin yanında pazarda çalışıyorum. Beni kayırmıyorlar her cumartesi gecesi şu an gitçeğim gibi akşam soğukta uykusuz bir şekilde mal alıp ayıklıyorum, onları taşıyıp araca yüklüyorum,daha sonra bunları pazarda bitirmeye çalışıyorum. Babam sağlığı yüzünden tezgahı bana ve anneme bırakıyor. Bırakmadığı zaman bi baba nın çocuğunu azarlamadığı kadar azar işitiyorum. Ben babamı bir çok kez kaybetmekten korktum ve evi geçindirmek için planlama yaptım. Daha 13 yaşındaydım pek fazla olmadı evet ama 13 yaşında bir çocuğa ev geçindirmek ne sorsanız aileme yardım etmek der. Ben bu görevi üstüme almaya hazırdım aileme yardım etmek değil direkt ailemin görevini ben alırım dedim. Bu yüzden mi yaşıtlarımdan farklıyım acaba? Bu yüzden mi çevrem bu kadar az ve kısıtlı ya da kişiliğim tamamen yanlış mı bilmiyorum galiba ben farklıyım bu yüzden onların arasında yer bulamıyorum. Kendimi şu derecede toplumdan soyutlamıyorum "Ben ölmeyi bile beceremiyen bir ruhum sadece" Osumo Dazai adında Japon bir şairin sözü. Tam böyle olmayabilir ama ana fikri aynı o yüzden pek sorun çıkarmaz. İç dünyamı anlatacak kadar enerjim yok o yüzden buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Hatalı noktalama işaretlerimin kusuruna bakmayın. Yazdığım her şey benim düşüncemdir eleştirebilirsiniz, tekrar teşekkür ederim.