- 147 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Peygamberimize(a.s.m.)Uygulanan Suikastların Boşa Çıkması Mucizeleri 2
6-Ebu Cehil yine bir gün Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı secdede gördüğünde, boynuna basıp, yerde sürüyeceğine yemin etmişti. Etrafındakiler Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın Mescid-i Haram’da namaz kıldığını bildirince derhal yeminini yerine getirmek için harekete geçti. Şaşkınlık içinde hemen geri döndü. Etrafındakiler de şaşırmıştı, niye döndüğünü sordular.
“Benim gördüğümü siz görmüyor musunuz? Onunla benim aramda ateşten bir uçurum açıldı ” diyebildi.
Böylece teşebbüsü yine boşa çıkmıştı.
Kalbi iyice kokuşmuş olan Ebu Cehil buna benzer birçok mucizeye şahitlik ediyordu fakat bir türlü iman etmiyor du. Onun gibilerin durumunu ifade eden şu ayetler ne kadar anlamlıdır:
“Biz onların boyunlarına öyle halkalar geçirdik ki, çe nelerine kadar dayanır da hakka boyun eğmezler. Bir de önlerine bir set, arkalarına bir set çekip gözlerini kapattık; artık hakkı göremezler.” (Yasin Süresi,8-9.)
7- Kötülükte Ebu Cehil’le yarış yapan Velid b. Muği re’de Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı öldürme planları yapıyordu.
Bir gün Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm namaz kılıyorlardı. Bu esnada yanına Velid b.Muğire yaklaştı. Niyeti Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâmı öldürmekti. Fakat Kur’an okuyan Resül-i Ekrem Aleyhissa lâtü Vesselâmı göremiyordu. Okuduğu Kur’an’ı duyuyor, o nun burada olduğunu biliyor fakat göremiyordu. Ne kadar arayıp baktıysa da bir türlü bulamadı. Çok şaşırmıştı. Hayret içinde arkadaşlarına haber vermeye gitti. Birlikte geldiler. Onlar da sesini duyuyor fakat göremiyorlardı. Planları boşa çıkınca ders alacakları yerde bir dahaki sefere öldürmek üzere oradan ayrıldılar.
8- Velid ibni Muğire yine bir gün, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma vurmak için büyük bir taşı alıp, yanına gelmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm secdeye vardığında niyetini tam uygulayacakken buraya ne için geldiğini unutmuş. Ne kadar çalışmışsa, hatırına getirememiş. Mecburen dönüp gitmiş. Sonra anlamış ki, ona unutturulmuş.
9- Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâmı her fırsatta rahatsız eden amcası Ebu Leheb’in cehennemlik karısı Ümmü Cemil’de kocasından aşağı kalmıyordu. Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın gidip, geldiği yollara her gün usanmadan dikenli çalılar yerleştiriyordu. Bundan sadistçe bir zevk alıyordu.
Ebu Bekr-i Sıddık’ın naklettiğine göre bir gün şöyle ilginç bir hadise gerçekleşmiş:
Ebu Leheb ve karısı Ümmü Cemil hakkında Tebbet suresi nazil olunca Ümmü Cemil eline bir taş alarak Mescid-i Haram’a geldi. Ebu Bekir ile Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm orada oturuyorlardı. Yanlarına geldi gözü sadece Ebu Bekr-i Sıddık’ı görüyordu. Ona sordu:
“Yâ Ebu Bekir! Senin arkadaşın nerede? Ben işittim ki benim hakkımda konuşmuş. Onu görürsem, bu taşı ağzına vuracağım!”
Hâlbuki yanlarındaydı, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâ- tü Vesselâmı göremiyordu. Çünkü Cenab-ı Hak buna müsaade etmemişti.
10- Âmir İbni Tufeyl ve Erbed İbni Kays, ikisi birlikte Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı öldürmek için plan yapmışlar, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına gitmişler. Âmir demiş:
“Ben onu meşgul edeceğim, sen onu vuracaksın.”
Sonra bakıyor ki, Erbed ibni Kays bir şey yapmıyor. Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm gittikten sonra arkadaşına dedi:
“Neden vurmadın?” Dedi:
“Nasıl vurayım? Ne kadar niyet ettim; bakıyorum ki, ikimizin ortasına sen geçiyorsun. Seni nasıl vuracağım?”
11- Hazret-i Hamza, Şeybe bin Osmanü’l-Hacebiy yenin hem amcasını, hem de babasını öldürmüştü. Uhud savaşı sırasında, Şeybe intikamını almak için gizlice geldi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın arkasından kılıcını kaldırdı. Birden kılıç elinden düştü. Resul-i Ekrem Aleyhissa lâtü Vesselâm ona baktı, elini göğsüne koydu. Şeybe yaşadıklarını şöyle ifade etti:
“O dakikada dünyada ondan daha sevimli bir adam bana olmazdı.” Ve İman etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona ferman etti:
“Haydi, git, harp et.” Şeybe dedi:
“Ben gittim, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmla birlikte harp ettim. Eğer o vakit babamla da karşılaşsam onu dahi vururdum.”
12- Mekke’nin fethinde, Fedâle namında birisi, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına, öldürmek niyetiyle geldi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona bakıp tebessüm etti ve ona:
“Nefsinle ne konuştun?” dedi ve Fedâle için Allah’tan bağışlanması için dua etti. Fedâle imana geldi ve dedi ki:
“O vakit dünyada hiç kimse bana ondan daha sevimli gelemezdi.”
13- Yahudiler, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın oturduğu yere, üstünden büyük bir taş atarak suikast yapmayı planlamışlardı. Bu niyetlerini tam uygulamak üzereyken, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o dakikada Allah’ın inayeti ile yerinden kalkmış ve o suikastı boşa çıkarmıştı.
Cenab-ı Hak, örneklerde de görüldüğü gibi vazifeli tayin ettiği habibini de kötü niyetli kişilere karşı yalnız bırakmamış ve onu her türlü kötülükten muhafaza etmiştir.
Peygamber Efendimizin yaşadıkları gibi benzer manada halis kullarını da dünyada her türlü kötülüklerden korumaktadır. Hatta çoğumuz karşılaştığımız bir beladan kurtulduğunda “Ve rilmiş sadakan varmış” diyoruz. Yaptığımız iyilikler, hayırlar, Cenab-ı Hak’kın yanındaki değerimiz gibi sebepler, belalardan kurtulmamız için birer vesile olmaktadır.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.