Şapka
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yazacak bir ben’i olmalı insanın. O ben ise gerçek olmalı
Öğleye de sevmediğim ev işlerini zorunlu olarak yaptım.. Balkonu yıkadım, evin
önünü süpürdüm. On dakika dinlenmek için yattım. Televizyonda beyaz dizi seyrettim.
Bugün bir saatçiğimi olsun yazmaya ayırmalıyım; kendini yaşamayan ben’i. Zamanı
fidalanacak çiçekler gibi suyun içinde bekletemezsin. Geçmiş zaman döküntüleri ise çevrenizdeki
insanlarda. Yazabilirseniz kâğıt parçacıklarında kalıyor.
Simsiyah gözleri iri, çekik, burnunun ucu az geniş, kalkık. Ağzı dudak boyası reklâmlarındaki gibi,
hemen gülümseyecek sanki. Kendini kaptırıp güldüğünde dişleri düzgün ve beyaz.. Yürümesini bil
mez hiç. Dik yürüyemez öyle göğüsleri önde. Ayakların ucuna basayım derken topuklarına basar.
Başında hep bir şapka düşler, artistlerin filmlerde giydiği türden, geniş kenarlı, siyah. Üzerinde de
yakası oldukça açık bir giysi. Eteği mini mini, ayakkabısı yüksek topuklu. Omzunda çantası son moda.
Yolda vızır vızır arabalar. Kasabanın en işlek caddesi.. Artist pozu takınarak tek bacağını hafif öne attı,
dudaklarını ıslattı. Özel bir araca elini kaldırdı. . Her zaman sanki filmi çekilirmiş gibi hareket eder. Ro-
lünü yaptı.. Araç durdu.. Aracın sahibi amatör takımın futbolcusuydu.. " Beni baraja götürür müsün"
dedi gülümseyerek. Ellerini saçına götürdü şapkasını düzeltir gibi yaptı.. Gerçekte başında şapka yoktu.
Futbolcu atla dedi.. Yanına oturdu. Gülümsüyordu. Esmer yüzüne gülümsemek yakışıyordu. Yanındaki
zayıf, ölü yüzlü, sırık gibi bir oğlan.. Zaman yitirmeyi sevmiyordu.. Bir eli direksiyonu kavrarken diğeri
kızın eteğinin altında, bacaklarındaydı. Teninin varlığını unutmaya çalıştı. Düşünde bacaklarını kesip attı
kız.. Gülümserken içinden et düşkünleri diye geçirdi. Bütün erkekler bu genelleme içindeydi.. Bütün er-
kek elleri futbolcunun elinde duydu. Onun düşü bir şapka, güzel giyinmek, makyaj yapmak, dilediğince
gezmekti. Böyle olsa dilinin hafif sürçmesi geçerdi belki. Yüzüne bir ağır duruş da gelirdi belki. Herkesin
ona saygıyla davrandığını düşünürdü, kaşlarının çatıldığı zamanlarda. Gülten hanım derlerdi. Efendim
diye söze başlarlardı. Kız, gâvur seni, kaltak, kahpe gibi seslenişleri hak etmiyordu.
Futbolcu oğlan sırıtarak arabayı durdurdu baraj girişinde.. Giriş fişini kestirdi. Aracı hareket ettirdi tekrar.
Kıza dönerek " senin paranı da peşin vereyim istersen dedi.. Ne parası diyecek oldu kız, kendini tuttu..
"Peşin peşin ha" dedi..
O kadın, kız, ben.. Ben’lerden biri.. Ev kadını, zenginmiş, ev bark, her taraf lüks döşeli.. Sıcak daha da esmer
letmiştir tenini. Kızının gözleri de siyah çekiktir.. İnsanlar saygıyla ’ Gülten hanım’ diyorlarmış.. Eşinin işi de
iyiymiş. Beyazlaşmış saçlarını siyaha boyarmış. Gülten hanım başına hep şapka takarmış..
27. 08.1997 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
glenay
Bende yıllar önce yazdığım bu öykümü çok beğenmiştim,
sanki güne geleceğini de biliyordum.
Selâmlar sevgimle..
Merhaba
Her şeyden önce resim harika
Renk, desen, can bir doğal köşe, Allah sahibine bağışlasın, bir de canan
Yazı da ona keza, ne denir ki başka
Gül tenli bir hanım mı karşılıyor bizi? Nereden bakıldığına bağlı kuşkusuz
"Onun düşü bir şapka, güzel giyinmek, makyaj yapmak, dilediğince
gezmekti. Böyle olsa dilinin hafif sürçmesi geçerdi belki. Yüzüne bir ağır duruş da gelirdi belki. Herkesin
ona saygıyla davrandığını düşünürdü, kaşlarının çatıldığı zamanlarda. Gülten hanım derlerdi. Efendim
diye söze başlarlardı. Kız, gâvur seni, kaltak, kahpe gibi seslenişleri hak etmiyordu."
Duygular bir bütünlük arz ediyor da, hangi kadın, finaldeki seslenişi hak eder ki, öyle bile olsa hatta
Yazıdaki kadın, sosyetik dünyasının tüm inceliklerini sergilemekte
Af edersiniz, fahişeye fahişe denmez sırasında da hayat kadını denir o yüzden
Şöyle ki, Fransız edebiyatının meşhurlarından Albert Camus'un bir sözü hoşuma gider
“Dünyanın en eski mesleği kendini satmaktır. Bunu fahişelik ile karıştırmak da bir o kadar eski bir yanılgıdır” demektedir ünlü yazar
Yahu bende nerelere uzandım, izan dendi mi uzanmak misali
Bir tasvirden esinlenerek kamus çıkarttım ortaya
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Güne gelen eserinizi tebrik ederim
Selam ve saygılarımla...
levent taner tarafından 28.11.2023 14:47:13 zamanında düzenlenmiştir.
glenay
Hele öyküyü yazdığım o yıllarda.
Gerçeği yazdım. Böyle bir kişi vardı ama yok sayın, şimdi çoktan evlenmiş ve bir deniz
kenarında eşi ve çoluk çocuğuyla eski dönemlerdeki durumundakileri kınayarak geçiyor hayatı.
Yorumunuza çok teşekkürler,
selâmlar, saygımla..
levent taner
Açıkçası latife yaptım biraz da
Olayları siz yaşamışsınız, kişileri siz tanımışsınız, olgusal karşılığını siz biliyorsunuz elbette
Çalışmalarınızda başarılar ve sağlıklı günler dilerim efendim
Saygılarımla.
Nasıl da özlemişim yazılarını.
Harikasın, sevgili arkadaşım.
Tüm içtenliğimle tebrik ediyorum.
Selam ve sevgilerimle sevgili Nazik
glenay
Ne zamandır yazı bölümüne yazı yazmıyordum.
İnşallah bundan böyle yazarım.
Selâmlar sevgimle..
glenay
Siteye şimdi girdim ve yazımın güne geldiğini gördüm.
Ben de buraya beğenerek koymuştum.
Selâmlar sevgimle..