7
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
638
Okunma
Yazacak bir ben’i olmalı insanın. O ben ise gerçek olmalı
Öğleye de sevmediğim ev işlerini zorunlu olarak yaptım.. Balkonu yıkadım, evin
önünü süpürdüm. On dakika dinlenmek için yattım. Televizyonda beyaz dizi seyrettim.
Bugün bir saatçiğimi olsun yazmaya ayırmalıyım; kendini yaşamayan ben’i. Zamanı
fidalanacak çiçekler gibi suyun içinde bekletemezsin. Geçmiş zaman döküntüleri ise çevrenizdeki
insanlarda. Yazabilirseniz kâğıt parçacıklarında kalıyor.
Simsiyah gözleri iri, çekik, burnunun ucu az geniş, kalkık. Ağzı dudak boyası reklâmlarındaki gibi,
hemen gülümseyecek sanki. Kendini kaptırıp güldüğünde dişleri düzgün ve beyaz.. Yürümesini bil
mez hiç. Dik yürüyemez öyle göğüsleri önde. Ayakların ucuna basayım derken topuklarına basar.
Başında hep bir şapka düşler, artistlerin filmlerde giydiği türden, geniş kenarlı, siyah. Üzerinde de
yakası oldukça açık bir giysi. Eteği mini mini, ayakkabısı yüksek topuklu. Omzunda çantası son moda.
Yolda vızır vızır arabalar. Kasabanın en işlek caddesi.. Artist pozu takınarak tek bacağını hafif öne attı,
dudaklarını ıslattı. Özel bir araca elini kaldırdı. . Her zaman sanki filmi çekilirmiş gibi hareket eder. Ro-
lünü yaptı.. Araç durdu.. Aracın sahibi amatör takımın futbolcusuydu.. " Beni baraja götürür müsün"
dedi gülümseyerek. Ellerini saçına götürdü şapkasını düzeltir gibi yaptı.. Gerçekte başında şapka yoktu.
Futbolcu atla dedi.. Yanına oturdu. Gülümsüyordu. Esmer yüzüne gülümsemek yakışıyordu. Yanındaki
zayıf, ölü yüzlü, sırık gibi bir oğlan.. Zaman yitirmeyi sevmiyordu.. Bir eli direksiyonu kavrarken diğeri
kızın eteğinin altında, bacaklarındaydı. Teninin varlığını unutmaya çalıştı. Düşünde bacaklarını kesip attı
kız.. Gülümserken içinden et düşkünleri diye geçirdi. Bütün erkekler bu genelleme içindeydi.. Bütün er-
kek elleri futbolcunun elinde duydu. Onun düşü bir şapka, güzel giyinmek, makyaj yapmak, dilediğince
gezmekti. Böyle olsa dilinin hafif sürçmesi geçerdi belki. Yüzüne bir ağır duruş da gelirdi belki. Herkesin
ona saygıyla davrandığını düşünürdü, kaşlarının çatıldığı zamanlarda. Gülten hanım derlerdi. Efendim
diye söze başlarlardı. Kız, gâvur seni, kaltak, kahpe gibi seslenişleri hak etmiyordu.
Futbolcu oğlan sırıtarak arabayı durdurdu baraj girişinde.. Giriş fişini kestirdi. Aracı hareket ettirdi tekrar.
Kıza dönerek " senin paranı da peşin vereyim istersen dedi.. Ne parası diyecek oldu kız, kendini tuttu..
"Peşin peşin ha" dedi..
O kadın, kız, ben.. Ben’lerden biri.. Ev kadını, zenginmiş, ev bark, her taraf lüks döşeli.. Sıcak daha da esmer
letmiştir tenini. Kızının gözleri de siyah çekiktir.. İnsanlar saygıyla ’ Gülten hanım’ diyorlarmış.. Eşinin işi de
iyiymiş. Beyazlaşmış saçlarını siyaha boyarmış. Gülten hanım başına hep şapka takarmış..
27. 08.1997 / Nazik Gülünay