Babalar ve Oğullar
Çocuklarından bir sebep ile ayrı düşmüş, onları bir sebep ile kaybetmiş kederli şair babalar.
Bugün üç baba ve oğuldan bi parça bahsedip şiirlerini aktaracağım, zamanla farklı baba ve oğullardan yine bahsedeceğim. Saygılarımla.
*
Cem Sultan kardeşi ile giriştiği taht mücadelesinden yenik çıkar, oğlu Oğuz Han da amcası Bayezid tarafından öldürülür.
Şairlik yanı diğer Padişahlardan ve Şehzadelerden çok üstün olan Cem Sultan, oğluna öyle bir mersiye yazar ki, bir insan için yazılabilecek en güzel şiirlerden biridir bana göre.. Şiirin, günümüz Türkçesini yazmayacağım zira satırlardaki acının kendini nasıl hissettirdiğine şahit olacak ve Cem Sultan’ın figanlı nefesini hissedebileceksiniz.
İy vefâsuz hâin ü bî-emn ü bî-emân felek
V’iy hatâ-perver belâ-bahş u kazâ-gerdân felek!
Husrev-i sâhib-zemânlar kanın içen zulm ile
Pür-sitem pür-mihnet ü pür-derd ü pür-efgân felek!
Sensin âhir tahtını viren Süleymân’un yile
Sülk-i âbâdın mülûkün eyleyen vîrân felek!
Yidi yıl Eyyûb’a derd ü renc ü gam yoldaş idüp
Nûh’a kendü öz tenûrından viren tûfân felek!
Gözlerinden Ya’kûb’un kan itdürüben yûsuf’u
Geh kuyuya bırağup geh atdıran zindân felek!
Matbahında zulmünün bişse ne tan yüz bin ciger
pâyesinde kahrunun çün çarhdur kazgan felek!
Mülk-i yunan’a ser-â-ser hükm iderken âh kim
Eyledün mesken bize şimdi firengistân felek!
Yakamu yırtıp elünden nicesi âh itmeyem
Cânımu odlara atdı derd-i oğuz hân felek!
Ağlamakdan ol ciğer-gûşem firâkından müdâm
Kara kara kanlara boyandı bahristân felek!
Başuma karanulık itdün cihân aydınlığın
Kara yüzlü kara bulıtlu per-i bârân felek!
Bir kılına virseler virmezdüm oğuz hân’umun
Genc-i kârûn ile bin bin milket-i osmân felek!
Sînemi çâk eyle cânum hâk ü gönlüm derd-nâk
Çünki oğuz hân’um oldı hâk ile yeksân felek!
Ah u vâveylâ dirîg ü hasret ü sad derd âh
Kim oğuz hân’um dahı görmeğe yok imkân felek!
Kimseyi âlemde hergiz kılmamışsın şâdmân
Ah idüp ağlar elünden bende vü sultân felek!
İy felek nâ-mihrsin bî-emn ü bî-emânsın
Kej-rev ü kej-şekl ü kej-âyîn ü kej-devrân felek!
ıı
Ah elünden her zemân iy hâin ü hûn-hâr felek
Bî-bekâsın bî-safâ bî-vezn ü bî-lenger felek!
Eşk-i dür-rîzim nice akup dem-âlûd olmasun
Bağrumıdeldün belâ tîğiyle iy kâfir felek!
Salalıdan beni girdâb-ı firengistân’a sen
Gözlerümden kanlu yaş deryâ gibi akar felek!
Kanın içmişdür nice şehzâde-i meh-rûların
Ol sebebden geh kara geh görinür ahmer felek!
Dökmedi Ya’kûb ben denlü gözinden kanlu yaş
Çekmedi ben çekdiğim zulmetde iskender felek!
Gözlerüm şol denlü kan dökdi firengistân’a kim
Bahr-i mağrîb cûşa gelmişdür taşup çağlar felek!
Kudret-i hak’dur bana iy felek senden degül
Yazılanı çünki âhir göriser her ser felek!
Derd-i devrânı nice dîvân ide âşüfte dil
Gözlerüm yaşıyla gark oldı suya defter felek!
Göreliden hasret ü derd ile iy cem hâlüni
Gör nice dîvâne olmışdur semâ eyler felek!
ııı
İy düzelmiş işleri vîrân iden azgun felek
Cem şehenşâhı murâdından kılan mağbûn felek!
Kanda bir ehl-i safâ var ise virürsin belâ
Ol cihetdendür sana dirler melâl-efzûn felek!
İşidel’den şâh oğuz hân’un şehîd olduğını
Derd ile oldı firengistân’da cem mecnûn felek!
Yirde bu hâl ile görmişdür beni mâtem tutar
Görme misin karalar giymişdür ay u gün felek!
Cânumı yakdun u yıkdun ömrümün dîvârını
Bîd-i eyvânun yıkılsun aşağı geçsün felek!
Her ki âkıldur cihâna kılmasun hiç i’tibâr
Fursatı fevt itmesün zevk ü safâ sürsün felek!
Ala gözlü lâle yanaklu frenk oğlanları
Açup ak bileklerin la’lîn kadeh sunsun felek!
Ruhları gül zülfi sünbül lebleri mül sâkiler
Salınup seyr eylesün meclisde raks ursun felek!
Hasret-i sultân oğuz han ben cem’i hasretleri
Câm-ı cem’de âteşi tâsı gibi yaksun felek!
-
Şehzade Bayezid idam edilmeden önce babası Kanuni ile mektuplaşır, Şehzade babasına yazdığı mektupta ’’bana kıyar mısın canım babam, yoktur bir günahım, oyuna geldim ’’ diye derdini anlatır. Kendi gibi kalemi de kudretli olan Kanuni ise oğluna aynı tonda bir şiir yazarak, ’’ ben sana kıyar mıyım canım oğlum ’’ der demesine de sonunda Bayezid idam edilir. Gelin şimdi Baba ve Oğul’a kulak verelim..
Ey seraser aleme sultan Süleymanum baba,
Tende canum canımın içinde cananum baba,
Bayezidina kıyar mısın benüm canum baba?
Bi-günahım, hak bilür, devletlü sultanum baba.
*
Ey dem-â-dem mazhar-ı tuğyân u isyânım oğul
Takmayan boynuna hergiz tavk-ı fermânım oğul
Ben kıyar mıydım sana ey Bâyezîd Hân’ım oğul
Bî-günâhım deme bâri tevbe kıl cânım oğul
*
Sanki Mecnunam, bana dağlar başı oldu durak,
Ayrılub bi’l-cümle mal ü mülkden düşdüm ırak
Dökerüm gözyaşunu "Va-hasreta dadü’l-fırak"
Bi-günahım, Hak bilür, devletlü sultanum baba
*
Âdem adın etmeyen Mecnûna sahrâlar durak
Kurb-i ta’atden kaçanlar dâ’imâ düşer ırak
Ta’n değildir der isen Vâ hasretâ dârü’l-firâk
Bî-günâhım deme bâri tevbe kıl cânım oğul
*
Kim sana arzeyleye halim eya Şah-ı Kerim?
Anadan, kardaşlarumdan ayrılub kaldum yetim,
Yok benüm bir zerre isyanum, sana Hakdur ’allim,
Bî-günahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba,
*
Neş’et-i Hakdır nübüvvet râm olan olur kerîm
Lâ-tekul üf kavlini inkâr eden kalır yetîm
Tâ’ate isyâna alîmdür Hudâvend-i Kerîm
Bî-günâhım deme bâri tevbe kıl cânım oğul
*
Tutalum, iki elüm başdan başa kanda ola,
Bu meseldür söylenür kim, "Kul günah itse n’ola
Bâyezidün suçunu bağışla, kıyma bu kula,
Bî-günahım, Hak bilür, devletlü sultanum baba
*
Tutalım iki elin başdan başa kanda ola
Çünki istiğfâr edersin biz de afv etsek n’ola
Bâyezîdim suçunu bağışlarım gelsen yola
Bî-günâhım deme bâri tevbe kıl cânım oğul
Biraz günümüze doğru gelelim. Ümit Yaşar Oğuzcan. Şair kendisi daha önce birçok kez intihar girişiminde bulunmuş fakat başarısız olmuştur, Oğlu ise Galata Kulesi’nden atlayarak, ilk intihar girişiminde maalesef ölmüştür. Elinde ise ’’ intihar öyle edilmez baba, böyle edilir ’’ yazılı not bulunmuştur. Ümit Yaşar ise oğlu Vedat’a Galata Kulesi şiiri ile cevap verir..
“6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam benim oğlumdu…
6 Haziran 1973
Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
“Uyan oğlum, uyan Vedat’’…
YORUMLAR
Bir anne ya da babanın en büyük sınavı olsa gerek çocuklarını yitirmek.
“Uyan oğlum, uyan Vedat’’ insanoğlunun en büyük acısı sevdiğiniz birini kaybettiğinizde yüreğinizle o kişiye duyduğunuz hasretten dolayı iç sesinizle konuşursunuz. Özleminizi bir nebze olsa yatıştıra bilmek için. Kendinizin bir parçası olan evladığınızı kaybettiğinizde bu duyguyu düşenemiyorum. Sn. Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bu duyguyla nasıl yaşadığını birde onun yüreğine sormak gerekirdi.
Dünya görüşünde pragmatik bir yapı sergileyen, uygarlıklarını merkezden çevreye doğru genişleten dirik bir imparatorluk kuran, merkezine hoşgörüyü yerleştiren bir yönetim anlayışına karşılık şehzade ölümleri insanlık tarihi açısından insanı düşündürüyor.
Bir kılınavirseler virmezdüm Oguz Hân’umun
Genc-i Kârûn-ıla bin bin mülket-i Osmânfelek
Sînemi çâk eyle cânum hâk ü gönlüm derd-nâk
Çünki Oguz Hân’um oldı hâk-ileyek-sân felek
Ah ü vâ-veylâ dirig ü hasret ü sad derd âh
Kim Oguz Hânum dahi görmegeyok imkân felek
Üstelik Cem Sultan babasının dikkatini çekebilmek adına şiir sanatını geliştirmiştir.
Üstadım yazınız yüreğimi hüzün ekti.
Gkhn.
Cem Sultan dediğiniz gibi babası Fatih'in dikkatini çekmek istemiş ve Şairlik yönünden babasını geçmiştir. Bilirsiniz Fatih de Avni mahlası ile şiirler yazmıştır. Cem Sultan'ın bir Cemi-şiir diye bir akım, cemiyet oluşturabilecek kadar kalemi kuvveli imiş. Bu mersiye bende çok ayrı bir yer edinmiştir, ara ara okurum, sanki yanımda Cem'in ağlayaşını duyar gibi oluyorum.
-
Kıymetli yorumunuz ve tespitleriniz için çok teşekkür ederim, yazıma eşlik ettiniz yine.