- 210 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Türkiye'de Çalışacak İşçi Bulamıyoruz Diyorlar Ama Herkes İşsiz Çünkü Nedenini Açıklayamıyorlar - Neden mi İşe İşsizlik Sorunu Var?
Türkiye’de İşçi Bulamıyoruz Diyorlar
Türkiye son yıllarda kumar ve sosyal platformlarına oldukça çok dadandı. Tabii ki de işçi bulamazsınız. Oturduğun yerden para kazanmak varken, neden vücutlarını yorsunlar ki? Sosyal platformda (kalçasını) sallayarak hem hayran kitlesini arttıracak hemde parasını kazanacak. Özellikle de "Sahte müslümanlar için, paraya giden her yol helâl ve mübahtır." Türkiye’de zaten başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, sahte imamlar da olmak üzere, gerçek bir müslüman karakterini görmek ve ondan feyiz almak imkânsız bir şey iken "Türk ya da birleşmiş Suriye, Arabistan, Rusya, Afganistan kısacası; Türkiye halkı (Helâl) olduğunu zannettiği kumardan yeterince parasını kazanıyor iken, neden ve niçin akşama kadar Allah rızası için alın teri döksün ki?"
"Türkiye’de ki halk’ın diyorum, Türk milleti demiyorum" (nefsi-dine) tapıyor iken; üstelik kumardan ve sosyal platformlardan vergisini devlete ödüyor iken, istediği her alandan (kara parayı - ak para) ile tokuşturup evine rızkını, nefsi inancına göre mübah ediyor iken "Ne gerek var yorularak ve yoğrularak emek vermeye?" Milyonlarca insan evet işsiz. Çünkü siz iş verenlerden alacağı maaşı; daha kafalarındaki hesaba bile oturtamayıp olduğu gibi ev sahiplerinin geçimlerini sağlamaya yarayacakken, "Bu insanlar nasıl sizin ağız kokunuzu çeksin ve neden çeksin?"
Maaşları ne kadar yaparsanız yapın "Türkiye’de (adalet) olmadığı sürece, elimize avucumuza ne geçerse; daha eve varamadan bitmiş olacak." Umut etmenin bile hayali kalmadığı bu devirde ve adaletsizlik terazisinde Allah’ın bile bir kula ihtiyacı varmış gibi davranışlar sergilenen bu bencil ve sorumsuzluğu akletmiş ülkede nasıl olur da huzurla bir çalışma ortamı sağlanır? Nasıl olur da insanların maymunlaştığı bu devirde, bir öğrenci yahut meslek öğrenimi sağlanabilir? İnsanların bir şekilde köleleştirildiği bu ülkede onlara ekmek vermeden "Burnundan getire getire çalıştırabilirsiniz?"
İş verenlerden "Çok özür diliyorum" sizler bir ekmek kapısı açmışsınız ve elinizden geleni de mecburi ya da işçilerin ihtiyaçlarına karşılık vermek maksadıyla bir şekilde yardımcı olmaya gayret ediyorsunuz ama maalesef ki bu gayretinizin karşısında hükümet devletin ardındaki gücü ile biz insanları bölerek, inançlarımızı ve temiz ruhlu kalpleri kirleterek yok ediyor.
"Türkiye ve toprakları değerlenmiyor tam aksine bütün gücünü küçülterek yok ediyor."
Altı sene önce yani 2017’de 6 aylık maaşımla eski ama kafamı sokabilecek bir (ev) alabiliyordum. 2020 yılında 3 aylık maaşımla (Tofaş) şahin de olsa bir araba alabiliyordum. Kısacası demek istediğim şey "Fakirin umudu hayalleridir." Biz fakir işçilerin hiçbir umudu kalmamış bu ülkede, dinimiz dahil alay söz konusu olmuş ve maddi manevi bütün inancımızı yitirmişken "Nasıl olacak da bu samimiyetsizlik, bu bıkkınlık, bu yorgunluk ve bu iştahsızlıkla sizin iş yerlerinizde azimsizce dört elle işe sadık olup çalışalım?"
Asgari ücret isterse 500.000₺ olsun. Ev sahipleri kirayı 400.000₺ yapar. Ekmek 5.000₺ olur. Yumurta 40.000₺ olur. Soğan 10.000₺ olur. En eski otomobiller 7-8 milyon olur ama (ADALET) olmadığı sürece istekler ve talepler asla ve katiyen gerçekleştirilemez.
"Bu durumda ne işverenin ne de işçinin hiçbir kabahati yok." Her gün biraz daha kendimizi kaybediyor ve zihinsel olarak da (DEĞİŞTİRİLİYORUZ)
Bugün zorlukla kalem tutan ellerimiz artık yazmaya bile takat edemiyor. Çünkü bir şekilde vazgeçiriliyoruz...
Toplum zihniyeti artık zina yapanları (müslüman) kalem tutan elleri alayla (şerefsiz) konumuna getirdi. "Ben (yazarım) (şairim) demeye korkuyor çekiniyoruz."
Tecavüz edenlerin (kahraman) olduğu bu ülkede, (tecavüze) uğrayanlar suçlanarak ve itelenerek toplum dışı bırakılıyor.
Hükümetlerin cemaat oluşturulduğu bu toplumda, imamlar siyasetçi, partileri (din) oldu. "Hal böyleyken kanadı kırık insanların son bir gayret daha diyerek çırpındıkları bu yolda (zalim ve terörist) ilan edilirken; insanların gözündeki kibir, inat, nefret ve perdelerini kaldırmak için mücadele eden, bu uğurda ölümü bile göze alan insanların çıktıkları yoldaki iman dolu inançları zedelenerek toplum tarafından yok edilmeye büyük bir çaba ile yok edildiği devirde, yani hedefi şaşmış (2023)deyiz. Ve her ne sebepten olursa olsun, asla ve katiyen nefsinin zincirlerini kırıp, kibirinden asla taviz vermeyen "Özür bile dileyemeyen" insanlar oluştuk %99 toplum olarak. "Asla suçunu kabul etmeyen, kendisini kandıran, şeytanlarla oynaş tutan, haksız olduğu halde kabullenemeyip kendisini savunmaya haklamaya çalışan ve şerefini şereften yoksun sayıp, onursuzca onurunu yaşatmaya çalışan (toplum) olduk...
Birçok kişinin görmediği ama koca bir sorunun içinde yandığımız bu büyük kavgadan, vicdansızlığımızın (adaletini) muvaffak etmeye devam ettiğimiz sürece hiçbir sorunun üstesinden gelemeyeceğiz ve hiçbir şekilde de düzelemeyeceğiz...
Asıl meselenin kısa özetine değinecek olursak; "Milyonlarca insan bir kula tapıyor ve o kul’dan kedi köpek gibi korkuyor da; bunların içinde Allah’tan korkan insan yok.!"
Hâşâ diyerek tevazu ettiğim Allah’a son zamanlarda artık bende istemeyerek de olsa (isyan) eder oldum. Çünkü (Allah) içinde imânı olmayan insanların içine zorla bir iman yerleştirmiyor ve herkesi kendi (iradesine) bırakmış ki; onların adilikleri yüzünden bizlerde değişiyor, onların iğrenç ve kötü örneklerine bir süre direndikten sonra bizler de kabullenmek durumunda kalıyor ve onlar gibi bu pislik hayatı yaşamak zorunda bırakılıyoruz...
Not:
Yazıda (Editörlük) düzenlemesi en kısa zamanda yapılacak. Vaktim olmadığı için (doğaçlama) ile bu durumu geç olmadan açıklamak istedim. Bu sebepten biraz aceleye geldi. (Özrümü kabul edin lütfen)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.