Bir Fıkra Daha - Hedef 2023

• 14 Ekim 2023 Cumartesi 23:47:48

Köylerin birinde deli bir adam varmış. Önüne gelen herkese sorular sorar ve insanların akdi dengesini bozarmış. Diğer insanlarda "Deliyle deli olmayın" diye uyarılarda bulunurmuş. Bu köyde özellikle de yaşlıların sözünden daha çok feyiz alırlarmış. Bir nevi akıl hocaları danışmanlar gibi dinlenilirmiş. Neyse bir gün deli, köyün yaşlı ihtiyarlarından birinin yanına gelir. Deli, "Selamünaleyküm" der. Akıllı ihtiyar da "Ya bi git şuradan" diye tersler. Deli, "Aleyküm selam" diye kendi selamına karşılık verir. Sonra yanlarına bir yaşlı adam daha gelir ve "Selamün aleyküm" der. Diğer yaşlı adamla deli aynı anda "Aleyküm selam" diye karşılık verirler. Deli, adamın selam aldığını görünce sevinir ama tam bu sırada selam veren adam "Ben sana mı selam verdim ey kâfir" der. Deli, adamın sualine hiç tepki göstermeden "Selam Allah’ın selamıdır, vermek sünnetse almak farzdır" der.
İki ihtiyar kendi aralarında muhabbet etmeye başlar. Deli de hiç sesini çıkarmadan onların muhabbetini dinler. Yaşlı adamın biri 2023 de uzaya çıkacakmışız haberin var mı der yanındaki adama. Adam da "Evet dün akşam öğrendim, üstelik Türkiye’de tek bir fakir dâhi kalmayacakmış" der. Diğer yaşlı adam "Benim uzayda gözüm yok ama o zamana kadar yaşarsak bir seyehat eder geliriz" der. O deli de ortaya atılır ve der ki; "Siz bu kafayla değil uzaya gitmek 2023’de tuvalete bile çıkamazsınız" der. Yaşlı ihtiyarlar deliyi biraz döverler. Sonra derler ki; "Aklı olmayanlara deli diyorlar deli, biliyor musun bunu der?" Deli de "Aklı kıt olanlara akıllı diyenler; tabii ki de aklı yerinde olanlara deli diyecekler." Çünkü onlar "Yönetilen aklın yönetmenleridir" siz kendinizi kandırıyorsunuz der.
Adam sinirli bir şekilde "Bi git artık şuradan deli" der. Deli tamam, giderim ama bir şartla, der. Adam nedir şartın diye sorduğunda; Deli "Şuradaki arabaları görüyor musunuz?" İhtiyarlar, "Evet, görüyoruz" o halde söyler misiniz "Şu araba hangi renk?" İhtiyarlar bir ağızdan "AK" der. Deli, onu söylemiyorum yanındakini soruyorum der. İhtiyarlar yine aynı bir ağızdan "Tamam, o da AK" der. Deli, Orada 3 tane araç var. Biri kırmızı, biri beyaz, diğeri de siyah. Şimdi tekrar söyleyin renkleri der deli. İhtiyarlar, kırmızıyı işaret edip "Bu kara" der, siyahı işaret eder "Bu AK" der, beyazı işaret eder "Buda Ak’tır" der.
Deli "Bu araçlar hangi yoldan gider" diye sorduğunda; İhtiyarlar, "Hak yolundan" derler. Deli, peki ya bu hak yolunun sonu nereye çıkar diye sorduğunda ise İhtiyarlar, bir ağızdan "Ak Yola" çıkar derler. Deli, peki o halde. "O, ak yolu kim yaptı diye sorduğunda; İhtiyarlar birbirilerinin gözlerinin içine bakar ve tam her şeyi idrak edecekken "Deli deli derler. Aklımızı başımızdan alma! Çek git başımızdan." Deli de tamam, siz kazandınız. "Ben sizin akıllı olduğunuza inanıyorum. En azından her şeyi bilerek isteyerek yapıyorsunuz ve ben deliyim. Ve iyi ki de deliyim ama bir gün Allah bu aklın da hesabını soracak ve aklınızı erdirmek istemediğiniz bin pişmanlığınız hiçbir işe yaramayacak" der ve oradan uzaklaşır.
İhtiyarlar bir çelişkiye düşerler. Birbirilerinin gözlerinde korkuyu görürler ve biraz daha ürperir yürekleri. Mutlu hayâl ve düşleri bir kenara bırakıp düşünmeye başlarlar.
Herkesin gözleri ışıl ışıl gülerken bir deliye, birde kendilerine bakarlar. Deli küçücük kulübesine geçmiş hüzün ve keder dolu gözlerini toprağa dikmişti. İhtiyarlar birkaç gün boyunca o deliyi uzaktan takip ederler. Deli ağaçlarla bitkilerle, kedi ve köpeklerle konuşuyordur. Onları okşuyor seviyordur. İhtiyarlar, deliyi izledikleri için kendi kendilerine "İyice saçmaladık" diyorlardı. Sonra ihtiyarlardan biri Kaya’nın içinden bir ot yeşerdiğini görür fakat otun sadece tek bir kökü kalmıştı. İhtiyar adam biraz yerden toprak alıp diğer köklerini de toprağa gömer. Ertesi günü o ot için kayanın tepesine bir şişe getirir, küçük delik açarak otun beslenmesini sağlayacaktır. Ama birde görür ki ot dallanıp budaklanmış ve her yanıyla yeşermişti. İhtiyar o otu insan gibi sevmeye başlar. Sonra insanları sevmediğini anlar, insanların bu evrene her türlü zulm ettiğini görür ve kendisini o delinin yanında bulur. Bir müddet sonra diğer ihtiyarda gelir ve sonra birkaç insan daha. Ve sonra sonra ışığı gören gelir. "Aslında insan sevmediğini değil, hiçbir canlıya değer vermeyen insanları sevmediğini anlar."
(Bir deli, bir ot, bir de kaya) yeter insana insan olduğunu hatırlatmak için.
🙂