- 401 Okunma
- 5 Yorum
- 6 Beğeni
ANAMIN HANEKLERİ 14 BAŞARDIK
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
ANAMIN HANEKLERİ 14
BAŞARDIK
Yeri get kızzım! Başıng sel ayağıng göl olsun!
Bes ki başımızı yere eğdirme! Get oku! Bak uşağın devşeğin rızkını satıp seye verdim.
Sen seni idare et! Aha burda halımız belli! Önü gelen kış! Biz ancak odun kömür alırık! Zad zahre koyarık.
Sen “okuycum “deyip durdun!
Bu sene bir de bacın Nuray ‘ı ever’icim. Onun ceyizini düzücüm daha!
Heyirlisi ile onu da bir baş göz edi’m hele!
Nuray henüz 14 yaşındaydı. Ama anamın baskısından kurtulamamıştı. Ben kavga dövüş, ağıt figan diretmiştim. Yoksa bu yıl peşpeşe ikimizde kocaya giderdik. Kaçışımız yoktu.
Çünkü babamla birlikte herşeyimizi kaybetmiştik. Anam çaresizce çırpınıyordu.
Anamın ne demek istediği apaçık belliydi aslında.
“Ankara’ya gittiğinde kalmak için devlet yurdu çıktı, çıktı!
Yoksa ben seye ev tutup da para yollayamam . Devletten alacağın krediyi de dikkatlice kullan” diyordu.
İşin ilginç yanı ben yola çıkarken , Meryem nenem ve Mesut kardeşim bir avucunun içinde getirdiği bozuk paralar (amcamın işyerinde hesap işlerine bakıyor ,hamallık yapıyordu) hariç kimsenin cebime bir kuruş koymamasıydı. Sanki ayıp bir şeydi okumak!
Herkes benden kaçıyordu. Necati dayım ile Ümit abim de bana birer giysi hediye almıştı.
Ankara’ya varıncaya kadar yüreğim de bir acı umut , sürekli dua ettim.
“ Allah’ım sen yardım et! Senden başka kimsem yok” diyordum.
Cebimde anamın benim için sattığı iki kuzunun parası!
Onlara dokunamıyordum bile.
Elimi yakıyordu, yüreğimi yakıyordu o paralar!
Gece karanlığında otobüste sessiz sessiz ağlıyordum.
Komşumuz Ahmet amca , kendi kızı ile birlikte biz üç babasız kızı da ardına düşürmüş bize babalık ediyordu.
“Yurt olmazsa size ortak bir ev tutarız beraber orada kalırsınız !”diyordu.
O öyle dedikçe benim yüreğimin yağları eriyordu!
İmkansız! Ben evde kalamazdım! Hangi parayla? Nasıl kalacaktım?
Okula varıp kayıtlarımızı yaptırdık.
Sonra Kredi Yurtlar Kurumuna gittik. Kapıda listeler asılıydı.
İsimlerimizi yürek güpürtüsü ile arayıp bulduk!
Kezban, Filiz ve benim ; Dışkapı Kız öğrenci yurdu çıkmıştı.
Sevincimize diyecek yoktu!
“Şükür!”diyordum.
Ahmet amcanın kızı Sabriye ‘ye yurt çıkmamıştı. Onlar ev tutacaklardı. Ahmet amca için sorun değildi. Nasılsa varlıklılardı !
Yurt o kadar kalabalıktı ki!
Ben 16 kişilik çift ranzalı bir odaya düşmüştüm. Ranzalar ve dolaplar numaralı idi. Benim şansım kalorifer yanı üst ranza denk geldi.
Çok şanslıydım. Mutluluktan uçuyordum adeta!
Dolaba eşyalarımı yerleştirdim. Kilitledim.
Sonra Kezban ile Filiz’in kaldığı odayı buldum. 32 kişilik bir koğuştu.
Olsun! Başımızı sokacak bir yer bulmuştuk ya!
Dolapları kilitleyip hemen yakındaki postaneye gittik. O dönem yurtta henüz telefon yoktu ama bir yıl sonra ankesörlü telefon gelecekti yurda!
Anneme müjdeyi verecektim ama telefona abimin eşi çıktı. Annemler yine tarlaya çalışmaya gitmişlerdi.
Buruktu sevincim.
İçimde hem bir acı, hem de buruk bir mutluluk vardı. Denge kurmaya çalışıyorlardı sanki!
Ne olurdu benim babam da sağ olsaydı!
Başkaları için değil sadece bizim için yaşamış olsaydı!
Böyle boynumuz bükük kalmasaydık!
Benimle gurur duysaydı!
“Aslan kızım” deseydi!
Olmadı! Bu kaderi yenecektim ! Dişimle tırnağımla bu kaderi yenecektim!
Pes etmeyecektim asla!
Bir iki hafta içinde devlet kredisi almaya hak kazandım!
İşte, asıl kurtuluşum bu oldu.
Herkes için çok önemli bir meblağ sayılmazdı ama benim için önemliydi!
Hayata tutunmamı sağlayan bu kredi oldu.
Bütçe yapmayı öğrendim.
Aldığım krediyi gün sayısına bölüp ulaşım ve yemek ihtiyacımı giderecektim.
Diğer okul masrafları mı?
Anam kadar acar olamaz mıydım?
İlk yıl Ankara’nın kar, buz ve ayazında üşüyerek okula gidip geldiysem de başardım!
İkinci sınıftan itibaren yurtta birlikte aynı odada kaldığımız durumu iyi olan arkaşlara kıyafetler tasarlayıp diktim.
Anam benim acar anam!
Kimseye eyvallah çekmeden, biz altı çocuğu için çırpınan anam!
Dişiyle tırnağı ile çalışıp çırpınan, kimseye bizi muhtaç etmeyen anam!
Sayende her birimiz farklı farklı kendimizi kurtardık!
Nurlarda uyu anam!
Bu dünyadaki en büyük şansımız senin gibi bir meleğe sahip olmamızdı!
Başardık anam! Bu hayatı çalışarak
yaşamayı ve güzelleştirmeyi sayende öğrenip başardık!
14.10.2023
Tülay Sarıcabağlı ŞİMŞEK
YORUMLAR
Beğeniyle okudum değerli dost
Güne gelen yazıyı ve yazan güzel kalemi kutluyorum. SEVGİLERİMLE...